Eurobasket 2017 Güç Sıralaması

30/Ağu/17 14:05 Ağustos 30, 2017

Utkan Sahin

30/Ağu/17 14:05

Eurohoops.net

EuroBasket 2017’in başlamasına sadece bir gün kaldı. Peki turnuvada ilk hava atışına bu kadar az zaman kalmışken takımların güçleri nasıl sıralandı?

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Temmuz sonunda EuroBasket 2017 için hazırlıklarına başlayan 24 ülke, çetin geçen bir ayın sonunda artık şampiyonaya hazır!

Bazı takımlar için bu bir aylık süreci hayal kırıklığıyla geçerken, bazı takımların ise şampiyonaya dair ümitlerini artırdı.

Özellikle sakatlıkların etkisi şampiyonaya hazırlanan takımları fazlasıyla etkiledi. Giannis Antetokounmpo ile EuroBasket’e madalya hedefiyle gelmeyi planlayan Yunanistan, süper yıldızının sakatlığı sonrası bu hedefinden uzaklaştı. Aynı şekilde madalyanın ciddi adaylarından Sırbistan ile İspanya sakatlıklardan çok çekerken, iki ülke de sakatlık yüzünden bu şampiyonaya bazı büyük oyuncularını getiremiyor.

Hazırlık dönemini kötü geçiren ülkelerin olduğu gibi aynı zamanda bu dönemde şampiyona için beklentilerini artıran ülkeler de oldu. EuroBasket 2015’i hayal kırıklığıyla geçiren Hırvatistan, burada madalya için mücadele edebileceğini gösterirken, İsrail ve Gürcistan gibi takımlar ise hazırlık döneminde sergiledikleri performanslarla yıllar sonra çeyrek finale geri dönebileceklerini gösterdi.

Biz de bütün bunlara göre takımları inceledik ve kadro potansiyelleri ile hazırlık dönemindeki performanslarına göre sıraladık.

İşte Eurobasket’in güç sıralaması!

24- Romanya – C Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 1/10
Kadro potansiyeli: 1/10

C Grubu’nda ev sahibi olan Romanya, açık ara turnuvanın en güçsüz takımı.

EuroBasket hazırlıklarına bütün takımlardan 15 gün önce başlayan Romanya, yine de şampiyona öncesi hiç ümit vermiyor. Hazırlık döneminde sekiz maç oynayan C Grubu ekibi, sadece Tunus’u mağlup edebilirken, diğer yedi maçından ise mağlup ayrıldı. Romanya’nın yenik ayrıldığı maçlar arasında şampiyonada yer almayan Estonya ve Portekiz gibi rakipleri olması Romanya’nın durumunu açık bir şekilde ortaya koyuyor.

Hazırlık döneminde takımın performansını göz önünde bulunduran koç Marcel Tenter, kadro seçiminde radikal hamleler yaptı. Devşirme Giordan Watson’ı kadrodan çıkartan Tenter, şampiyonaya üç tane 20 yaşındaki oyuncuyla gelmeye karar verdi.

Romanya, EuroBasket 2017’de bizlere basketbol açısından bir vaatte bulunmuyor. Yine de maçlarını izleyecek olursanız, gelecek sezon Türkiye’de Büyükçekmece forması giyecek olan Vlad Moldoveanu’yu takip edebilirsiniz.

Viacheslav Kravtsov ukraine ile ilgili görsel sonucu

23- Ukrayna – B Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 1/10
Kadro potansiyeli: 3/10

Ukrayna aynı Romanya gibi oldukça kötü bir hazırlık dönemi geçirdi.

Sergio Gladyr, Pooh Jeter ve Krylo Fesenko gibi önemli oyuncularından sakatlıklar yüzünden yararlanamayan Ukrayna, NBA’de oynayan Joel Bolomboy ve Alex Len’in takıma katılmamaya karar vermesiyle birlikte vasat bir kadro oldu.

Bu vasatlığı hazırlık maçlarında da gösteren Ukrayna, oynadığı sekiz hazırlık maçında sadece bir galibiyet alırken, o galibiyeti de Romanya karşısında aldı. Aynı Romanya gibi hazırlık döneminde Ukrayna, EuroBasket’te mücadele etmeyecek olan Hollanda ve Belarus’a kaybetti.

