by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Galatasaray Odeabank’ın takım kaptanı Göksenin Köksal, Galatasaray Televizyonu’ndan Esma Toker’in hazırlayıp sunduğu “Time Out” programına konuk oldu ve çok özel açıklamalarda bulundu.
Göksenin’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
‘GALATASARAY’DA KAPTANLIK BU SENE NASİP OLDU’
“Küçüklükten beri Galatasaray’ın kaptanı olmak istediğimi söylüyordum; bu da bu sene nasip oldu. Benim için çok inanılmaz bir duygu. Sonuçta Galatasaray altyapısından çıktım. Bu kulübün bir parçası olmaktan dolayı çok büyük mutluluk duyuyorum. Bana verdikleri destekten dolayı Galatasaray taraftarına çok teşekkür ediyorum. Altyapıdan ilk çıktığım zamanlarda çok fazla süre almıyordum; o dönemlerde taraftarımız bana ‘Galatasaray’ın çocuğu’ diyerek hep yardımcı oldu. Oynamadığım maçlarda desteklerini hiç esirgemediler. Her zaman daha fazla destek verdiler.
Galatasaray taraftarının önünde ligde ve Avrupa’da birçok maç oynadım. Ben de onlardan birisi olduğum için sayı atmak, savunma yapmak, o azimle onları maça sokabilmek çok önemli bir şey. Ben de bunu başarabildiğimi düşünüyorum. Türkiye’de basketbol, futbol gibi ön planda olan bir spor değil ancak herhangi bir Galatasaraylıya bizim maçlara geldiği zaman ‘Göksenin’ diye birini sorsanız ‘Saha içinde bizimle beraber savaşıyor’ diyeceğini düşünüyorum. Bu çok önemli. Ama bu tabii ki içten gelen bir şey. Bu, gerçekten Galatasaraylılığı hissetmekle alakalı bir şey.”
‘EUROCUP’I KAZANMAK KENDİ ELİMİZDE’
“Abdi İpekçi’de çok büyük zaferlerimiz var; oranın yeri apayrı. 10-15 sene sonra oradaki geçmiş maçları izlediğimiz zaman belki de hüzünleneceğiz. Ama futbolda da Ali Sami Yen Stadyumu yıkıldığı zaman yeni stadımıza geldik. İnşallah biz de kendi salonumuzda oynarız. Geçici bir süre Sinan Erdem Spor Salonu’nu kullanacağız. Orada daha önce de oynadım. Abdi İpekçi’de yaşadığımız zaferleri Sinan Erdem’de taraftarımıza hediye etmemiz lazım. İpekçi’de Eurocup şampiyonu olduk. Bu sene yeniden oradayız. Bunu başarmak bizim elimizde.”
‘SAVUNMAYLA BESLENEN BİR OYUNCUYUM’
“Geçen sezon Ergin Ağabey ile beraber bireysel olarak güzel bir sezon geçirdim. Ancak sporda dün diye bir şey yok. Bununla yetinmemeniz lazım. Her sezon daha iyi olmam gerektiğini biliyorum. Şampiyon olduğumuz Eurocup’taki sezonumuzda skorer kimliğimi öne çıkarabildiğim birçok maç oldu. Ancak yabancı sayısı çok fazla olduğu için her maç çok sayı atamayabiliyorsunuz.
Galatasaray’da senelerce savunmacı kimliğimle ön plandaydım. Hiçbir şekilde bundan ödün verme gibi bir düşüncem de yok. Erman Hoca’nın bana verdiği görevi en iyi şekilde yapmam lazım. Ben zaten savunmayla beslenen bir oyuncuyum. Skorer kimliğimi ondan sonra ön plana çıkartıyorum. Bu sene de inşallah kaptanlığın verdiği özgüvenle, camianın bana vermiş olduğu güvenle skorer yönümü de yeniden gösterebilme şansı bulabileceğim. Şu anda yeni bir takımız. Birçok yeni oyuncu geldi. Sayı atmaktan çok, takım olabilmek önemli. Bugün de takımla birlikte çalışmalara başlayacağım. Zaten yaz boyunca Florya’da takım kondisyonerimiz Semih Eroğlu ile birlikte bireysel idmanlarımı sürdürüyordum.”
