By Mustafa Kocatürk / info@eurohoops.net
Galatasaray Odeabank, 7DAYS EuroCup’a geri dönerken rotasyonu tamamlayacak son hamleyi bugün yaptı ve kadrosunu oluşturdu. Erman Kunter’in takıma eklediği son isim ise şu an okuduğunuz bu yazının konusu olan Rakeem Christmas. Galatasaray, Christmas’ı kadrosuna katarak takımına ikinci kez Avrupa’da hiç oynamamış bir oyuncuyu eklemiş oldu. NBA’den gelmiş olsa da Rakeem Christmas da önümüzdeki sezonun başında Avrupa basketboluyla bir tanışma süreci geçirecek.
Tabii başlangıç yaparken bu transfere oyuncu tarafından da bakmak gerekiyor. 2015 oyuncu seçimlerinde ikinci turun başlarında seçilirken Christmas, aslında NBA umudu olan bir oyuncuydu. Geçtiğimiz sezon takımı Pacers’la 30 maçta süre alsa da kontratından çıkıldıktan sonra NBA umudu kalmamış olmalı ki Avrupa’ya adımını attı. Avrupa’ya adımı atarken bunu Galatasaray gibi Avrupa’nın en elit 20-25 basketbol takımından biriyle yapmak, bir oyuncu için büyük bir şans. Cline için de bu durum böyleydi, Christmas için de çok farklı değil.
Christmas’ın Avrupa’daki ilk sezon performansı hem oyuncunun devam eden kariyeri hem de Galatasaray önümüzdeki sezonu için hayati öneme sahip olacak.
Ancak bugünkü yazımızın konusu oyuncunun Galatasaray’daki performansının nasıl olacağına dair soruları cevaplamayı amaçlıyor. Rakeem Christmas Galatasaray’da neyi iyi yapar? Neyi daha iyi yapabilir? Neyi yapamaz?
Neyi İyi Yapar?
Rakeem Christmas’ın oyununu tanımlayan ve en iyi yaptığı özelliği pota koruyucusu olması. 2.08’lik boyu, zıplama yeteneği ve kulaç uzunluğuyla Avrupa standartı için iyi bir süpürücü kalıbına uyan Christmas’ın NBA’deki sorunu Avrupa’da oynayan birçok atlet pivotla aynıydı. NBA 5 numaraları için küçük kalan Christmas, orada geçirdiği iki sezonda bir role oturamadı veya oturtulamadı. Ondan savunmada klasik bir süpürücü performansı bekleyebiliriz. Süpürücü meziyetinin belli olduğu istatistiği de kolejdeki son senesinde yakaladığı maç başına 2.5’lik blok ortalaması.
Rakeem Christmas’ının oyununun bir diğer yanı da iyi ayak meziyetleriyle bulduğu sayılar. Christmas kolejde bu özelliğini potaya uzak aldığı toplarla potaya giderken kullanıyordu ancak NBA’de rol bulmak için kalınlaşmaya karar verdiği anda oyununa biraz da olsa derinlik kazandırmış oldu. Hala çok ham bir vaziyette olsa da Christmas’ın hücum kartelasının sonlarına doğru gelişmeye açık bir post-up silahı bulunuyor.
Yine de çok ham olduğu için ayak hareketlerini daha çok yaptığı şeylerle övmek daha doğru olur. Birçok süpürücü/atlet uzun gibi pick&roll hücumuna daha yatkın olan Rakeem Christmas, topu potadan uzak aldığı zamanlarda bile doğru açıyı bularak potaya hücum edebilen bir uzun. Bitiriş tekniği çok gösterişli değil ancak “odun elli” olmadığını da söylemek gerekiyor. Potaya topla yaklaşırken topu aşağı indirmek gibi kötü bir huyu var ancak bu durum başına çok büyük bir bela açmadı. Tabii ki oyuncunun yönlerini değerlendirirken NBA’de sınırlı rolde oynadığını ve G-League’de süre aldığını göz önünde bulundurmak gerekiyor. Daha “hedef” maçların içinde olacağı Avrupa’da bu huyu başına bela açabilir.