Ukrayna önemli oyuncularını EuroBasket’e getiremese de Romanya kadar kötü bir kadroya sahip değil. Gelecek sezon Eskişehir’de oynayacak olan Viacheslav Kravtsov kadroda bulunurken, Artem Pustovy, Denys Lukashov, Olexandr Mishula ve Oleksandr Lypovyy gibi ülke basketbolu için önemli isimler şampiyonaya geliyor.

B Grubu’nda şansı çok düşük olan Ukrayna yine de daha önceki şampiyonalarda olduğu gibi düşük tempoda sonuna kadar mücadele edecektir.

22- İzlanda – A Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 3/10
Kadro potansiyeli: 2/10

EuroBasket 2015’te o zorlu grupta sonuna kadar gösterdiği mücadele ile sempati toplayan İzlanda bir kez daha karşımızda!

İzlanda, kendinden önceki iki takıma göre hazırlık döneminde daha fazla galibiyet alsa da aldığı galibiyetler EuroBasket için pek ölçü değil. Oynadığı sekiz hazırlık maçının üçünü kazanan Kuzey ekibi, bu üç galibiyeti Belçika (2 kez) ve Macaristan karşısında aldı ancak ne Macaristan ne de Belçika o maçlarda yıldız oyuncularını oynatmadı. Özellikle Macaristan’ın İzlanda’nın galibiyetinden bir hafta sonra arka arkaya oynadıkları iki maçı da çift hanelerde kazanması durumu gösteriyor.

Kuzey ekibi için sevindirici olan durum ise sakatlıkların diğer takımların aksine onlara vurmaması. İzlanda, 2015’te mücadele eden tecrübeli ekibin yanına iki genç oyuncu eklemeyi başardı. Martin Hermannsson hazırlık maçlarında performansıyla dikkat çekse de asıl ilgi Tryggvi Hlinason’ın üstünde. 19 yaşındaki genç pivot, gelecek ülke basketbolunun en büyük umudu olacak.

Hazırlık döneminde mücadele eden, tempoyu sonuna kadar zorlayan bir basketbol izlettiren İzlanda, iyi niyetli olsa da grupta şansı çok zor. Turnuvanın açık ara en kısa takımı olan İzlanda’da kadroda 2 metrenin üstünde sadece üç oyuncu var ve bu şekilde A Grubu’ndaki rakipleri karşısında gruptan çıkmaları çok zor.

21- Büyük Britanya – D Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 4/10
Kadro potansiyeli: 2 /10

2013’ten sonra şampiyonaya geri dönen Büyük Britanya, hazırlık döneminde beklentilerin üstüne çıkan bir takım oldu.

Kadrosunda uzun rotasyonunda Gabe Olaseni ve Dan Clark gibi bilinen isimler bulunmasına rağmen Büyük Britanya, kısa rotasyonu açısından bu şampiyonadaki kalitenin çok uzağında olsa da hazırlık dönemindeki oyunları beklenenin üstünde oldu.

Oynadığı dokuz hazırlık maçında üç galibiyet alan Britanya; İsrail, Macaristan ve Ukrayna’yı mağlup etmeyi başardı. Britanya ayrıca aldığı dört yenilgide maçı çift hanelerin de altında kaybetti.

Dediğim gibi kadroda yetenek problemi olsa da Britanya, hazırlık döneminde güçlü tarafı olan pota altını çok iyi kullanarak maç içerisinde kalmayı başardı.

D Grubu’nda diğer beş takıma göre yetenek olarak çok aşağıda olsa da Britanya, hazırlık dönemindeki performansını devam ettirirse, gruptan çıkamasa da maçlarını kolay kolay kaybetmeyecektir.

20- Çek Cumhuriyeti – C Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 2/10
Kadro potansiyeli: 4 /10

Hazırlık döneminde en fazla hayal kırıklığına uğrayan takımlardan biri de Çek Cumhuriyeti oldu. EuroBasket 2015’e damga vuran Çekler, kura çekimi sonrası kağıt üstünde Hırvatlar ile ikincilik için mücadele edeceğini düşünse de kağıt üstündekiler olmayınca bir anda kendini aşağıda buldu.

Takımın en büyük yıldızlarından Jan Vesely milli takımdan affını isterken, Vesely dışında takımın önemli isimleri Blake Schilb, Petr Benda, Pavel Pumprla, Ondrej Balvin ve Pavel Houska da takıma katılmadı. Hal böyle olunca Çek Cumhuriyeti’nin elinde sadece Satoransky kaldı.

Kadronun güçsüzleşmesi ve gelmeyen oyuncuların yarattığı olumsuz hava hazırlık döneminde açık bir şekilde gözükürken, Çekler dokuz maçta sadece iki galibiyet alabildi.