‘BAFETIMBI GOMIS İLE KARŞILIKLI OYNAMAK İSTERİM’
“Elimden geldiğince futbol takımımızı takip ediyorum. Şampiyonluğun en büyük adayıyız. Bu sene açık ara Galatasaray’ın şampiyon olacağını düşünüyorum. Yapılan transferlerle birlikte çok iyi bir takım kuruldu. Mümkün olduğunca da futbol maçlarımızı stadyumdan izliyorum.
Futbol takımımızda Bafetimbi Gomis’i çok beğenerek izliyorum. Benim gibi o da çok hırslı… Attığı gollerden sonra yaptığı sevinçleriyle taraftarı işin içine katabiliyor. Bir gün onunla karşılıklı oynamak isterim. Ben de iyi futbol oynarım. Küçükken forvet oynuyordum. Futbolcu olsam forvet oynamak isterdim ama muhtemelen beni defansa koyarlardı.”
GÖKSENİN İLE KISA KISA
– Dövmelerinin anlamı ne?
“Sol kolumdaki dövmem ailemle ilgili. ‘Godfather’ filminde şöyle bir replik var: ‘Aile dünyadaki her şeyden daha önemlidir. Paradan ve kudretten önde gelir’. Bu, benim için çok anlamlı. Açıkçası bütün dövmelerimi sildirmeyi düşünüyorum. Bunun nedeni de babam; dövmeye karşı bir adam. Bu yüzden ben de yanına dövmeyle çok gidemiyorum. İnanın, leke kalmayacak şekilde bunun bir tekniği çıksa hepsini sildiririm.”
– Basketbolda en çok kiminle, hangi takımda oynamak isterdin?
“Bunu hiç düşünmedim. Mesela Michael Jordan ile çok oynamak istersin ama bunun hayalini kurmadım hiçbir zaman. Zaten hayranlıkla izlediğim birçok oyuncuyla da birlikte oynadım.”
– En sevdiğin film?
“Godfather, bugüne kadar izlediğim en güzel film… Ondan sonra da Scarface derim. Titanic de mesela çok güzel bir aşk filmi. Onu da çok seviyorum.”
– “Hangi üç isimle aynı masada yemek yemek isterdin?”
“Annemin amcası olan Hasan Cevahiroğlu. Lakabı ‘Oflu Hasan’. Ben daha doğmadan önce vefat etmiş. Onu tanımayı, onunla birlikte zaman geçirmeyi çok isterdim. Allah rahmet eylesin. Büyük lider Atatürk ile tanışmayı da çok isterdim. Onun makamında bulunmak, onu tanımak, onunla birlikte sohbet edebilmek… Böyle düşünüldüğü zaman birçok insan vardır ama bir isim daha veremedim.”
– NBA’de play-off oynamak mı yoksa Euroleague şampiyonu mu olmak isterdin?
“NBA’de play-off oynamak isterdim. Biz zaten Avrupa şampiyonu olduk. İnşallah bir gün de Euroleague şampiyonu oluruz.”
– Hücum mu, savunma mı?
“Hücum.”
– Üç sayılık atış mı yoksa smaç mı?
“Üç sayılık atış. Ben zaten çok atletik bir oyuncu değilim. Smaç vurabiliyorum ama öyle uçup kaçamıyorum.”
– Sıradaki en büyük hayalin?
“Galatasaray ile şampiyonluklar yaşadım. Bu sene de kaptan oldum. Bunlar çok önemli başarılar. Galatasaray ile tekrar EuroLeague’e katılıp EuroLeague şampiyonu olmayı çok isterim ama kolay bir şey değil. Kaptanlığın ardından öncelikli hedefim yıllarca takımıma hizmet etmek. Bir gün Barcelona’da oynamayı isterim ama bunun için çok çalışmam gerekiyor. Milli takım kaptanı olmak istiyorum. İstediğim çok şey var. Bunlar için çalışmam lazım.”