Stephen Curry, Golden State Warriors
İki kez MVP olma onuru yaşayan ve son üç sezonun ikisinde Batı’daki taraftarlardan en çok oyu toplayan Curry, ligdeki en iyi takım olmak için gereken istatistiksel olarak harika sezonu geçirmeye hazırlanıyor. Şimdiden bunları söylemek kolay değil fakat Curry’yi de hafife almak hiç akıllıca olmayacaktır, onu tek seferde anlatmak çok zor.
Söylenecek çok şey var.
Verimli, popüler ve hâlâ en iyi dönemini geçiriyor. Yakın gelecekte ilk 5’teki yerini kaptıracak gibi gözükmüyor. Curry, 2018’de hava atışıyla birlikte sahadaki yerini alacak ve bu onun üçüncü üst üste All-Star’a ilk 5’te başlaması anlamına gelecektir.
Russell Westbrook, Oklahoma City Thunder
Geçtiğimiz yıl James Harden, Westbrook’un yerine ilk 5’te başlamış ve bu seçimin doğru karar olduğunu kanıtlamak için de mümkün olan her şeyi yapmıştı. Şimdi takıma Chris Paul ve yeni kanatlar gelmişken Houston Rockets‘ın geçtiğimiz yıldan bile iyi bir performans gösterme planı var. Bunlar Harden’ın yine ilk 5’te başlaması için iyi haberler.
Fakat 2016-2017 sezonunda Russ’ın MVP olması ve Oklahoma City Thunder‘ın da kadroya George’u katmasıyla Westbrook’un ilk 5’te başlaması daha makul gözüküyor. Geçtiğimiz yıl taraftar oylamasını son anda Harden’a kaybetmişti Westbrook ama belki de tüm sezon ligin dikkatini çekip triple-double ortalama tutturduktan sonra bu kez durum öyle olmayacak.
Kevin Durant, Golden State Warriors
Geçtiğimiz yıl Kevin Durant doğru şut kullanma oranında 1.000 ve üzerinde şut atıp %65 ve üzeri ortalama tutturan sekizinci oyuncu oldu. NBA’in bugüne dek gördüğü en verimli performanslardan biriydi ve sakatlığı nedeniyle de 20 maç kaçırmıştı.
Böyle tarihi bir olayın tekrarını beklemek gülünç olur.
Fakat, ya KD Warriors ile ikinci sezonunda daha rahat olur da hücumda daha boş şutlar bulursa? Ve bu şutlara daha yüksek bir yüzdeyle atarsa?
Ya takım olarak Warriors, kimyayı daha iyi oturtur ve bu daha çok smaca, daha çok boş üçlüğe, daha yüksek şut yüzdesine yol açarsa?
Ya Durant gelmiş geçmiş en iyi hücum performanslarından birinin daha da üzerine koyarsa?
Yapabilir. Gerçekten, yapabilir. Ve yapmasa bile All-Star maçında ilk 5 başlayacaktır. Bu kesin.
Kawhi Leonard, San Antonio Spurs
Henüz 25 yaşındayken Kawhi Leonard’ın birden bire ligin en iyi kanat savunucusunu olmayı bırakması çok da mümkün gözükmüyor.
Hücumdaki istatistiklerinde küçük bir düşüş görebiliriz belki fakat ciddi bir etki olmayacaktır. Zira Leonard’ın geçen yıl yaptığı gibi sıçramalardan sonra bazen ufak bir düşüş yaşanır. Yine de ligdeki en iyi hücum oyuncularından biri olacaktır.
Söz konusu Batı’nın kadrosunu kurmak bile olsa bu iki seçimi yapmak bir hayli kolay oldu.
Karl-Anthony Towns, Minnesota Timberwolves
İşte iş burada zorlaşıyor.
Şimdiden 25,1 sayı, 12,3 ribaund ve 2,7 asist ile %61,8 doğru şut kullanma oranı tutturmuş, henüz üçüncü sezonunu geçiren ama kazanan bir takıma net bir katkı yapamayan bir ismi seçmek biraz cesur bir karar gibi sanki. Kesinlikle cesur bir karar. Çünkü bu karar şu anlama geliyor: Anthony Davis, Draymond Green ve playoffa çıkabilecek başka etkili uzunları almadığınız anlamına geliyor.
Yine de Towns’ın lehine birkaç konu var. İlki, hiç şüphesiz inanılmaz yeteneği.
Oyunu oynayan bu kadar çok yönlü yeteneğe sahip başka bir uzun olmayabilir. Geçtiğimiz sezon üç sayı çizgisinin gerisinden %36,7 ile oynadı ve rakiplerine hem post hücumlarında, hem de yüzü dönükken bile üstünlük kurdu. 22 yaşında böyle bir sezon geçiren Towns, daha da iyi duruma gelecektir.
Bunun da ötesinde Wolves bir popülarite yakaladı ve bu da onlara bir miktar oy kazandıracaktır. Özellikle takım iyi bir başlangıç yaparsa Towns gelişiminin bir sonraki adımını atabilir. Davis, yakaladığı rakamların bir kısmını DeMarcus Cousins’a kaptırır, Green de üç kez üst üste Finaller’de oynadıktan sonra daha fazla dinlenecek olursa, Towns’ın sığabileceği bir pencere açılır.