Şampiyonada NBA oyuncusu Tomas Satonsky’in üstünden ilerleyecek olan Çekler,  dördüncülük için Macaristan ile mücadele edecek.

19- Macaristan – C Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 3/10
Kadro potansiyeli: 4 /10

En son 1999’da EuroBasket’te gördüğümüz Macaristan, geçen yaz Adam Hanga ve David Vojvoda önderliğinde elemelerde büyük bir başarı gösterirken, hiç kaybetmeden şampiyonaya katılmayı hak kazandı.

Macaristan geçen sene keyif veren oyunuyla dikkat çekse de hazırlık döneminde beklentileri düşürdü. Devşirme oyuncu DeAndre Kane kadroya çağrılsa da belgeleri yetişmediği için gelmedi. Yetmedi, bütün yaz zorlu bir transfer süreci geçiren takımın yıldızı Hanga, kampa son iki haftada katıldı.

Bunun etkisiyle hazırlık döneminde pek iyi performans sergileyemeyen Macaristan, on iki hazırlık maçında dört galibiyet aldı ki bu dört galibiyetin ikisi turnuvada yer almayacak Slovakya, diğer ikisi de bir arka sırasında yer alan İzlanda karşısında oldu.

Yaz Macaristan için beklendiği gibi geçmese de işler bir anda değişebilir. Hanga’nın katılımıyla birlikte Vojvoda-Hanga-Allen üçlüsünü kuran Macaristan, grupta dördüncülük için Çek Cumhuriyeti karşısında favori durumda!

Düşük tempoda oynamayı seven ve iyi bir savunma takımı olan Macarlar, hücumda Hanga, Vojvoda ve Allen’ın eline bakarken, bu üçlü eğer iyi bir turnuva geçirirse grupta dördüncü olarak İstanbul’a gelebilir.

18- Belçika – D Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 3/10
Kadro potansiyeli:  5 /10

Şunu söylemem gerekiyor, Belçika’nın 19. sıradaki Macaristan ile arasındaki fark oldukça fazla. Bu yüzden onları 18. sırada görerek hemen kafanızda silmeyin.

Yıldız oyuncularının sakatlıkları yüzünden tam takım olarak geç toplanan Belçika, hazırlık döneminde bunun etkisini hissetti. Hazırlık maçlarında dokuz maçta altı yenilgi alan Belçika, en basitinden İzlanda’ya karşı aldığı iki yenilgiyi yıldız oyuncularının yokluğu yüzünden aldı.

Öte yandan Sam Van Rossom’un dönüşüyle toparlanan Belçika, aldığı üç galibiyeti İspanya, Almanya ve İtalya gibi önemli takımlar karşısında almayı başardı.

Matt Lojeski’nin yokluğuna rağmen kısa rotasyonunda birbirleriyle uyumlu oyunculara sahip olan Belçika için şampiyonada en büyük sorun uzun rotasyonu olacakmış gibi gözüküyor.

D Grubu’nda birbirine yakın takımlar karşısında Belçika sürpriz yaparak bir üst tura kalmaya çalışacak. Bunu başarabilirler mi tahmin etmek çok zor ancak 2015’te olduğu gibi burada da grubu kesinlikle rakipleri için oldukça zorlu hale getirecekler.

17- Finlandiya – A Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 2/10
Kadro potansiyeli:  6 /10

Yıllarca Petteri Koponen’in yanına ikinci bir yıldız oyuncuyu arayan Finlandiya sonunda istediğine kavuştu ancak bu sefer de takım eski halinde değil.

Koponen’ın etrafına kurulu düzeniyle, tempoyu seven bir görüntü çizen Finlandiya, 2011 ve 2013’te oynadığı oyunla oldukça beğeni topladı.

Koponen-Salin-Huff ve Lee dörtlüsüne beklenen yıldız ise sonunda geldi. Artık ellerinde NBA Draftı’nda yedinci sıradan seçilecek kadar önemli bir potansiyel de var.

Lauri Markkanen’ın katılımıyla Finlandiya çok daha tehlikeli bir takım olsa da takımın ana yıldızı Petteri Koponen pek iyi durumda değil. Kötü geçen sezondan sonra milli takıma geç katılan Koponen, ritminden oldukça uzak gözüküyor.

Koponen’in etkisiyle kötü bir yaz dönemi geçiren Finlandiya, sekiz hazırlık maçında sadece Türkiye’yi mağlup edebildi. Koponen’in soru işareti olan performansının yanında Finlandiya’nın savunmadaki performansının da pek iç açıcı olduğu söylenemez.

