David Blatt: “EuroLeague’in Geleceğinin Bir Parçası Olmak İstiyoruz”

20/Nis/18 12:07 Nisan 20, 2018

Bugra Uzar

20/Nis/18 12:07

Eurohoops.net

Darüşşafaka ile 7DAYS EuroCup şampiyonluğu kazanan David Blatt, tarihi başarının ardından Eurohoops’a özel bir röportaj verdi.

By Buğra Uzar / buzar@eurohoops.net

Başarılı antrenör, takımının bu sezonki gelişiminden EuroLeague’e katılma hakkı kazanmalarına, sezon içerisindeki favori anından NBA’de adının yer aldığı son haberlere kadar birçok konuda çok önemli açıklamalar yaptı.

-Koç, EuroCup şampiyonluğu için tebrik ederiz. Bu nasıl bir his? 

Harika hissettiriyor. Darüşşafaka programının bir parçası olmak, kulüp için bir tarih yazmak ve Türk basketbolunun tarihine geçmek gerçekten harika.

-Peki Darüşşafaka‘nın artık Türk basketbolseverlerin takımı olduğuna inanıyor musunuz? Çünkü sezon içerisinde birçok farklı takımdan olan taraftarlar sizi desteklediler.

Türk halkına ve Türk sporundaki insanlara bizlere bu kadar büyük destek, sevgi ve takdir gösterdikleri için teşekkür etmek istiyorum. Final maçında salonumuz doluydu ve harika bir taraftar kitlesi vardı. Bu da bize kazanmamız konusunda yardımcı oldu. Bu taraftarların bir kısmı Darüşşafaka taraftarları değildi ama Türk basketbolu ve Türkiye için önemli bir şey başarma noktasındaydık. Onlar da bize yardımcı oldular. Bu da çok güzel bir şeydi. Umarım bu durum böyle kalmaz ve ileriye gitmeye devam eder.

-Geçtiğimiz yıl birçok kez Darüşşafaka’nın EuroLeague’de yer alması gerektiğini söylemiştiniz ancak bu sezon EuroCup’ta mücadele ettiniz. Ama şimdi bu şampiyonlukla birlikte EuroLeague’e geri dönme hakkı kazandınız. Bunun hakkında neler söylemek istersiniz? Haklı çıktığınız için daha da mutlu musunuz?

Kilit nokta bu. Bazen ne söylediğiniz değil ne yaptığınız önemlidir. Ben bunu söyledim ama gerçekleşmesi için de bir şeyler yapmamız gerekti. Biz de bunu yaptık ve gerçekleşti. Bu da harika.

-Yaz döneminde birçok yeni oyuncuyla sözleşme imzaladınız. Oyuncularınızla konuştuğumuzda da ilk antrenmandan sonra EuroCup’ı kazanabileceklerine inandıklarını söylediler. Peki siz buna ne zaman inanmaya başladınız?

Biz aslında sezon başında ilk günlerde net bir hedef koymadık. Herkesten kendilerini mükemmelliğe, gelişmeye ve bir şeyleri doğru şekilde yapmaya adamalarını istedik. Eğer bunları istikrarlı bir şekilde yaparsak da çok başarılı ve rekabetçi bir takım olabileceğimizi biliyorduk. Top16’ya kadar turnuvayı kazanmayı konuşmadık. Oyuncularımın demek istediği şey ise oyuncu grubunu, atletizmimizi, hızımızı, iyi kimyamızı ve aralarındaki iyi ilişkiyi gördüklerinde bu onlara özel bir şey yapabilecekleri hissini vermiş olabilir. Nitekim bunu başardılar da.

-EuroCup şampiyonluğuna giden yolunuz gerçekten çok zorluydu. Bayern Münih’le yarı finalde Lokomotiv Kuban’la ise finalde oynadınız. Bunun EuroCup şampiyonluğunu daha da tatlı bir hale getirdiğini düşünüyor musunuz?

Buducnost’u da unutmamak lazım. Çok sert bir takımlar. ABA Ligi’ni bir EuroLeague takımı olan Kızılyıldız’ı yenerek şampiyon tamamladılar. Bizim yolumuz gerçekten çok zorluydu. Şampiyonluğu kazanmak adına oynayabileceğimiz en iyi 3 takımla oynadık. Bu bir meydan okumaydı. Ama biz de playofflar boyunca hiç mağlup olmadık. Bu da bizim takımımız hakkında birçok şey söylüyor.

