by Zach Lowe / Çeviri: Yılmazcem Özardıç
Bu yazı ilk olarak 7 Temmuz 2017 tarihinde ESPN.com’da yayınlanmıştır.
Bu yılın NBA Finalleri’nden sonraki dönemi belki bize DeAndre Jordan’daki gibi bir rehin şamatası yaratmadı ancak oldukça hızlı bir dönem geçirdiğimiz de bir gerçek. Boston-Philly takası, Paul George spekülasyonları, Jimmy Butler, David Griffin, Phil Jackson, Chris Paul, Sam Presti’nin hamlesi, Gordon Hayward’ın 4 Temmuz’u ve daha fazlası…
Giriş uzatmayalım, NBA’in yeni haritasına bir bakış atalım.
Kazanan: Boston Celtics
Hayward Boston için mükemmel bir seçim. Pacers beş gün daha beklese Boston’ın Paul George’u da takıma katma ihtimali hiç de az değildi. NBA maaş bütçesini tahmin edilenden 2 milyon dolar daha az olarak açıkladığında Boston için Hayward’a gerekli yeri açıp hem de George’u takıma katmak daha da zorlaşmıştı ve sonuçta George’un yeni takımı OKC oldu.
Hayward’ın takıma katılmasından sonra Boston’ın Draft günü yaptığı teklifi (iki ilk beş oyuncusu ve Celtics, Clippers, Grizzlies ilk tur haklarından bir tanesi) biraz daha iyileştirip bir deneme daha yapmasını, hatta belki de Fultz takasında aldıkları LA/Sacramento veya Nets haklarından birisini daha verip George’u da kadroya eklemesini bekleyebilirdik. Indiana ise böyle bir teklif alıp alamayacağını asla bilemeyecek.
Brad Stevens demokratik bir hücum istiyor. Genç koç Isaiah Thomas’ın sağ yayda handoff’tan çıkıp çembere doğru giderek yardım savunmacılarını içeri gömdükten sonra zayıf tarafta bekleyen Gordon Hayward’a pas vermesini, yeni Celtics’linin de zaten dağılmış savunmaya karşı ikili oyun oynamasını istiyor. Tüm aksiyonlar diğerine dönüşmeli. Hücum yağ gibi akmalı. Tıkanmalar olmamalı.
Hayward patlayıcılığı ve orta mesafe oyundaki başarısıyla önemli bir skorer. Her yaz oyununa yeni bir özellik ekliyor. Yıldız oyuncu geçen yaz repertuarına, bu sezon Horford’tan perde aldığında daha da keskince yapabileceği dripling üstü üçlüğü de ekledi. Hayward Jazz formasıyla son sezonunda maç başına 1.5’tan fazla dripling üstü üçlük deneyen oyuncular arasında en yüzdeli oynayan 4.isim olmayı başarmıştı.
Hayward aynı zamanda iki numaraları kovalayabilecek ve dört numaralarla boğuşabilecek kadar nitelikli bir savunmacı ki en son bahsettiğim özellik Boston’ın dört kısayla oynayacağı kritik dakikalarda oldukça değerli olacaktır. Hayward artık bu kadar zayıf bir konferansta otomatik bir all-star olmalı. Olması gerek.
Boston spor tarihinin en iyi yeniden yapılanmalarından birini gerçekleştirerek bunu hak etti. Buralarda olmamaları gerekirdi. Ancak hemen kazanmak isteyen Brooklyn; Jaylen Brown, Jayson Tatum ya da başka draft hakları gibi şeyleri önemsemedi. Celtics için planlar 2020 ve sonrasına kurulmalıydı. Ancak planların kurulduğu rotada Boston yönetimi diğer takımların fark edemediği veya daha az değerli gördüğü oyuncuları çalmayı başardı. Isaiah Thomas’ı neredeyse bedavaya aldılar. Rondo takasına Crowder’ı katmaları konusunda Mavs’i ikna ettiler ve sonrasında Crowder’a ucuz bir kontrat imzalattılar. Ve pat! Doğu Finali yapacak takımın ilk beşinin iki ismi bulundu.