İşler Finlandiya için kötü gitse de her şey değişebilir.  En büyük başarısını 1967’de ev sahibi olduğu turnuvada altıncı olarak yaşayan Finlandiya, A Grubu’nda ev sahibi ve taraftarını arkasına alarak kendilerini İstanbul’a atabilirler.

Bunun içinse Polonya’yı sıralamada arkalarına almaları gerekecek.

16- Karadağ – C Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 2/10
Kadro potansiyeli:  6 /10

Hazırlık dönemi Karadağ için iyi başlayıp, kötü devam etti.

Pota altında Nikola Vucevic, Bojan Dubljevic ve Marko Todorovic gibi önemli uzunlara sahip olan Karadağ, devşirme oyuncu Tyrese Rice’ın da katılımıyla şampiyonanın sürpriz takımlarından biri olabileceğini düşündürmüştü.

Hazırlık maçlarına da bu şekilde başlayan Karadağ, Yunanistan ve Sırbistan’a kaybetse de ortaya koyduğu performansla beğeni topladı ancak hazırlık döneminin devamı Karadağ için aynı şekilde ilerlemedi.

Toplamda sekiz maçta sadece iki galibiyet alabilen Karadağ, o iki galibiyeti de Belçika ile Ukrayna karşısında alabildi.  Karadağ’ın en büyük sıkıntısı kısalarından skor bulmakta zorlanması olarak dikkat çekse de özellikle son Türkiye maçında takım içerisinde yaşanan kavgalar ön plana çıktı ve eğer bu durum gözüktüğü kadar büyükse Karadağ için işler farklılaşabilir.

Karadağ’ın EuroBasket’teki grubunun kolay olması sebebiyle üst tura kalmak açısında önemli bir avantajı var ancak şu anda sendeleyen Karadağ, grupta sürpriz bir yenilgi alırsa, bir anda yıkılabilir.

15- Almanya – B Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 3/10
Kadro potansiyeli:  5 /10

Dirk Nowitzki sonrası yeniden yapılanan Almanya, şampiyonaya 24 takım arasındaki en genç kadroyla geliyor.

24.4 yaş ortalamasına sahip olan takımda 30 yaşının üstünde kimse yer almazken, Alman milli takımı birçok genç yeteneğe sahip. NBA yıldızı Dennis Schröder’in yanında Daniel Theis, Isaiah Hartenstein gibi önemli yıldız adayları kadroda bulunuyor.

Almanya geleceğe yatırım yapsa da haliyle henüz olgunlaşmış bir kadro değil ve bunun etkisi hazırlık maçlarında fazlasıyla gözüktü. Almanlar oynadığı sekiz maçın sadece üçünü kazanırken, yalnızca İzlanda, Macaristan ve Rusya’yı mağlup edebildi.

Hazırlık maçlarında Schröder’in yanında ikinci bir skorer oyuncu eksikliği yaşayan Almanya, haliyle hücumda Schröder’e çok fazla bağımlı kaldı. Maodo Lo dışında Almanya’nın bu konuda Schröder’e yardımcı olabilecek başka bir opsiyonu bulunmuyor. B Grubu ekibi, bunun sıkıntısını grupta çok fazla yaşayacak.

Gruptaki diğer takımları ve İsrail’in yükselişini düşününce Schröder eğer büyük bir patlama yapmazsa Almanların, grupta ilk dört dışında kalması büyük bir sürpriz olmayacak.

14- Polonya – A Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 6/10
Kadro potansiyeli:  5 /10

2015’te Ponitka-Adam Waczynski ikilisinin gösterdiği patlamayla beklentilerin üstüne çıkan Polonya, bu turnuvaya ise tamamıyla bu iki isme bağlı olarak geliyor.

Marcin Gortat’ın milli takımdan emekli olmasından sonra Maciej Lampe de sakatlığı yüzünden gelemedi ve kadro Ponitka ile Waczynski’nin üstüne kaldı. Polonya buna rağmen hazırlık döneminde iyi bir sınav verdi.

Oynadığı 11 hazırlık maçının yedisini kazanan Polonya; Letonya, Almanya ve Rusya gibi önemli sayılabilecek rakipler karşısında sahadan galibiyetle ayrıldı.

