By Eurohoops team/ info@eurohoops.net
beIN Sports’a önemli açıklamalarda bulunan Sinan Güler taraftarlara seslenerek “Cuma gününden itibaren herkes kırmızıları hazırlasın.” şeklinde konuştu.
Milli Takımımızın EuroBasket hazırlık sürecini değerlendiren Sinan Güler, “40 günlük süreç, herkesin özverisini ve iyi niyetini gördüğümüz bir süreç oldu. İlk günden itibaren takım kimyasını oluşturmaya yönelik çalışmalarda bulunduk ve bunun etkilerini bugüne kadar gördük. İstanbul’daki maçlarda bizi merakla bekleyen medyaya ve taraftarlarımıza özverimizi gösterdiğimizi düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Sıkça tartışılan sezon takvimi konusunu değerlendiren Sinan Güler, “Oyuncular ve kulüpler bu konu hakkında tartışmaya devam edecektir. Oyunculara bir söz hakkı verilirse bu konu en iyi şekilde çözülecektir. Ev sahibi olduğumuz turnuvada milli takımda olmak ve bu formayı hak etmek bile büyük bir gurur kaynağı. Milli takım kendi kariyerini yüceltmek ve basamakları atlamak isteyenler oyuncular için çok büyük bir fırsat. Bazı oyuncular kulüplerinde almadığı rolleri milli takımda alabileceği fırsatlar yakalıyor. Kendilerini daha iyi göstererek bunu bir yay etkisi olarak kullanabilirler. Ben de bu süreci yaşayan bir oyuncu olduğumu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Yabancı sınırı hakkında da açıklamalarda bulunan Güler, “Oyuncular her şeyi federasyondan beklememeli, federasyonlar da her şeyi oyunculardan beklemeli. Başarı odaklı bir işin içerisindeyiz başarı oldukça marka değeri artıyor ve gelirler artıyor. Oyuncular, kendilerine verilen rolde neler yapabileceğini en iyi şekilde gösterip bu rol dışında yapabileceklerini de çalışarak göstermeli. Bu milli takım bu konuda çok iyi bir örnek olabilir.” dedi.
Kaptan Sinan Güler’in açıklamaları şu şekilde:
“Ufuk Sarıca, genç bir antrenör olarak hırsını ve arzusunu oyunculara çok iyi yansıtıyor. Kendi takımındaki oyuncuların taktikleri ve oyun anlayışını anlamamız için bize gösterdiği destek de çok önemli. Türk basketbolcuların en büyük şansı da basketbolu henüz bırakmış bir ekibin federasyonun başında olması. Baktığınız zaman 7 sene önce benzer turnuvada aynı heyecanı yaşadığımız oyuncu federasyon başkanı. O heyecanı oyuncularla en net şekilde yaşayabilecek olanlar onlar. Bu iletişimi sağlıklı şekilde sağlamak Türk basketbolunu ileri taşıyacaktır.
“Topun kontrolü ne kadar bizdeyse o kadar iyi. Bunun yanında ne kadar fazla top kullanırsak o kadar iyi. Bu sorumsuzca top kullanacağız anlamına gelmiyor. Hızlı oynamamız ve gençliğimizi sahaya yansıtmamız lazım ancak kullandığımız topları en iyi şekilde seçmemiz gerekiyor. Maçlar başladığında da atmosferle, oynadığımız oyunu farkı yerlere taşıyabiliriz.”
“Şu an çok daha tempolu bir basketbolun içerisindeyiz. “Türk Milli Takımının karakteri ne olmalı?” konusunda çalışmalar yapılıyor ve bu konuda ciddi adımlar atıldı. O enerjiyi ve tempoyu sahaya yansıtabilirsek izlemesi çok keyifli bir takım olabiliriz. Benim en çok zorlandığım şey alışkanlıklarımı değiştirmek ve takımın temposuna ayak uydurmak. İstediğim noktaya geldiğimi söyleyebilirim ancak bu güne kadar yaptıklarımız değil cuma gününden sonra sonra yapacaklarımız önemli olacak.”
“Türk sporunun en negatif yönlerinden biri kırılgan oluşumuz. İnişlerimiz ve çıkışlarımız çok keskin oluyor. Maç boyunca birbirimizin enerjisini yükseltmeliyiz. Yalnızca fiziksel olarak değil mental olarak da biri düştüğünde onu yerden kaldırmalıyız. Basketbol olarak sürekliliği sağlamak adına birbirimize kenetlenmeliyiz. 2010 senesi Türk basketbolu için büyülü bir seneydi. 2010’da yaptıklarımızı yeniden yaşamak için takım içindeki enerjiyi dışarıya da güzel yansıtmak lazım, o zaman katlanarak büyümeye başlayan bir heyecan oluşacak. Seyircinin enerjisiyle birlikte büyümek istiyoruz.”
“Herkesin taşın altına elini sokması lazım. İlk günden itibaren artılarımızı ve eksilerimizi konuşuyoruz. Ben de, Bobby de, Melih de 1-2 ekstra ribaund almak için orada olacağız. Uzunlarımızın eksiğini kapatmak için 12 oyuncu birden sahada olmamız gerekecek. Çeşitli savunma taktikleri deneyerek ribaund problemimizi çözmeye çalışacağız. Kısa beşle veya çift pivotla oynamak oyuncularımızın bireysel özellikleriyle veya maç özelindeki taktiklere göre değişiklik gösterecek.”
“Bu tarz turnuvalarda ev sahibi olmanın en büyük avantajı yolumuzu kendi çizebilme imkanına sahip olmamız. Erkek basketbolunda en büyük örnek İspanya. Kazansa gruptan lider çıkacağı maçlarda rahat oynayarak kendisini gruptan çıkamama tehlikesi içinde buluyor. Önemli olan turnuvayı nasıl oynayacağımızı planlamamız. Rakiplerimizin ne yapacağından çok önemli olan bizim neler yapacağımız. 2010’da olduğu gibi cuma gününden itibaren performansımızı ve bize verilen desteği üstüne koyarak gitmek istiyoruz.”
“İnsanlar çeşitli beklentilerde bulunabilirler önemli olan buradaki ailenin beklentisinin ne olduğu. 2 numara giyen Erkan Veyseloğlu’ndan 61 numara giyen Göksenin Köksal’a kadar herkes kendisini kanıtlamak isteyecektir.”
“2010’da taraftarlarımızdan Yunanistan maçında kırmızı giymelerini istemiştik. Cuma gününden itibaren herkes kırmızılarını hazırlasın. Tüm dünyanın gözünün üstünde olduğu en çekişmeli FIBA turnuvasındayız. Eminim ki salona geldiklerinde gurur duyacakları bir takımla karşılaşacaklar. Herkesi salonlara bekliyoruz.”