By Michael Shapiro / Çeviri: Mehmet Bahadır Akgün
Bu yazı ilk olarak 12 Temmuz 2017 tarihinde SI Crossover’da yayınlanmıştır.
NBA takımları yeni süper takım olma yarışında cephaneliklerini doldurmaya çalışırken bazı takımlar birtakım faktörlerle diğerlerinin gölgesinde kalıyor. Indiana ve Chicago gibileri draft ile takıma kattıkları süper yıldızlara veda ediyor, kimi de Orlando gibi ortak yaşanmışlıkları olan bir süper yıldızla vedalaşıyor.
Bu takımların playoffta kendilerine yer edinmek için gerekli parçaları bir araya getirme şansı var fakat birçoğu başka bir yolu tercih ediyor: Dibe vurup oradan sıçramak! Başka bir deyişle, gerekli mağlubiyetleri alarak ilk beş sıradan bir draft seçim hakkı elde etmek istiyorlar.
76ers geçtiğimiz dört sezonda bunu en çok yapan takım oldu ve “The Process” yani “Süreç” olarak adlandırdıkları bu dönemde ilk beş sıradan dört seçim yaptılar ve iki de üst üste ilk sıra seçimi yaptılar. Bununla birlikte, J.J. Redick ve Amir Johnson gibi kaliteli ve tecrübeli isimleri kadrosuna katan Sixers için artık playoff mücadelesi verme dönemi gelmiş gibi gözüküyor.
Peki yeni Philadelphia kim olacak? Huzurlarınızda 2017-2018 sezonu için drafta yatması en çok beklenen takımlar.
Chicago Bulls
Birçokları geçtiğimiz sene Chicago’nun takımı yeniden kurma yoluna gideceğini ve All-Star arasından önce Jimmy Butler ile yolların ayrılacağını düşünüyordu. Fakat Bulls yönetimi farklı bir yön seçerek Butler, Dwyane Wade ve Rajon Rondo’yu takımda tuttu. Sonuç: Boston karşısında ilk turun sonunda elenen Bulls NBA draftında Jimmy Butler’ı Minnesota’ya gönderdi.
Rondo ise 1 Temmuz’dan önce serbest bırakılmıştı. Wade de muhtemelen yakın gelecekte modayı takip etmeyi umuyordur. Üç yüzük sahibi Wade’in sezona Chicago’da başlayacağı söyleniyor fakat eğer Bulls yönetimi birazcık zekice davranacak olursa Wade’i zirve yarışındaki bir takıma gönderecek ya da yılın ilk aylarında serbest bırakacaktır.
Peki böyle bir durumda Bulls kadrosu nasıl olur? Ellerinde pek bir şey kalmaz. Takımın en önemli oyuncuları geçtiğimiz günlerde Timberwolves‘tan takıma katılan Zach LaVine ve Kris Dunn ile 2017 draftının yedinci sıra seçimi Lauri Markkanen olacak. Ayrıca Bobby Portis ve Denzel Valentine gibi umut vaat eden bazı genç oyunculara da sahipler fakat zayıflayan Doğu Konferansı’nda bile Chicago’nun playoffa kalması büyük şok olur böyle bir durumda.
Ellerindeki birkaç değerli oyuncu ile, Bulls’un başarıya giden yolu drafttan geçiyor. 2008’de Derrick Rose ile ve 2011’de de Jimmy Butler ile altın buldular. Belki Bulls önümüzdeki sezon drafttan şahane oyuncular çekebilir. Yine de şimdilik takımı yeniden kurma konusunda sabırlı olmaları gerekiyor.
Phoenix Suns
2016-2017 sezonunda yalnızca 23 maç kazanmış olmalarına rağmen geçtiğimiz sezon Phoenix ekibinin bardağın dolu tarafına bakması için birçok sebep vardı. Devin Booker gerçek bir sıçrama yaptı ve ligdeki en iyi şutör guardlardan biri olduğunu gösterdi. T.J. Warren da en iyi sezonunu geçirdi. Yine de, 21 yaşının altındaki altı oyuncu ile sezona giren Suns için aceleye hiç mahal yok.
Phoenix’in bu süreçte temel hedefi başta kanat oyuncuları olmak üzere genç yeteneklerini geliştirmek. Josh Jackson’ın çaylak sezonunda dripling üzeri şutlarını ciddi anlamda geliştirmesi gerekecek. Ayrıca geçtiğimiz sezon sekizinci sıradan draft edilen Marquese Chriss’in de işin savunma tarafında istikrarlı bir katkı vermesi gerekiyor.
Genç yetenekler gelecek sezon süreleri paylaşacak ve çok iyi takımların olduğu Batı Konferansı’nda mağlubiyetleri de bir o kadar paylaşacaklar.
New York Knicks
Knicks‘in önünde iki yol var. Ya Carmelo Anthony ile yollar ayrılacak ve takımı yeniden inşa etme yoluna gidilecek ya da Carmelo Anthony takımda kalacak ve Doğu Konferansı’nda anlamsız bir playoff mücadelesine girilecek.