Şampiyonada bu ikilinin yanında pivot rotasyonunda genç Przemyslaw Karnowski’den de katkı bekleyecek olan Polonya, eğer Karnowski son hazırlık maçında oynadığı gibi oynarsa bir kez daha EuroBasket’te ikinci turu görebilir.

Aksi hâlde ikinci tur için grupta ev sahibi Finlandiya ile büyük bir rekabete girebileceklerini söyleyebiliriz.

13- İsrail – B Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 7/10
Kadro potansiyeli:  4 /10

Hazırlık dönemin en etkileyici takımlarından biri de İsrail’di!

Hazırlık maçları öncesi pek bir beklenti vermeyen İsrail, hazırlık döneminde ise işleri değiştirdi ve grupta Almanya’nın önüne geçti. Omri Casspi önderliğinde iyi bir takım olmayı başaran İsrail, oynadığı 11 hazırlık maçında sadece iki yenilgi aldı.

Türkiye ve Büyük Britanya’ya kaybeden İsrail; Rusya, Finlandiya, Polonya ve Slovenya gibi önemli takımlar karşısında sahadan galibiyetle ayrıldı.

Geçtiğimiz yılların aksine tempoyu artırarak oynamayı tercih eden İsrail, Shawn Dawson-Casspi ikilisiyle sahada fark yarattı. İki numaradan Yotam Halperin, dört numaradan da Lior Eliyahu’dan beklediği katkıyı alan İsrail, eğer turnuvada oyun kurucu ve pivot pozisyonlarından da istediği katkıyı düzenli olarak alırsa, ev sahibi olmasının da yardımıyla kendini ikinci tura atabilir.

12- Rusya – D Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 5/10
Kadro potansiyeli:  6 /10

Büyük hayal kırıklarıyla geçen son iki EuroBasket’ten sonra Rusya, toparlanmak için geri dönüyor.

Son şampiyonalara göre Rusya en potansiyelli kadrosuyla gelse de sakatlıklar takımı etkiledi. Sergey Karasev ameliyat olarak takımdan çıkarken, hazırlık dönemi ortasında takımın yıldızı Alexey Shved de sakatlandı.

Shved daha sonra geri dönse de hücumda sadece Shved’e bağlı olmak Rusya’nın canını sıkabilecekmiş gibi gözüküyor. Almanya’daki turnuvada arka arkaya Almanya, Sırbistan ve Polonya’ya kaybeden Rusya, üç maçı da Shved’e bağımlı kalmaktan kaybetti.

Toplamda dokuz maçta beş galibiyet alan Rusya’nın zorlu D Grubu’nda neler yapacağını Shved’in yanına çıkartacağı ikinci ismin performansı belirleyecek. Mozgov, Khvostov ve Andrey Vorontsevich bekleneni verebilirse, Rusya iki turnuva sonra kendini ikinci tura atabilir.

Daha fazlası içinse kesinlikle savunmalarını geliştirmek zorundalar.

11- Türkiye – D Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 7/10
Kadro potansiyeli:  5 /10

12 Dev Adam ise hazırlık döneminde önce dibe vurdu, sonra ayağa kalktı.

Ersan İlyasova’nın gelmemesi, Ömer Aşık’ın fiziksel durumu yüzünden kadrodan çıkarılması moralleri bozarken, bir anda beklentileri düşürdü. Bunun üstüne hazırlık döneminde alınan kötü İtalya ve Finlandiya yenilgileri durumu iyice kötüye götürürken, Dixon’ın son saniye basketiyle kazanılan Çek Cumhuriyeti maçıyla birlikte bu kötü bulutlar dağıldı.

Ufuk Sarıca‘nın sahaya yansıtmak istediği plana alışan Türkiye, son altı hazırlık maçını da kazanmayı başardı. Slovenya ile İsrail dışında alınan dört galibiyet rakipleri göz önüne alınınca etkisini kaybetse de takım için önemi çok büyük.

Öz güvenini kazanarak turnuvaya gelen 12 Dev Adam, ayrıca Türk halkında da heyecan yarattı. Özellikle takımın iki genç yeteneği Cedi Osman ile Furkan Korkmaz’ın sahaya koyduğu enerji, hem bu turnuva için hem de gelecek için büyük ümit verdi.

Tabii ki her şey mükemmel gitmiyor. Türkiye’nin yetenek tavanının düşük olduğu bir gerçek ancak buna Bobby Dixon‘ın sakatlığı ve Semih Erden’in hazır bir görüntü çizmemesi eklenince, işler daha da kötü duruma geliyor.

