by Semih Tuna | Derleyen: M. Bahadır Akgün & Can Bedel / stuna@eurohoops.net
Frutti Extra Bursaspor Basketbol, şüphesiz bu sezon Avrupa basketbolunda sezonun en hoş hikayelerinden birini yazdı ve o hikaye, yalnızca bu yıl değil, yıllar boyunca dilden dile anlatılacağa benziyor. Mütevazı bütçesiyle EuroCup’ın şampiyonluk hedefiyle yola çıkan takımlarını bir bir saf dışı bırakan Bursaspor, neticede finale kadar yükseldiği organizasyonda Virtus Bologna’ya kaybetse de hafızalara kazınmayı başardı.
Sezon başlarında zaman zaman iniş çıkışlı bir grafik çizen Bursaspor, sezon ortasından itibaren ise daha sonraları akıllarımıza kazınan o hikayeyi yazacağı virajı dönerek Avrupa basketbolunda tüm dikkatleri çekti.
Peki tüm bunlar nasıl oldu? Bursaspor’un tarihi başarısını o başarının en büyük sahiplerine sorduk ve onlar yanıtladı…
Bir aile kuruluyor
Bursaspor, sezon başı şöyle dursun; sezon ortasında bile tam olarak özel bir takım havası vermiyordu. Ne olduysa sezon ortasından sonra oldu ve ritmini bulan takım EuroCup finaline kadar yürüdü. Fakat mütevazı bir bütçe ile görece yeni kurulan bir organizasyona gelmek, oyuncular için neden cazip bir seçenekti öyleyse? Yeşil-beyazlıların peri masalına geçmeden önce her şeyin başladığı döneme gidiyoruz… Bu masalın kahramanları, neden Bursaspor’u tercih etmişti?
Dave Dudzinski: “Antwerp’te gerçekten keyif alıyordum ama orada yapmak istediğim her şeyi yapmış ve yoluma bakmak ister bir hâldeydim. Yazın da başka bir yere gitme isteğim vardı. Benim için önemli olan daha büyük bir lige gitmek ve başka bir yerde kendimi kanıtlamaktı. Yazın başlarında Bursaspor beni aradı. EuroCup’ta oynadıklarını, yeni bir şey inşa ettiklerini biliyordum.”
Derek Needham: “Aslında Mornar Bar’da rahattım. Yeni bir şey arıyordum. Karadağ’da üç yıl oynadım ve Bursa beni aradığı zaman Dusan Alimpijevic’in Kızılyıldız’da koçluk yaptığını hatırlıyordum. Tarihi bir eşleşmemiz olmuştu. Mornar tarihinde ilk kez playoff oynuyorduk. O da beni o dönemden hatırlıyordu.”
Andrew Andrews: “Türk Telekom’dan ayrılınca ABD’ye gittim. Büyükanneme bakıp ailemle olmak istiyordum. Birkaç takımdan teklif geldi ama Bursaspor, daha önce Türk Telekom ile sahip olduğum kontratı veren çok az takımdan biriydi.”
John Holland: “Tabii Rusya’daki durum malum. EuroLeague de Rusya takımlarının oynamamasına karar verdi ama ben o dönemde yeni gitmiştim ve sahaya çıkmaya hazırlanıyordum ama ilk maçım iptal oldu ve ben hiç maça çıkamadım. Kötü bir talihsizlik oldu. Tabii bir de savaş durumu var. Takım arkadaşlarım Rusya’dan ayrılmaya başlayınca ben de orada kalan son insan olmak istemedim ve ben de ayrıldım. Bir sonraki hamlemin ne olacağını düşünüyordum çünkü ABD’ye mi dönsem yoksa burada oynamaya devam mı etsem emin değildim.”
Onuralp Bitim: “Anadolu Efes‘ten ayrılınca süre alıp kendimi gösterebileceğim bir yere gitmek istedim. Karşıyaka’yı seçtim. Karşıyaka hem benim çok sevdiğim bir kulüp hem de taraftarını çok sevdiğim ve sevildiğimi hissettiğim bir yer. Hem de İzmir benim evim diyebileceğim bir yer ama şu anda yeniden o zamana dönsem almayacağım bir karar. Karşıyaka’ya gitmek benim için hata oldu. Karşıyaka’da hak ettiğim hiçbir şey önüme verilmedi. Hiçbir zaman bunu anlayamadım, anlayamayacağım da. Ben basketbolun içindeki insanların her şeyi zaten anladığını biliyorum. Benim için Karşıyaka’da edindiğim çok güzel takım arkadaşlıkları ve tecrübeler oldu. Ama kesinlikle hak ettiğimin ve alabileceğimin çok azını alabildim.”
Dave Dudzinski: “Galiba Derek (Needham) da yeni anlaşmıştı. Geçmişten de onu biraz tanıyordum. Benim için iyi bir durum olur gibi gözüküyordu. Kendimi sınamak ve kariyerime bir sonraki seviyede devam edebilir miyim diye görmek istedim açıkçası.”
Derek Needham: “Dusan beni bu sezon özel bir şeyler yapmak istediğini söyledi. Bana karşı rakip olduğu zaman beni yenmişti. Ben de ‘Bu sefer de aynı tarafta olalım bakalım’ dedim. (Gülüyor.)”
John Holland: “Menajerim bana Bursaspor’dan gelen fırsatı sundu. Pek fikrim yoktu ama EuroCup playofflarında ilerleme şanslarının olduğunu biliyordum.Oraya gittiğim zaman da gerçekten ne kadar iyi bir fırsat olduğunu anladım. Takımın bir arada ne kadar iyi olduğunu görebiliyordunuz. Buraya geldiğim zaman zaten bir aile ortamı vardı. Ben de buna katkı sağlamaya çalıştım.”
Andrew Andrews: “Allerik Freeman’i de daha önceden tanıyordum. Türkiye’de de çok rahattım tabii. Bu sebeple benim için en uygun seçeneğin bu olacağını düşündüm.”
Onuralp Bitim: “Karşıyaka’dan sonra benim için çok kritik bir an başladı çünkü hata yaptığım bir seçimden sonra çok daha emin adımlarla daha kendimi gösterebileceğim bir seçim yapmam gerekiyordu ve menajerimle, ailemle bir araya geldim. Koçla ve Nedim Yücel ile konuştuk. Benim için en doğru yerin burası olduğunu düşündük. Yine büyük kulüplerden teklifler vardı ama bir projeye inandık. Bunun sonunda da ne kadar doğru bir proje olduğunu sadece ben, ailem, menajerim değil tüm basketbolseverler anlamış oldu. Bursaspor’a gelme amacım kendimi en iyi şekilde gösterebileceğim ve bunun yanında da hem Türkiye’de hem Avrupa’da başarılı olabileceğim bir kulüp olmasıydı.”
Dusan Alimpijevic: “Buraya geldiğimde 20 gün boyunca maç kazanamadık. Geldiğimde büyük bir COVID sıkıntısı ile uğraştık. İdmana çıkaracak yalnıza 6-7 kişi bulabiliyorduk. İlk ayda 5’e 5 oynayamadık bile. Buna rağmen Başkan, GM, yönetim kurulu üyelerinin tavrı hep destekleyiciydi. Frutti Extra’dan bir yönetici gelmişti hatta hatırlıyorum. Bana ‘Koç merak etme, seninle birlikte harika bir gelecek inşaa edeceğiz, neler yaptıklarını görüyoruz’ demişti. Bir de Türk kahvesi makinesi hediye etmişti kahve manyaklığım olduğundan dolayı.”