Knicks‘in yolu sonuçta bu, geçtiğimiz hafta kendileriyle çelişip durdular. New York Knicks, Hardaway Jr. ile imzalanan dört yıl için 71 milyon dolarlık sözleşmeden sonra bir anlamda anlamsız playoff mücadelesi yolunu tercih edeceğini gösterdi fakat Anthony’nin takasına ilişkin hem Houston hem de Cleveland ile görüşmeler yapıldığına dair dedikodular dönmeye devam ediyor.
Dolayısıyla New York, Anthony’yi takas yoluyla göndererek takımı Hardaway, Kristaps Porzingis ve sekizinci sıradan seçilen Frank Ntilikina üzerine kuracak gibi gözüküyor. Playoff mücadelesinden hâlâ kilometrelerce uzakta bir takım bu. Eğer Knicks zirveye oynamayacaksa da drafta yatabilirler. Yanlış atılan adımlara rağmen Knicks 2015’te Porzingis’i draft etmeyi başardı ve dibe vurduktan sonra önümüzdeki haziranda yine bir yıldız adayı yakalamaya çalışabilirler.
Atlanta Hawks
Atlanta’nın bir anda çaptan bu kadar düşmesi inanılır gibi değil. Yalnızca üç yıl önce Hawks, NBA’in sevgilisi, 60 galibiyetli, Spurs‘ün Doğu Konferansı versiyonuydu. İlk 5 oyuncuları Ocak 2015’te Ayın Oyuncusu ödülünü bile paylaşmıştı.
Buna rağmen, o büyüleyici 2014-2015 sezonunun Hawks basketbolunun 2000’lerdeki zirve noktası olduğu ortaya çıktı. LeBron ve Cavaliers karşısında konferans finalinde süpürülen Hawks, sonraki iki sezon 50 galibiyetin altında kaldı ve üst üste iki yaz Al Horford ve Paul Millsap’i elinden kaçırdı.
Hawks’ın elinde, Millsap, Dwight Howard ve Tim Hardaway Jr. takımdan ayrıldıktan sonra en skorer dört oyuncudan yalnızca biri kaldı. Dennis Schroder ve Kent Bazemore’un da NBA’de bir takımın hücumunu yöneteceği fikri hayli gülünç. Atlanta’nın istikrarlı playoff mücadelesi verdiği günler geride kalacak gibi görünüyor.
Bazıları gelecek sezon Atlanta şehrinin 30 galibiyetin altında kalan bir takımı destekleyip desteklemeyeceğini merak ediyor fakat Hawks’ın gelecek sezon 10. bitirmesi 14. bitirmesinden daha mı iyi olur gerçekten? Atlanta serbest oyuncu piyasasında yeni bir yıldız katamayacak takıma. 2018 draftında iyi bir yıldız arasalar iyi ederler.
Indiana Pacers
Pacers Genel Menajeri Kevin Pritchard, Paul George’un takımdan ayrılması konusunda suçun kendi payına düşen kısmını üstlendi. Birçokları Indiana’nın George karşılığında draft hakları ve genç oyuncular almasını beklerken Pacers‘ın eline geçen Victor Oladipo’nun 84 milyon dolarlık sözleşmesi ve daha önce 11. sıradan seçilen Domantas Sabonis oldu.
Bu anlaşma ile Indiana bir nevi arafta kaldı. Myles Turner’ın yanına Oladipo’yu eklemek merak uyandıran bir gelişme fakat Pacers’ın yine de 30-35 galibiyetten fazlasını alma şansı pek yok.
Indiana’daki liderlik önceki sezonlarda takımı baştan kurma fikrine pek de olumlu bakmamıştı ve George’a bu kadar uzun zaman bağlı kalmalarının sebebi de muhtemelen bu. Yine de şimdi her şeye baştan başlamak ve Turner’ın etrafında bir kadro kurmak için en doğru zaman.
Indiana’nın mart ortasında sıralamalarda aşağı sıralara düşeceğini tahmin etmek hiç de zor değil. Pacers zaten George’a uzun süre bağlı kalarak bir hata yaptı. Önümüzdeki yıl bu hatayı daha da büyütüp yalandan playoff yarışında bulunmaları için bir sebep yok.
Orlando Magic
Dışarıdan bakılınca Orlando kadrosu birbiriyle alakası olmayan parçaların bir araya geldiği bir yapboz gibi gözüküyor. Magic, kadrosunda şut atabildiğini kanıtlamamış kanatlar ve üç ön alan pozisyonundaki yer için mücadele edecek yedi oyuncu barındırıyor.
Orlando 2017-2018 sezonunda mücadele içinde olmak istediğinin sinyallerini verdi fakat işler çok çabuk tersine dönerse bu planların da değişmesi gerekecek. Hem Nikola Vucevic’in hem de Aaron Gordon’ın geçtiğimiz sezon takas dedikodularında adları geçti. Oyun kurucu pozisyonundaki Elfrid Payton deneyi de hiç umut vermedi.
Daha önce draftın beşinci sırasından seçilen Mario Hezonja dripling üzeri şutlarında büyük sıkıntı yaşadı ama Orlando ondan kolay kolay vazgeçmeyecektir. Hezonja’nın yanına bu yıl ilk turdan seçilen Jonathan Isaac’i eklerlerse, Magic’in gelecekte iki şutör kanadı olabilir. Yine de playoff mücadelesine girmek için hâlâ gitmeleri gereken uzun bir yol var.