[lptitle title=”Geri sayıma başlayın”]
[lpcontent]
By Stathis Trapezanlidis/ barkas@eurohoops.net
Hangi maçlar iki oyuncunun harika performansları sayesinde herkesin aklında kendine yer edinmiştir? Hangi maçlarda iki takımdan birer oyuncu bu karşılaşmaları kişisel düellolarına çevirdi? Eurohoops geçtiğimiz Eurobasket turnuvalarını hatırlatıyor ve gözden geçiriyor.
Seçimler şu iki kritere göre yapıldı:
a. Maç bir eleme maçı olmak zorunda.
b. Maçtaki diğer oyuncuların katkısı ve etkisi olabildiğince, bir basketbol maçı için birisinin söyleyebileceği kadar, az olmak zorunda, özellikle de kadrosunda birçok yıldızı bulunduran takımlardan bahsederken.
Beklendiği üzere, herkes Top10 listesine sığmadı ve bu yüzden maçın kritikliği önemli bir rol oynadı. Bu yüzden harika yüzleşmeler dışarıda kaldı, tıpkı 1985’te Sabonis (34 sayı) – Petrovic (30 sayı), 2005’te Navarro (35 sayı) – Valters (28 sayı), 1983’te Szanyiel (29 sayı) – Galis (38 sayı), Paris’teki Herreros (28 sayı) – Jasikevicius (22 sayı) ve daha fazlası gibi harika çarpışmalar gibi…
[/lpcontent]
[lptitle title=”10. Dirk Nowitzki (43 sayı) – Pau Gasol (31 sayı)“]
[lpcontent]
Almanya – İspanya 90-99
Bronz madalya maçı 2001
2001’de İstanbul’da önümüzdeki on beş yılı domine edecek iki ,o zamanın gelecek vaat eden, süper yıldızın düellosuna tanık olduk. Dirk Nowitzki ve Pau Gasol Eurobasket bronz madalyası için karşı karşıya geldiler. Alman oyuncu 43 sayı atıp 15 de ribaunt aldı ve Eurobasket tarihinin en iyi hücum performanslarında nbirini sergiledi. İspanyol pivot ise 31 sayı üretip 10 da ribaunt aldı. Ancak bronz madalyayı kazanan isim Gasol oldu çünkü takım arkadaşlarından daha çok destek aldı.
[/lpcontent]
[lptitle title=”9. Milos Teodosic (32 sayı) – Erazem Lorbek (25 sayı)“]
[lpcontent]
Sırbistan – Slovenya 96-92
Yarı final 2009
Eurobasket’in son topla belirlenen harika yarı finaller konusunda zengin bir tarihi var. Bu maçlardan biri de Sırbistan ve Slovenya arasında 2009’da Katowice arasında oynanan ve Milos Teodosic’in mükemmel şovuyla noktalanan maç var. CSKA Moskova’nın Sırp oyun kurucusu 6 üçlük isabetiyle 32 sayı üretirken 3 ribaunt alıp, 4 asist yapıp 1 de top çaldı. Öte yandan Erazem Lorbek double double yapmasına (25 sayı, 10 ribaunt, 3 top çalma) ve milli takım kariyerindeki en iyi maçlarından birini sergilemesine rağmen, takımının Dusan Ivkovic’in takımını yenmesini sağlayamadı.
[/lpcontent]
[lptitle title=”8. Andrei Kirilenko (29 sayı) – Ramunas Siskauskas (30 sayı)“]
[lpcontent]
Rusya – Litvanya 86-74
Yarı final 2007
İki basketbol ülkesi Madrid’deki yarı finalde birbirleriyle karşılaştılar. İki forvetten, Andrei Kirilenko ve Ramunas Siskauskas, gördüğümüz en iyi kişisel düelloya tanık olduk. CSKA Moskova’nın Litvanyalı oyuncusu (Panathinaikos‘tan henüz transfer edilmişti) 30 sayı üreterek (4 ribaunt, 4 asist, 5 top çalma) Rus oyuncuya karşı (29 sayı, 8 ribaunt, 1 asist, 3 top çalma) kişisel savaşı kazandı ama son gülen Kirilenko oldu ve koç Blatt’in takımı finale çıkmakla kalmadı, aynı zamanda İspanya’yı yenip kupayı da aldı.
[/lpcontent]
[lptitle title=”7. Dirk Nowitzki (27 sayı) – Navarro (27 sayı)“]
[lpcontent]
Almanya – İspanya 74-73
Yarı final 2005
Almanya ve Dirk Nowitzki 2001’de İstanbul’da oynanan 3.’lük maçının rövanşını aldı. Pau Gasol bu kez yoktu ama Alman oyuncuya karşı olarak 27 sayı üreten Juan Carlos Navarro (4 ribaunt, 2 asist, 1 top çalma) ön plana çıktı. Nowitzki de maçı 27 sayı, 7 ribaunt, 3 asist ve 1 top çalmayla tamamladı. Aslında Nowitzki ve Navarro düellosu bu harika maçın sonuna kadar devam etti. Barcelona’nın yıldızı, meşhur “bombita’sıyla” İspanya’yı bir sayı öne taşıdı ama Mavericks‘in süper yıldızı son sözü söyledi. Bir sonraki hücumda ve 4 saniye kala çok zor bir şutu sayıya çevirdi ve Almanya 12 yıl aradan sonra finale yükseldi.
[/lpcontent]
[lptitle title=”6. Arvydas Sabonis (26 sayı) – Dino Radja (25 sayı)“]
[lpcontent]
Litvanya – Hırvatistan 90-80
Yarı final 1995
Avrupa’da tüm zamanların en iyi pivotlarından ikisi, Litvanya ve Hırvatistan arasında 1995’te oynanan yarı final maçında karşı karşıya geldi. Arvydas Sabonis 26 sayı (7/14 iki sayı) ve 17 (!) ribauntla oynarken, Dino Radja 25 sayı (10/14 2 sayı) ve 5 ribauntla oynadı. Livanyalı oyuncu maçın sonunda da gülen taraf oldu, takım arkadaşlarından daha iyi yardım aldı (Marciulionis 27 sayı). Ama kupayı kazanmayı başaramadı çünkü olaylı finalde Djordjevic’in Sırbistan’ına mağlup oldu.
[/lpcontent]