By Mustafa Kocatürk / info@eurohoops.net
7DAYS EuroCup’ta ilk turu heyecanı geride kaldı. Hiç ara vermeden son 16 gruplarında heyecan başlayacakken arkada kalan 10 haftalık serüveni hatırlamanın en güzel ve en kolay yolu sanıyoruz ki ödüller dağıtmak.
Eurohoops Fırın olarak 7DAYS EuroCup’ı takip eden ekibimizin 5 dalda dağıttığı erken EuroCup ödülleri aşağıda sahiplerini buldu. Umuyoruz ki sizin de hemfikir olabileceğiniz seçimler yapmışızdır.
En Değerli Oyuncu: Scottie Wilbekin (Darüşşafaka)
İstatistikler: 19 sayı – 5.1 asist – 1.7 ribaund – 1.7 top çalma
“10 maçın 3’ünü kaçıran MVP mi olur?” demeyin. Darüşşafaka’nın yıldızı Scottie Wilbekin, oynadığı 7 maçta bu turnuvanın çok üstünde olduğunu o kadar net bir şekilde gösterdi ki kaçırdığı 3 maçta da buna yakın bir performans göstereceğine şüphe yok.
UNICS Kazan gibi EuroCup bir başka favorisinin de olduğu grubu çok erken kapatan Darüşşafaka, grubunu lider olarak tamamladı. Ligin en saf yeteneklerinden birine sahip olan Wilbekin ve Wilbekin’e sahip olan Darüşşafaka’nın nereye kadar gideceği merak konusu ancak şimdi bile ilk akla gelen favorilerde biriler.
En İyi Genç: Nigel Williams-Goss (Partizan)
İstatistikler: 17 sayı – 6.7 asist – 2.8 ribaund – 1.6 top çalma
Williams-Goss’un, Partizan’a imzası, geçtiğimiz yaz Avrupa basketbolunda yaşanan en ilginç olaydı. İlginçliğin sebebi de belliydi; geçtiğimiz sezon NCAA’ydeki turnuvada final gören, bunun üstüne NBA Draft’ında seçilen bir oyuncu NBA’de şansını tek gün denemeden Avrupa’ya geliyordu.
Bu hikaye Williams-Goss’u ucundun köşesinden izlemiş her Avrupalı basketbol severi heyecanlandırdı. Bundan daha çok heyecanlandıran bir şey varsa o da Williams-Goss’un Partizan forması altındaki bireysel performansıydı.
Partneri Patrick Miller’la beraber gücü yalnızca bir galibiyet almaya yetse de Williams-Goss’un sahaya yansıttıkları onu bu kıtada gayet güzel bir kariyerin beklediğinin habercisi.
En İyi Koç: Sasa Obradovic (Lokomotiv Kuban)
En İyi Koç ödülü, bu şekilde dağıtılan ödüllerin en zorlusudur. Beklentiyi en fazla aşan takımın koçuna mı, en iyi takımın koçuna mı yoksa en iyi koçluk performansı gösteren koça mı gideceği muallak kalır.
Ben bu ödülü seçerken EuroCup gruplarını namağlup geçmiş takımın koçunu pas geçmek istemedim. Sasa Obradovic, ALBA Berlin’le yaptıklarını tekrarlamak için geldiği Lokomotiv Kuban’da yeni bir şeyler göstermeye başladı.
Joe Ragland ve Ryan Brokehoff’u parlatan bir hücum sistemine sahip olan Obradovic, Lacey ve Kulagin’den de önemli katkılar almayı başardı. Rotasyon ve rotasyonun derinliği konusunda EuroCup’ın sayılı takımlarından olan Kuban, böyle doğru ve basit şekilde koç edilmeye devam edilirse; başarıya ulaşmaması için önünde hiçbir sebep olmaz.
En İyi Savunmacı: Stephane Lasme (UNICS Kazan)
İstatistikler: 17 sayı – 6.5 ribaund – 2.5 blok
Yıllar geçiyor, günler geçiyor ancak Stephane Lasme her sabah daha iyi bir oyuncu olarak uyanmaya devam ediyor. Gelişirken de basketbolunun en güçlü noktasından hiçbir şey kaybetmiyor: savunma!
Partizan’a geldiği gün kulvar koşan atlet bir pota koruyucusu olan Stephane Lasme; Panathinaikos’ta pick&roll’u, Galatasaray’da hücumda sorumluluk almayı öğrendi. Aldığı cezadan sonra basketbola geri döndüğü zaman daha çok yönlü bir hücumcu olan Lasme, artık EuroCup seviyesinin en çok yönlü uzunu.
Bunu yaparken de maç başına 2.5 blok yapan Lasme, UNICS takımının en büyük silahı. Takımını kendiliğinden EuroCup’ın baş takımlarından biri yapmaya yetecek olan Stephane Lasme, bu senenin sonunda bir Finaller MVP’si ödülüne bile ulaşabilir.
En İyi Çıkış Yapan: John Roberson (ASVEL)
İstatistikler: 17.4 sayı – 2 ribaund – 4.5 asist – 1.1 top çalma
2017-18 EuroCup Normal Sezonu’nun en spektaküler oyuncusu su götürmez bir şekilde ASVEL’in çılgın şutörü John Roberson’du. Bunu da son hafta Gran Canaria karşısında gösterdiği 42 sayı – 8 asistlik inanılmaz performansla garanti altına aldı.
Roberson’ın bu yetenekle nasıl 30 yaşına kadar EuroCup seviyesine çıkamamış olduğu bir soru işareti. Avrupa’daki kariyerini üç sezon İsveç’te, bir sezon Macaristan’da, bir sezon Adriyatik Ligi’nin alt sıra takımlarından birinde geçiren Roberson, sahip olduğu yetenekleri nihayet Avrupa’nın önüne çıkarmayı başardı.
Roberson ve ASVEL’in bu performansı ne kadar daha sürer ve şu an verdikleri favori havası eleme turlarına kalır mı, büyük bir soru işareti. Ancak geçtiğimiz on maça baktığımız zaman alt seviyeden gelip bu kadar heyecanlandıran ikinci bir performans yok.