By George Orfanakis/info@eurohoops.net
Eurobasket’in ilk kısmı sona erdi ve herkes turnuvanın bir sonraki aşamasına katılmaya hak kazanan takımları konuşuyor. Kazananların dışında da, o kadar ünlü olmayan ama bahsedilmeye değer takımlar var. Eurohoops turnuvadan elenen ama varlıklarıyla bir mesaj verene ve gelecek için çok şey vaat eden üç takımı öne çıkartıyor.
İzlanda
İzlanda “ölüm grubunda” son sırada kaldı ve tüm Eurobasket’te galibiyet alamayan tek takımlar ama turnuvadaki varlıkları oldukça pozitif bir etki yarattı. Craig Pedersen’in oyuncuları çok mücadeleciydi, iyi oynadılar ve hızlı tempo basketbolla Avrupa basketbolunun geleneksel devlerine (Almanya, İtalya) karşı savaşıp Türkiye’yi de yenmeye yaklaştılar (Uzatmada 111-102 mağlup oldular). Kadroda en çok bilinen oyuncu takımın lideri John Stevenson’du (13.6 sayı, 5.8 asist) ve Hlinour Beringson (10.8 sayı, 7 ribaunt) önderliğinde İzlanda Eurobasket’e ilk katılımında pozitif bir etki yarattı ve Avrupa basketbolunun haritasında bir yeri hak ettiğini kanıtladı.
Hollanda
Hollandalılar 26 yıl aradan sonra Eurobasket’e geri döndü ve gösterdikleri performansla turnuvaya katılmayı hak ettiklerini kanıtladılar. Başlangıç rüya gibiydi, Tomas Van Helfteren’in ekibi açılış maçında Gürcistan’ı 73-72 yenerek büyük bir sürprize imza attı. Kısmen zorlu grupta, açık favorilerin yanında (Yunanistan, Hırvatistan, Slovenya), Hollanda asla 7 sayıdan fazla fark yemedi ve her maç galibiyet için savaştı. Takım moda girdiğinde, oldukça tehlikeliydi ama tüm maça konsantre olabilseler sıralamada daha üst sırada olabilirlerdi. Yunanistan’a kaybettikleri maç (65-68) onların eleme maçlarında daha yüksek başarılar için mücadele etmesini önledi. Takımın lideri Charlon Kloof (16,2 sayı, 4,6 ribaunt ve 3.2 asist) patlayıcı ilk adımı ve sıra dışı performansıyla hem kendisinin hem de Hollanda’nın daha ciddiye alınması gerektiğini kanıtladı.
Estonya
Estonya Eurobasket’te Top 16’ya kalmanın eşiğine kadar geldi ama sonuçta başarılı olamadı. Çek Cumhuriyeti (57-80) ve Belçika (55-84) karşısındaki iki kötü performanstan sonra, takım kalan maçlarda çok iyi oynadı. Ukrayna karşısında aldıkları 78-71’lik galibiyeti kutladılar ve Tit Sok’un oyuncuları bu maçta özgüven depoladı. Litvanya karşısında büyük sürprizi yapamadılar (62-64 son saniye basketiyle) ve Letonya ile oynadıkları “final” maçında her şey ortadaydu. O maçta Estonya 15 sayılık avantajı kaybetti ve maç içerisindeki devamlılık problemi yüzünden elendiler çünkü oyuncuları büyük bir turnuvada oynamak için fazla tecrübesiz ve endişeliydi. Talts (10.4 sayı, 4 ribaunt) ve takımın en yaşlısı Albert (11.6 sayı, 2.4 ribaunt) belki bir daha milli takım için oynayamayacak ama Eurobasket’te oldukça etkileyicilerdi. Bunun dışında Estonya tartışmasız Eurobasket’te sürpriz yapan üçüncü takım oldu ve gelecek için çok şey vaat ediyorlar.