İyi bir kadroya sahip olmak Horford’ı Boston’a çekti. Daha da iyi olmak ise Hayward’ı getirdi. Boston şimdi 2018 için de 2022 için de planlar kurabilir. Hayward Tatum ile Brown’dan beş yaş büyük, ancak bu ikilinin yanında gelecek draft hakları da denkleme alındığında genelde en yüksek seviyede genç oyuncular kariyerinin zirvesini yaşayan yıldız oyuncuların yanında büyük katkılar veremese de Boston’ın önemli bir şansı olduğunu söyleyebiliriz. Bazen gençler beklenmedik katkılar da verebiliyor. Hatta Brown bu katkıyı verebilecekmiş gibi gözüküyor. Aynı şekilde Hayward takımda kalırsa da bu ikili, abilerini yaşları ilerlediğinde taşıyabilir.
Hayward’ın gelişi Boston’ın rotasyonun iki değerli parçası Olynk ve Bradley’i kaybetmesine neden oldu. Celtics’in geleceği ise biraz pahalı gibi duruyor. Özellikle Thomas’ın da bu sezon sonu serbest kalıp maksimum kontrat talep edeceği düşünüldüğünde.
Kaybeden: Utah Jazz
Utah, kadrosundaki oyuncuların sağlık durumu dışında neredeyse her şeyi doğru yaparak yavaş ve sabırlı şekilde bir yeniden yapılanma geçirdi. (Üç yıl önce kendileri teklif etmek yerine Hayward’ın Charlotte’tan maksimum kontrat teklifi almasını beklemeleri ve sonrasında karşılamaları bir hata olarak görülebilir)
Doğru zamana kadar beklediler ve bir ilk tur hakkı karşılığında Hill’i takıma kattılar. (Hayward’ın dostu ve idman arkadaşı). Takımın vizyonu Hayward’ın yıldız, Hill’in topsuz oyunda da etkili olabilen guard olması yönündeydi.
Ancak sezonun ikinci yarısında her şey değişti. Alec Burks, Rodney Hood ve Derrick Favors bitmek bilmeyen sakatlıklarla boğuştular. Hill, büyük bir kontrat uzatma teklifi reddettikten sonra başparmağı kendini koyverdi. Favors-Gobert ikiz kulelerinden vazgeçtiler, o zaman da arkada hazır beklediğini düşündükleri Trey Lyles’ın dakika alamayacak kadar kötü durumda olduğunu fark ettiler.
Ricky Rubio Utah’ın Hayward’a karşı takımı sürekli geliştirmeyi sürdüreceklerine dair verdiği mesajdı. Joe Ingles’e (Hayward’ın en yakın arkadaşlarından biri) biraz fazla para verdiler.
Utah şu anda adeta buz kesmiş durumda. Uzun süre hedefe yürüyüp tam uzanacakmış gibi hissederken son anda yıkılmak böyle bir şey belki de. Hayward merkezinde bir sonraki yaz neredeyse maksimum kontratlık bir bütçe boşluğuna sahip (Favors ve Exum gibi genç potansiyelleri de elde tutarak hem de) olacak şekilde planladıkları yapı yıkıldı.
Yine de vazgeçmeyecekler. Donovan Mitchell Yaz Ligi’nde şov yapıyor. Rubio’nun etrafındakileri daha iyi yapan profiliyle kendilerinin Jason Kidd’i olabileceğini umuyorlar. Sadece artık nereye gittiklerini tam olarak bilmiyorlar.
Kazanan: Önümüzdeki yaz için maaş bütçesi boşluğu olan takımlar
Kazanan: 2016 serbest oyuncu sınıfı
Kaybeden: Neredeyse diğer tüm oyuncular
Geçen yaz neredeyse her takımın elinde ekstradan oluşan yaklaşık 20 milyon dolarlık maaş bütçesi boşluğu vardı. Önümüzdeki yaz ise bu sayı muhtemelen üç veya dört olacak. Geçen sezon maaş bütçesinin ani artışı ve bu sezonun maaş sınırının tahmin edilenden 8 milyon dolar olarak belirlenmesi, önümüzdeki yaz için birçok takımın harcama gücünü çok azalttı. (Kaynaklara göre önümüzdeki sezonun maaş bütçesi bu yıla göre 3 milyon dolar artarak 102 milyon dolar olacak)
Patrick Patterson olduğunuzu bir düşünün. Geçen yaz yedek uzun partneriniz Bismack Biyombo’nun gidip bir yerlerde yedek olmak için yıllık 17 milyon dolara bir sözleşme imzaladığını görüyorsunuz. Gülüyor ve önümüzdeki yıl ben de böyle para kazanacağım diyorsunuz ancak bu yaz geliyor ve piyasa oldukça sıkı olunca üç yıl için 17 milyon dolardan az bir paraya imza atıyorsunuz.