Bunun yanında grupta altı günde beş maça çıkacak olan 12 Dev Adam’ın enerjisini ne kadar koruyabileceği bir merak konusu..

Yine de Türkiye’nin daha önce ev sahibi olduğu turnuvalarda gösterdiği performansı düşününce, 12 Dev Adam’ın beklentilerin üstüne çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu söylemek yanlış olmaz.

10- İtalya – B Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 6 /10
Kadro potansiyeli:  6 /10

NBA yıldızlarına rağmen son turnuvalarda turnuva içinde istikrarlı kalamadığı için bekleneni veremeyen İtalya, bu sefer turnuvaya oldukça kötü bir şekilde geliyor.

Andrea Bargnani ve Alessandro Gentile’nin çağrılmaması İtalya için bir şans olarak gözükse de Danilo Gallinari’nin kavgaya karışması takımı oldukça etkiledi. Gallinari kavga sonrası sakatlanarak kadrodan çıkarken, kadro tamamıyla Marco Belinelli’ye bağımlı hale geldi.

Hazırlık döneminde sakatlanan Gigi Datome‘nin beklenen seviyeye çıkmaması işleri kötüleştirirken, İtalya oynadığı son beş hazırlık maçının dördünü kaybetti. Belçika, Fransa, Sırbistan ve Yunanistan’a kaybeden İtalya, sadece eksik Gürcistan’ı yenebildi.

Gruptaki diğer rakiplerini düşününce yine de hala İtalyanların, büyük bir sürpriz olmazsa ikinci tura kalacağını söyleyebiliriz ancak daha fazlası için Datome‘nin formunu yukarı çekmesi, takımda Belinelli dışında sorumluluk alan birisinin çıkması ve savunmanın toparlanması gerekiyor.

9- Gürcistan – B Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 8 /10
Kadro potansiyeli:  6 /10

Hazırlık döneminin bir başka etkileyici takımı da Gürcistan’dı.

Beka Burjanadze’yi sakatlığa kaptırmaları ve Zaza Pachulia’nın sakatlığı yüzünden takımdan uzak kalmasına rağmen Gürcistan, hazırlık maçlarında dosta güven, düşmana ise korku saldı.

Toko Shengelia ve Giorgi Shermadini ile pota altında büyük bir üstünlük kuran Gürcistan, devşirme olarak kadroya Mike Dixon’ın katılmasıyla birlikte kısa rotasyonundaki skor sıkıntısını da çözmeyi başardı. Oldukça sert bir takım olan Gürcüler, bunu savunmada  ortaya koyarken, oynadıkları dokuz hazırlık maçında sadece iki yenilgi aldılar. Shengelia’nın oynamadığı maçta İtalya’ya kaybeden Gürcistan, bir de hazırlık döneminin başında Avusturya’ya kaybetti.

Gürcüler, yenilgilerin yanında ise Sırbistan, Litvanya, Letonya ve Yunanistan gibi önemli takımlar karşısında galibiyet almayı başardı.

Gürcistan, gösterdiği performansla bir anda grupta İtalya’nın önüne geçmeyi başardı ancak daha fazlası da olabilir. Eğer bu oyun düzeylerini korurlar ve Pachulia sakatlıktan iyi bir şekilde dönerse, Gürcistan kendisi için tarihi bir turnuva geçirebilir.

8- Yunanistan – A Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 6 /10
Kadro potansiyeli:  7 /10

Hazırlık dönemine madalya beklentisiyle başlayan Yunanistan, turnuvaya ise aynı inançla gelmiyor.

Giannis Antetokounmpo’nun sakatlanarak kadrodan çıkması doğal bir şekilde Yunanistan’ın bütün planlarını etkiledi. Koç Missas’ın dediğine göre Yunanistan, Antetokounmpo’nun sakatlığı sonrası 8-10 saniye sayı bulmaya çalışacak olan bir takımdan yavaş tempo oynamaya çalışan bir takıma döndü.

Hazırlık planları bir anda değişirken, işler daha da kötüye gitti. Gelen haberlere göre takım içerisinde kavgalar çıktı.

Bütün bunların etkisini hazırlık döneminde gösteren Yunanistan, hazırlık maçlarında pek etkileyici performanslar sergileyemedi. Dokuz maçta sadece üç yenilgi alsa da Yunanistan, büyük takım olarak sadece İtalya’yı yenebildi. Sırbistan ve Gürcistan’a ise kaybetti.

