by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
EuroBasket 2022 birçok sürprize sahne olan bir turnuva oldu. İspanya’nın şampiyonluğu ile sonuçlanan turnuvada en büyük madalya favorileri olarak görülen takımlar yarı final bile göremeden elendi.
Giannis Antetokounmpolu Yunanistan ve Luka Doncicli Slovenya çeyrek final turunda turnuvaya veda ederken Nikola Jokicli Sırbistan, Son 16 Turu’nda elenmekten kurtulamadı.
sport-express’e konuşan, zamanında Rusya Milli Takımı’nda asistan koçluk yapan ve CSKA Moskova’da Dimitris Itoudis’in koç ekibinde yer alan Dimitry Shakulin, turnuvadaki “sürpriz” sonuçların kendisini şaşırtmadığını söyledi ve sebepleri sıraladı:
“Bence NBA takımlarının süper yıldızlarına olan yaklaşımı bütün bir iyi basketbolcu jenerasyonunu mahvediyor. Milli takımlar seviyesinde bireyselliğin değil inşa edilen bir sistemin kazandığı defalarca kanıtlandı. 16 yaş altı takımları bile milli takımın nasıl oynadığını anlamalı. David Blatt ve ben milli takım için çalışırken B Takımı’nı oluşturmuştuk. Tatil yapmak yerine genç ve yetenekli oyuncularla 10 günlük kamp düzenliyorduk. Antrenmanlar milli takım antrenmanları ne gerektiriyorsa o şekilde düzenleniyordu.
2009’dan beri Vincent Collet’nin koçluk yaptığı Fransa’ya bakın. Collet, milli takım piramidindeki bütün oyunculara hakim, Fransa’nın bütün genç takımları aynı sistemle oynuyor. Aynısı yıllardır Sergio Scariolo tarafından yönetilen İspanya için de geçerli. İtalya da böyle. Gianmarco Pozzecco’dan bahsetmiyorum, Ettore Messina’nın sisteminden bahsediyorum. Bir keresinde onun Milano’sundan kadroda altı kişi vardı, kadronun yarısı. Bu oyuncular temel, sisteme uygun ve antrenman görmüş oyuncular. Asla tek bir oyuncuya güvenemezsiniz, bu oyuncu Jokic olsa bile. Kötü bir gün geçiriyor olabilir. Antetokounmpo’da da benzer bir durum oldu. İki sportmenlik dışı faul aldı ve maçın sonunda Yunanistan’a yardımcı olamadı. Yunanistan kötü bir maç oynuyordu, Giannis’in yokluğuyla teslim oldular.”
Zamanında Dimitris Itoudis’in yanında asistanlık yapan Shakulin, deneyimli koça dair çarpıcı açıklamalarda bulundu:
“Itoduis’in harika bir yönetici ve lider olduğunu düşünüyorum. Bütün süreçleri kontrol ediyor, adeta kulübun otobüs şoförünü bile belirliyor. Bu, onun damarlarında var.
Bir koç olarak ise bir kez daha hiçbir şekilde kendisini kanıtlayamadı. Almanya, Yunanistan’ı ezip geçmedi ancak Gordon Herberts, meslektaşına tamamıyla üstünlük kurdu.
Itoudis’in ilk EuroLeague şampiyonluğu, Fenerbahçe karşısında koçluk savaşını kaybetmesine rağmen Viktor Khryapa sayesinde gelmişti. İkincisini de kariyerlerinin en iyi dönemlerindeki De Colo, Rodriguez ve Higgins ile kazandı. CSKA’nın modern dönemindeki en güçlü kadroydu. Fena değil, evet. Peki ya Itoudis’in altında CSKA ne kadar problemle uğraştı? Moksova’da kendilerini gösteremeyen kaç tane pahalı oyuncu var? Mike James ile yaşadığı fikir ayrılığı bütün sezonu mahvetmişti. Takım, Amerikalı oyuncu Monaco forması giydiğinde bile maaş ödüyordu.”