Oyuncular birliği ve NBA yönetiminin gelen ekstra parayı ne yapacakları konusundaki anlaşmazlığı sadece bir yıl için maaş bütçesindeki büyük sıçramaya ve o yıl serbest kalan oyuncuların inanılmaz paralar kazanmalarına neden oldu. Şimdi eski ve demode maaş dönemindeyiz sanki. Hawks, Knicks, Kings, Mavs ve Magic gibi takımlar bile önümüzdeki yaz için şu anda sahip oldukları maksimum kontrat boşluğunu birkaç ay içinde kadrolarındaki isimlere verecekleri kontratlarla kaybedebilirler.
2018-19 sezonu için neredeyse kesin olarak kullanılmaması beklenen oyuncuların serbest kalmasına izin veren opsiyonlar, Austin Rivers, Kosta Koufos, Wesley Matthews, Garrett Temple ve birçok oyuncu için kullanılabilir gibi gözükmeye başladı.
Geçen yazın sonuçları ortaya çıkmaya başlıyor. Birçok kaliteli sınırlı serbest oyuncu şu anda bekliyor ve Atlanta, Indiana ya da Brooklyn’in onlara yüksek bir teklif yapmasını umuyor. Şu anda kontrat uzatma teklifi alma imkanına sahip olan 2014 Draftı sınıfı beklediklerinden daha az bir kontrat teklifini kabul etmeyi mi seçecekler, yoksa takımlar şanslarını deneyip oyuncularına piyasada gelen teklifleri karşılamaya mı karar verecekler. 2014’te Utah ile Hayward arasında olanlardan ders alacaklar mı?
Celtics her şeyi takip ediyor ve Thomas’a maksimumdan az bir kontrata imza attırabileceğine inanıyor.
Maaş boşluğunun bir anda kaybolması kötü takımlara bir avantaj olabilir. Tabii Utah, San Antonio ve (Paul deneyi tutmazsa) Houston gibi istisnaların da olduğunu unutmamak gerek. Yıldızlar eğer başka bir yıldızla daha birlikte imzalamazlarsa genelde kötü takımlara gitmiyorlar. (Lakers bu olanağa sahip olacak). Diğer herkes maaşlardan kurtulmak için takaslara girip kontrat uzatmaları bekletecek mi? (Hawks kötü bir ilk tur hakkı ve Diamond Stone için Jamal Crawford’a 17 milyon dolar ödemiş oldu)
Aynı eskisine benzeyenn yeni NBA’e “Merhaba” deyin.
Takımların uzun süreli ve yüklü maaşlı oyuncular için takas yaparken daha dikkatli ve yaratıcı olması gerekecek. Oyuncu gelişiminin değeri artacak çünkü takımlar kendi oyuncularını maaş bütçesinin üstüne çıkıp takımda tutabiliyor ve başarıya giden yolda en iyi harita bu gibi görünüyor. Değeri düşen biten kontratların eski değerini kazanacağını varsayabiliriz.
Kazanan: Hızlı davranan yan parçalar
Tony Snell, Ben McLemore, Langston Galloway, Cristiano Felicio, Ron Baker (!)’a ve menajerlerine tebrikler. Piyasayı doğru okuyup kendilerine gelen ilk iyi teklifi kabul ettiler. Justin Holiday dahi 2 yıl 9 milyon doları kabul ettiği için akıllı bir hareket yapmışa benziyor.
Andre Roberson ve George Hill gibi kontrat uzatma tekliflerini reddeden oyuncular ise daha az paraya imza atarak kaybeden oldular.