A Grubu’nda Slovenya ve Fransa ile liderlik mücadelesi verecek olan Yunanistan, şu aşamada rakipleri karşısında bir adım geride kalmış gibi gözüküyor ama kısa rotasyonunda Pappas dışında birisi elini taşın altına koyar ve takım öz güven kazanırsa Yunanistan, ilerisi için daha fazla umutlanabilir.

7- Letonya – D Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 7 /10
Kadro potansiyeli:  7 /10

Turnuvanın en iyi kadrosu Letonya değil ama ne yapacakları en çok merakla beklenen kadro kesinlikle onlarda.

EuroBasket 2015’te hücumda sürekli ters eşleşme yaratarak dikkat çeken ve başarılı olan Letonya, şimdi o kadroya ters eşleşmelerin şahını getiriyor: Kristaps Porzingis!

2.21 boyundaki yıldız oyuncu, bu turnuvaya gelmeyi kabul ederken, Porzingis’in yanında bir başka NBA oyuncusu Davis Bertans da şampiyonada milli formayı giyecek. Hazırlık programına yıldız oyuncuları geç katıldığı için Letonya, Polonya ve Gürcistan’a kaybetse de daha sonra Porzingis’in katılmasıyla birlikte arka arkaya dört maçını kazandı.

Letonya’nın artılarına baktığımız zaman Koç Bagatskis’in öğrencileri, turnuvanın tahmin edilmesi en zor takımlardan biri. Birçok farklı beşle oynayabilen Letonya, bu yüzden hücumda birçok opsiyondan yararlanabiliyor. Bunun yanında  oldukça mobil, uzun ve atlet bir takım olan Letonya, en başta da dediğim gibi oyun içerisinde sürekli ters eşleşme yaratabiliyor.

Eksiklere baktığımız zaman ise oyun içi devamlılıkları ve uzun oyuncu savunma problemleri dikkat çekiyor.

2015’te etkileyici bir turnuva geçiren Letonya, o turnuvadaki en büyük açığı olan yıldız oyuncu eksikliğini doldurarak turnuvaya geliyor! Madalya için ne kadar ciddiler, onu sahada göreceğiz!

6- Slovenya – A Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 7 /10
Kadro potansiyeli:  7 /10

EuroBasket 2015’te hatırlamak istemeyeceği bir turnuva geçiren Slovenya, 2017’ye bambaşka bir kadroyla geliyor. 2015’teki kadrodan sadece üç oyuncuyu bu şampiyonaya getiren Slovenya, bunun yanında takıma üç önemli yıldızı kazandırdı.

Takımın kaptanı Goran Dragic geri dönerken, fenomen yetenek Luka Doncic’in milli takım tercihi ise Slovenya oldu. Bu ikilinin yanında uzun rotasyonunda son turnuvalarda sıkıntı çeken Slovenya, bunu da gidermek için Real Madrid‘in yıldızı Anthony Randolph’u devşirdi.

Bu olumlu havada toplanan Slovenya, Luka Doncic’in harika formuyla ilk üç hazırlık maçını kazansa da daha sonra toplamda sekiz maçta beş galibiyet, üç yenilgi aldı.

Hazırlık maçlarına baktığımız zaman Slovenya’nın savunmada büyük bir sıkıntı yaşadığını görüyoruz. Uzun rotasyonunda hem nicelik hem de nitelik olarak hala zayıf olan Slovenya, Vidmar kenara geldiği zaman savunmada büyük düşüşler yaşıyor.

Slovenya’yı iddialı hale getiren ise aynı anda sahada Doncic ve Dragic gibi iki yaratıcı oyuncuyu kullanabiliyor olması. İkili henüz mükemmel uyumu yakalamasa da turnuva ilerledikçe daha da iyi hale gelecekler. Bu ikiliye Randolph da beklenen katkıyı verirse, Slovenya madalya için adaylardan biri olabilir.

5- Litvanya – B Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 7 /10
Kadro potansiyeli:  7 /10

Son finalist Litvanya ise hazırlık döneminde biraz beklentilerin altında kaldı.

Hazırlık dönemine kötü başlayan Litvanya, ilk dört hazırlık maçında üç yenilgi aldı. Çarpıcı Fransa galibiyetiyle biraz olsun kendine gelen Litvanya, oyun olarak toparlansa da sonuç olarak toplamda dokuz maçta beş yenilgi aldı.