Shakulin, bir diğer favori Slovenya ve Aleksander Sekulic hakkında da konuştu:
“Doncic olmadan da belli bir seviyede oynayabiliyorlar, kadrodaki her oyuncu rolünü harika şekilde biliyor. Bunlar Igor Kokoskov tarafından oluşturulmuştu ve Sekulic de uzun süre onun asistanıydı. Zoran Dragic yoktu. Belki de çok kilit oyunculardan biri değildi ancak onun yokluğu bir sorun haline geldi. Perimetrede çok fazla şey yapabilen bir oyuncuydu. Zoran’ın olduğu senaryoda Polonya, bu kadar boş üç sayılık atış bulamazdı. Mike Tobey tam olarak sağlıklı değildi, ayak sakatlığını atlatamamıştı. İğnelerle oynayan Doncic de kendi seviyesinde performans sergileyemedi. Slovenya’nın günü değildi.”
Shakulin, Sırbistan ve uzun süredir Sırbistan’ın başında yer alan Svetislav Pesic hakkındaki görüşlerini de sakınmadı:
“Dürüst olmam gerekirse bu takımı seviyordum. EuroBasket’i kazanmalarını bekliyordum ancak günün sonunda İtalyanlar, Pesic’in bütün planına üstün geldi. Pas kanallarına baskı yaptılar, top dolaşımını durdurdular ve her şey ya Micic’in bireysel oyunlarına kaldı ya da Jokic, pota altında top alıp karar vermeye çalıştı. Orada ise onu her zaman iki-üç oyuncu bekliyordu. Boyalı alana baskı yapıp şutörleri riske ettiler, işe yaradı.
Pesic’i bir despot olarak tanıyorum. Bir diktatör gibi. Antrenman kamplarında takımı çok çalıştırıyor, oyun disiplini hakkında katı istekleri var. Bu sefer ise Micic ve Jokic’i saklama konusunda hiçbir şey göremedim. Jokic, pick&pop ve pick&roll’ler sırasında geride kalıyordu. Eğer pivotunuz savunmada işe yaramıyorsa 3-2 alan savunmasına dönüp pick&roll’leri uzun oyuncularla savunun. Bırakın Jokic köşede kalsın. Eğer bu duruma karşı özel bir yaklaşım varsa tabii…
Jokic’in harika bir hücum oyuncusu olduğu açık ancak savunmada işe yaramıyor. Rotasyonla, 1.5 aylık hazırlıkla bir savunma şeması hazırlamak gerekliydi. Pesic ise sadece maçın bitimine 3.5 dakika kala aldığı molada farklı bir şey denedi. Oyuncuları buna hazır değildi. Ayrıca İtalyanlar da cesaretlendi ve çılgın atışlar buldular. Bu sistem üçüncü çeyreğin ortasında neredeydi? Pesic buna başvurduğunda her şey için çok geçti.
Pesic’in koçluğu Predrag Danilovic (Sırbistan Basketbol Federasyonu Başkanı) için büyük bir soru. EuroLeague’de takımlarından 2-3 milyon avro kazanan üst seviye koçlar her zaman 20-30 bine milli takımı çalışmak için motivasyona sahip olmuyor fakat bu durumda bile her zaman genç ve hırslı, iyi koçlara yer var. Tıpkı Polonya’da Milicic, Karadağ’da Radovic’in yaptığı gibi.
Danilovic 2000’lerin başında kupalar kazanan adamı getirmek istedi ve yanıldı. Pesic, Lucic’i yanlış kullandı, Teodosic’i kadrodan çıkarttı. Bunun yerine Micic, 40 dakika boyunca topla oynadı. Teodosic, Efes’in oyun kurucusuna büyük fayda sağlardı. Evet, Teo zayıf bir savunmacı fakat Jokic ile olan uyumu hücumda büyük getiri sağlardı.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!