Kazanan: Acayip Derecede Kana Susamış Batı
Kaybeden: Utanç Verici Derecede Kötü Doğu
Aman Allahım şuna bir bakın:
- Üç yıllığına (son yılı takım opsiyonu) Paul Millsap’i takıma katmak Denver adına harika bir iş. Nuggets Harris ve bir ilk tur hakkını Kevin Love için gözden çıkarmak üzereydi, onun yerine o pozisyonu bir şey kaybetmeden takviye etmiş oldular. Bu hamlenin Nikola Jokic’in kontratını uzatmayı hafif zorlaştırmak dışında neredeyse hiçbir olumsuz yanı yok.
- Oklahoma City George’u alıp Roberson ve Patterson’la imzalayarak bu yazın en iyi işlerinden birini yaptı. Acayip bir savunma takımı olacaklar.
(Roberson’ı çok beğenmiyorum. Rahatsız edici ateşli bir savunmacı. Onun dışında ligin en kötü şutörü olabilir. Oyunun bir yanında bu kadar sınırlı oyuncular benim için pek de değerli değiller. Bu playoff’larda gördük ki hücumda bu kadar kısıtlı oyuncular maçların kritik anlarında oynatılamaz hale geldiler. Kontrat fena değil ama.)
- Minnesota takıma Jeff Teague, Jimmy Butler ve Taj Gibson’ı ekledi. Kadroya nasıl uyacaklar bilemiyorum. Pek fazla üçlük atabilen oyuncuya sahip değiller ve kanat rotasyonu facia durumda. Thibs’in eski Chicago’luları kadrosuna katması koç/yönetici görevi hakkındaki soru işaretlerini artırıyor.
Lowry, Teague’e göre daha iyi olurdu ancak tüm maaş bütçesini doldururdu. Towns’la harika bir ikili kurabilecek Millsap’i de aynı nedenle zorlamadıklarını düşünüyorum. Aynı şekilde Lowry’nin oraya gideceğine dair bir garanti de yok. Minnesota bir oyuncu yerine iki oyuncu ile bir draft hakkı tercih etti ve Miles gibi bir kanat oyuncusu yerine Gibson gibi bir uzunu almayı seçti.
Yine de genel olarak baktığımız zaman iyi iş yaptılar. Neredeyse 15 yıldır playoff’a kalamayan Minny gibi bir takımın pek fazla seçeneği yoktu ve sert, inatçı bir takım olarak oynaması zor bir ekip ortaya çıkaracaklardır.
- Houston Chris Paul’ü çaldı.
Doğu ise, ımmm… pek bir şey yapmadı. Hawks, Bulls, Pacers, Knicks, Nets kötü takım olacaklar. Orlando yeniden yapılanmasının altıncı yılına gidiyor ve bu yaz hiçbir şey yapmadılar. Pistons, Hornets ve Heat pek ekstra işler yapmadan kazanan oldular. Doğu Konferansı: Olduğu gibi kalmanın kazanmak sayıldığı yer.
Üç yıl önce Suns sahibi Sarver Konferans sistemi olmadan 1-16 arası takımların playoff oynadığı bir yöntem önermiş ve Cuban’dan destek görmüştü.
“O dönem NBA yönetimi pek ilgili değildi” diyor Sarver ve devam ediyor, “Doğu ekipleri teklifimi beğenmemiş.” Lig yönetimi öneriyi takvim dengesizliği ve fazlalaşacak seyahatleri gerekçe göstererek reddetmişti.
Sorun çözülmedi. Bazı Batı ekiplerinin yöneticileri son gelen haberlere göre bu Sarver’ın önerisi gibi bir sistemi lig yönetimine iletmeye devam ediyorlar.
“Bir şeyler yapılması lazım” diyor Cuban ve ekliyor, “10 en küçük şehrin 7’si Batı’da. Doğu takımlarının daha az uğraşarak Batı’dakilerden daha başarılı olabileceklerini düşündüklerini biliyorum. Çünkü onlar daha büyük şehirlerdeler, sponsorluk ve bilet gelirleriyle kendilerini götürürler. Her iki şekilde de kazanan onlar oluyorlar.”