By Buğra Uzar/ info@eurohoops.net
Dünyaca ünlü başantrenör, takımının ve organizasyonun bu yaz yaşadığı büyük değişimden, FIBA-EuroLeague gerginliğine, Brad Wanamaker‘ın transfer macerasından eski oyuncusu Kyrie Irving’in takasına kadar birçok önemli konuda birbirinden önemli açıklamalar yaptı.
–Darüşşafaka açısından çok ilginç bir yazdı. Büyük bir değişim yaşandı ama buna rağmen siz takımın başında kalmaya karar verdiniz. Peki burada kalma kararını almanızı sağlayan etkenler nelerdi?
İlk olarak burada kontratım vardı. İki yıllık bir sözleşme imzalamıştım. Tabii ki geçtiğimiz sezon bizim için çok iyi bir sezondu ve ben de bundan dolayı mutluydum, kulüp de mutluydu. Ancak sezonun ardından bir karar almam gerekiyordu çünkü EuroLeague fırsatı bizim elimizden gitmişti. Ne yapmam gerektiği konusunda uzun uzun detaylıca düşündüm çünkü burada da kalabilirdim ve eğer istersem başka bir kulübe de gidebilirdim. Doğuş Grubu bu konuda bana karşı çok adildi. Maccabi Tel Aviv‘e geri dönme şansım vardı veya Khimki Moskova’ya gidebilirdim. Ama benim bu sezonun dışında bir yere uzun süre bağlı kalmama isteğim vardı ve bunun sonucunda Darüşşafaka‘da kalmanın benim için en doğrusu olduğuna karar verdim. Bu sezonun ardından kariyerimle ilgili tekrar bir değerlendirme yapacağım. Sezon sonunda NBA’den kontrat bulup bulamayacağım da önemli çünkü benim hedefim buydu. Bu sezonun ardından belki de farklı bir duruma da uzun süreli bağlanmak isteyebilirim. Tüm bu sebepler de bu kararın benim için en iyisi olduğunu düşünmemi sağladı. Artık bu kararı aldım ve bu işe kendimi %100 adadım, burada çalışıyor olmaktan dolayı mutluyum, geçtiğimiz sezonumdan da mutluydum ve bu sezon da önceden istediğim gibi EuroLeague’de oynayamayacak olmamıza rağmen en az geçen sezon ki kadar mutlu olmayı arzuluyorum.
-Peki siz takımdaki ve organizasyondaki bu büyük değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Büyük değişimler oldu. Artık Darüşşafaka Doğuş değiliz, Darüşşafaka’yız. Doğuş Grup hala bazı şekillerde organizasyonu ve takımı destekliyor ama tabii ki artık bizim doğrudan “ebeveynlerimiz” değiller. Ama bu takıma profesyonellik açısından bakacak olursak geçtiğimiz seneye kıyasla farklı bir yaklaşıma ve felsefeye sahip. Biz de koç ekibi olarak, organizasyona kendini adamış diğer insanlarla birlikte çok iyi, yetenekli ve hevesli oyunculardan oluşan bir grup oluşturduk. Bu takımın bizi hem performans hem de profesyonellik açısından bizi üst seviyede tutmaya devam edeceğine inanıyoruz. Ben bizim hala heyecan verici, rekabetçi ve çok çok saygı duyulan bir takım olacağımıza inanıyorum. Ben de bundan dolayı mutluyum.