Christmas’ın pick&roll hücumdaki ayak hareketlerinden bahsettik. Oyuncu, bunun bir adım gerisinde, perde yapma konusunda da başarılı bir isim. Yaptığı iyi ve doğru zamanlı perdelerle kısasına ve dolayısıyla kendisine iyi alanlar açabilen oyuncunun bu yönü Galatasaray hücuma bir derinlik katabilir. Bildiğiniz gibi Galatasaray 2-3 numara rotasyonunu Dwight Hardy ve Scotty Hopson gibi topu yere vurarak skorunu üreten oyuncularla geçmişti. Christmas’ın onlara yaratacağı alan, Christmas’ın sahada olduğu dakikalarda Galatasaray’ın hücum verimliliğine artı yazabilir.
Bu kısmı anti-parantez olarak yazmak istiyorum. Çünkü bu gözlemimi destekleyebileceğim yeterince somut done yok elimde. Ancak kolejde %14 ribaund yüzdesiyle oynayan Rakeem Christmas’ın daha da kalınlaştığını ve Avrupa’da pozisyonu için de iyi bir boy ve kanat genişliğiyle oynayacağını düşündüğümüzde oyuncudan kötü bir ribauntçı çıkması açıkçası benim adıma büyük bir sürpriz olur. Oyuncudan olumlu yönlerini bitirirken ribaund gibi önemli bir konuyu belirtmeden geçmemek istedim.
Neleri Kötü Yapar?
Neleri kötü yapar bölümünün ilk kısmı aslında bir önceki bölümün ilk kısmıyla gayet alakalı. Rakeem Christmas, blok konusunda agresif bir kesici olduğu için bolca faul problemi yaşayan ve savunma güvenilirliği konusunda sıkıntılı olan bir oyuncu. Oyununa dair en büyük eksiği bu. Gelişim Ligi’ndeki ilk sezonunun 4.0, ikinci sezonunda biraz daha az süre almasıyla beraber 3.8 faul ortalamasıyla oynadı. Bu herhangi bir takımın güvenip yola çıkacağı bir numaralı pivot için kabul edilemez derecede yüksek rakamlar.
Tabii ki Galatasaray o pozisyonda Richard Hendrix, Ege Arar ve belki TJ Cline gibi alternatifli bir kadroya sahip ancak kadronuza katacağınız son yabancının sezonun kader maçlarından birinde ilk 5 dakikada faul problemiyle hesap dışı kalıp kalamayacağını bilmiyor olmak takımın kredibilitesini tamamen düşüren bir durum.
Rakeem Christmas’ın bir diğer sıkıntısı ise pick&roll hücumu ve az az da olsa post-up hücumu hariç hücum herhangi bir noktasında herhangi bir esneklik yaratamıyor olması. Şutu tamamen yok. Takımın diğer uzunlarını düşündüğümüz zaman sadece Summers’la veya -belki- şutunu geliştirirse Cline’la uyumlu bir ikili olabilir. Hendrix gençliğindeki gibi bir performans gösterse hücum esnekliğini ondan alabilirdi ancak 30’undaki Hendrix ve Rakeem Christmas rotasyonuyla Galatasaray çok eğip bükemeyeceği bir 5 numara rotasyonu oluşturmuş oldu.
Rakeem Christmas konusunda değineceğim son olumsuz nokta ise oyun ve pozisyon bilgisi. Tabii ki bunu tamamen yergi olarak algılamayın. Rakeem Christmas, 36. sıradan seçilebilmiş bir oyuncu. Ancak takımınızın savunma temelini oluşturacak bir oyuncu olmaktan uzak. Savunma geninde blok yapmak yazılı olduğu için kısayı kovalarken eşleşmesi olan uzunu unutmaya meyilli. Uzun kollarıyla ikili oyunlarda bazı pas kanallarını kapatmayı bilse de işin bu tarafında üst seviyede bir isim olduğunu söylemeyemem.
Yazıyı sonuca bağlayacak olursam; Galatasaray Odeabank, zaaflarının bir kısmını rotasyonuyla absorbe edebileceği, şu anki kadrosunda eksikliği gözlenen bir oyuncu türüyle transferi noktaladı. Ancak sene sonunda Christmas-Galatasaray transferini iyi anacaksak bu, ya oyuncunun Avrupa basketboluna çabuk adaptasyonu ve bu konudaki gelişimiyle olacak ya da Richard Hendrix’in kariyerinin şaşalı günlerinden izler sunmasıyla olacak.
Othello Hunter’ın Olympiacos üzerine Real Madrid, onun üzerine de CSKA Moskova’da oynadığı piyasada Christmas kesinlikle yetersiz bir oyuncu değil ancak gelişmesi gereken noktalar da Avrupa basketbolundaki yerini doğrudan tayin edecek.