EuroBasket 2015’e benzer bir kadroyla gelse de Litvanya şu anda son yıllardaki uyumlarından uzak gözüküyor. 2015’te kağıt üstünde gümüş madalya alacak kadar  güçlü gözükmeyen Litvanya; Maciulis, Kuzminskas ve Kalnietis gibi oyuncuların kulüp kariyerlerinin üstüne çıkması ve  Koç Jonas Kazlauskas’ın savunma stratejileri sayesinde madalya kazandı.

Koç Dainius Adomaitis döneminde ise Litvanya henüz bu seviyede gözükmüyor. Hazırlık döneminde Litvanya, savunmada kesinlikle beklenenin altında kaldı.

Yine de B Grubu’nun en güçlü takımı olan Litvanya, eleme etabında tecrübesi ve birbirleriyle oynamayı bilen oyuncularıyla madalyaya yürürse bu kimse için sürpriz olmaz.

4- Fransa – A Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 8 /10
Kadro potansiyeli:  7 /10

Son dönemde İspanya ile birlikte EuroBasket’leri domine eden Fransa, bu sefer turnuvaya eskisi kadar büyük bir aday olarak gelmiyor.

Nicolas Batum ve Rudy Gobert gibi iki önemli yıldızını bu turnuvaya getiremeyen Fransa, yetenek olarak bir seviye düşerken, yeni bir takım haline geldi.

Hücumda Nando De Colo ve Evan Fournier üzerine takımı kuran Fransa, hazırlık döneminde hücumda rolleri dağıtma konusunda pek başarılı olamadı. Diot ve Westermann’a takım içerisinde rol bulmakta zorlanan Fransa, bunun yanında pota altı ve ikili oyun savunmalarında da sıkıntılar yaşadı. Diaw’in gitmeyen ayakları yüzünden savunmada tecrübeli oyuncuyu kapatmakta zorlanan Fransa şu ana kadar potasını koruma anlamında sadece Poirier ile başarılı oldu.

Hazırlık maçlarına çok iyi başlamayan Fransa, Litvanya ve Hırvatistan’a kaybetse de sonradan De Colo’nun biraz daha öne çıkmasıyla toparlandı ve son dört hazırlık maçını kazandı.

Takım içerisinde roller açısından birçok sorunu olsa da Fransa, hala yetenek ve deneyim açısından A Grubu’nun en güçlü takımı. Daha fazlası ve madalya için ise turnuva içerisinde Koç Vincent Collet’in takım içerisinde doğru uyumları yakalaması gerekecek.

3- Hırvatistan – C Grubu

Hazırlık dönemi performansı: 9 /10
Kadro potansiyeli:  7 /10

2015’te takım içi kavgalardan başını kaldıramayan ve hayal kırıklığı yaşatan Hırvatistan, Koç Petrovic’in 2016’da yaptığı değişiklikleri devam ettirerek bu yaza geliyor.

Kavgalı oyuncuları kadroya almayan Petrovic, geçen yaz olduğu gibi bu yaz da kadroyu Dario Saric’in üzerine kurmaya karar verdi. Takımın ana planını ve ruhunu Saric üzerinden şekillendiren Petrovic, hazırlık döneminde bunun meyvesini de aldı.

Hazırlık döneminde beş maç oynayan Hırvatistan, bir tek son maçını kaybetse de (o da son saniyede) diğer dört maçını kazandı. Hırvatlar, aldığı dört galibiyetin üçünü Fransa, Slovenya, Litvanya gibi turnuvanın madalya adayı takımları karşısında aldı.

NBA’de beklentilerin üstünde bir çaylak sezonu geçiren Dario Saric, takım liderliği konusunda milli takımda oldukça önemli sınavlar verirken, Bojan Bogdanovic’in üzerindeki yükü aldı.

Hırvatistan, geçmiş yıllarına göre yetenek seviyesi en düşük kadrosuyla gelse de takım içerisinde rolleri bu sefer doğru oturttu. Saric’e ana rolü veren, Bojan’ı sadece skorer yapan Hırvatistan, diğer oyuncuları da verebilecekleri katkı ölçüsünde en iyi şekilde kullanıyor.

Hırvatistan’ın sıkıntılarına baktığımız zaman ise kadro derinliğini görüyoruz. Ivıca Zubac, Ante Zizic gibi iki çok önemli uzunu bu turnuvaya getiremeyen Hırvatistan, kenardan gelen oyunculardan katkı almakta çok zorlanıyor.

Yine de Hırvatlar, hazırlık döneminde çizdiği görüntüyü turnuvada devam ettirirse bence turnuvanın en ciddi madalya adaylarından biri olacak.