Nikos Varlas/ varlas@eurohoops.net
Artık 6.haftaya geldik ve önümüzde İspanyol devlerinin kapışması ve Olympiakos ile CSKA arasındaki müthiş mücadele var. Top 16’da ilk yarının sonuna yaklaştığımız bu günlerde işler artık iyice ısınmaya başladı.
Eurohoops haftanın maçı: Real Madrid – Barcelona
Geçen sezon Real’in Final Four’daki zaferinden sonra iki takımın bu sezonki ilk karşılaşması olacak. Ev sahibi takım kendi evinde kalesini korumaya çalışırken Barcelona (3-2) da play offlardaki ev sahibi avantajına ortak olabilmek için tekrar eline bir şans geçirmek isteyecek. Tüm bunları bir araya getirdiğimizde “El Clasico”ya yakışır bir maç izleyeceğimi düşünüyoruz, herşey olabilir bu maçta! Hangi takımın o gece gününce olacağı, dış şutlar ve savunma verimliliği maçın anahtarları olacak. Ve tabiki Real’in ev sahibi avantajı var.
Dikkate değer diğer maç: Olympiakos – CSKA Moskova
Namağlup CSKA (5-0) Pire’de 11 maçtır kazanan Olympiakos (4-1)’a karşı önemli bir sınav verecek. Ayrıca bu maç Kyle Hines için de bir nevi eve dönüş maçı olacak ki iki sene üst üste Eurolig şampiyonluğu kazandığı kulübüne karşı da bu ilk maçı olacak. Ev sahibi takım İstanbul’daki Anadolu Efes yenilgisinin ardından bu sezon CSKA’yı Eurolig’de yenen ilk takım olmak istiyor ve bunu başarabilirlerse grupta liderliğe de oturacaklar.
Tabiki CSKA’nın daha etkili olabilecek oyuncuları ve daha derin bir kadrosu var. Ama yine de Yunanistan deplasmanında hiç birşey kolay olmayacaktır. Savunmaların ön planda olduğu bir maç izleyeceğimizi düşünüyorum ve Olympiakos’un CSKA’nın yaratacağı ters eşleşmelere karşı savunmada neler yapabileceğini izlemek hayli ilginç olacak.
Soru işareti: EA7 Milano – Anadolu Efes
Vasat bir normal sezon performansının ardından ev sahibi (1-4) top 16’da da halen hayal kırıklığı yaratıyor. Artık gün ışığına çıkmış ve defalarca kanıtlanmış ciddi problemleri var. Top paylaşımını iyi yapamıyorlar ve takım oyunu adına kendi bireyselliklerinden fedakarlıkta bulunmuyorlar. Daha genç bir takım olmalarına rağmen daha iyi bir kimyaya sahip olan, daha iyi savunma yapan ve daha çok takım odaklı bir basketbol oynayan Anadolu Efes (3-2) karşısına çıkacakları bu kritik maçta tüm bu sorunlarını çözebilecekler mi? Milano artık silkelenmek durumunda yoksa playoff onlar için hayal olacak.
Mercek altında: Galatasaray LH – Maccabi Tel Aviv
Ev sahibinin (2-3) Top 16’ya harika bir başlangıç yapan son şampiyon Maccabi (4-1) karşısında bir galibiyete ihtiyacı var. Aleks Maric normal sezondaki takımına karşı oyunu savunma ile kontrol etmek isteyecek yeni takımı ile oynayacak. Zaten bu da Maccabi’nin hücumdaki müthiş etkinliğini sönümlemenin tek yolu ve maçın da anahtarı olacak. Ve tabiki eski Maccabi’li Arroyo’nun performansı da maçın en önemli faktörlerinden biri olacak.
İstanbul, Berlin, Malaga ve Belgrad
Hem Kızıl Yıldız hem de Zalgris aynı kötü galibiyet sayısına sahip (1-4) ve kazanan biraz nefes almış olacak. İki takım son olarak 1999 yılında karşılaşmış ve o yıl da Zalgris de Eurolig şampiyonu olmuştu. Tabiki Sırpların ev sahibi avantajı mevcut.
Bir kademe daha atlamış olan Fenerbahçe (3-2) Laboral Kutxa’nın (2-3) adeta yeni ve daha iyi bir versiyonunu ağırlayacak. İspanyol temsilcisi normal sezona göre daha iyi bir takım kimyasına sahip ve bu da İspanyolları çok tehlikeli bir rakip haline getirmiş durumda. Ama Fenerbahçe Ülker savunmaya fokuslanmaya devam ederse işler çok basit de olabilir ya da…
Berlin’de Alba (2-3) ile kazanmayı umuyor ama deplasmanda Panathinaikos‘un (3-2) kazanma şansı da hayli yüksek, Yeşiller artık OAKA dışında da maç kazanmalılar ve O2 buna başlamak için güzel bir fırsat.
Son olarak Unicaja Malaga (0-5) artık umutsuzca bir galibiyet arıyor ama Nizhny (2-3) şimdiye kadar kimseye hediye vermeyeceğini kanıtladı. Plaza’nın takımı Rochestie, Kinsey ve Thompkins üçlüsünü durdurarak ancak maçı kazanabileceğini anlamalı ve uygulamalı.