-Peki oyuncularınıza gelirsek her biri kendisini çok geliştirdi. Türk oyuncular hem playofflarda hem Türkiye Ligi’nde önemli süreler aldılar. Yabancı oyuncular da kendilerini çok geliştirdi, öyle ki birçoğunun artık EuroLeague seviyesinde olduğu düşünülüyor. Oyuncu grubunuz hakkında neler söylemek istersiniz?

Mithat Demirel ile birlikte karakterli, genç, başarıya aç, yetenekli, kendilerini geliştirmek isteyen ve kendilerini kanıtlamak isteyen oyuncuları bir araya getirmek konusunda çok iyi bir iş çıkarttığımızı düşünüyorum. Nitekim bu oyuncular kendilerini kanıtladılar da. Bence bu bize çok yardımcı oldu çünkü uzun bir süre boyunca belli bir seviyenin altına düşmemeyi başardık. Yorgunluk, egolar, sakatlıklar gibi şeylere rağmen hem de. Çok iyi çalışan bir gruba sahibiz. Bu takımın her biri çok değerli. Artık bir mirasları var, artık bir özgeçmişleri var. Biz de oyuncularla doğru bir takım olmanın ve doğru bir çevrenin onlara birer profesyonel olarak ne gibi katkılar sağlayacağını konuştuğumuzda bu mesajları vermeye çalışmıştık.

-Sezon içerisinde tabii ki birçok kritik nokta vardı ancak Darüşşafaka’nın savunması muhteşemdi. Özellikle final serisinde Kuban’la oynanan ilk maçta savunma ribauntlarını alamasanız dahi harika savunma yaptınız. Takımınızın savunması hakkında neler söylemek istersiniz? Biliyorsunuz şöyle bir söz vardır: “Hücum size maç kazandırır ama savunma şampiyonluk kazandırır…” Bence siz de bunu yaptınız.

Bu çok iyi bir metafor. Benim tarif edebileceğimden daha güzel bir şekilde durumu anlatıyor. Belirli bir noktada düşünüp takımınızı hangi noktaya oturtacağınızı ve performansı neye dayandıracağınızı düşünüyorsunuz. Biz yüksek tempoda çok sayı üreten bir takım olmak istesek de kısa süre içerisinde asıl yeteneğimizin savunma olduğunu anlayabildik. Bu da bugün şampiyon olmamızın ana sebeplerinden bir tanesi.

-Türkiye Ligi’ne gelecek olursak EuroCup şampiyonluğunu kazandıktan sonra buraya odaklanmanız zor olabilir. Çünkü böylesine önemli bir başarı elde ettikten sonra yerel lige odaklanmak bazen zor olabiliyor. Oyuncularınızın Türkiye Ligi’nde de üst seviye için mücadele edebileceğine inanıyor musunuz?

Bu bizim şimdiki meydan okumamız: Bu büyük başarıya rağmen aynı eforu, aynı odaklanmayı ve aynı yoğunluğu gösterebilecek miyiz? Bakalım bu sezon kurduğumuz güzel şeyleri geliştirebilecek miyiz?

-Siz EuroLeague’de bir yer kazandınız ancak EuroLeague’de şu sıralar Panathinaikos merkezli bazı sorunlar var. Avrupa basketbolu için çok önemli birisi olarak bu konuda neler söylemek istersiniz?

Geçtiğimiz yıl benim buraya gelmemdeki en büyük sebep, Ferit Şahenk’in istikrarlı ve güzel bir program kurmak istemesi ve bizim Avrupa basketbolunda istikrarlı ve iyi bir şekilde yer almamızı hedeflemesiydi. Geçtiğimiz yıl playofflara kalmamıza rağmen kurallar sebebiyle turnuvaya katılamadık. Şimdi ise tekrar EuroLeague’de yer alma şansı elde ettik. Kritik nokta ise takımın ve EuroLeague’in hem bugün hem de gelecek için istikrarlı ve iyi bir programın kurulması konusunda nasıl bir bağlılık göstereceği. Sizin gibi ben de neler olacağını merak ediyorum. Umarım insanlar bizim güzel tesislerimiz olduğunu, kaliteli ve profesyonel bir programımız olduğunu, Türkiye’de ve İstanbul’da yer alarak hem sponsorlar hem televizyonlar hem takımlar için harika bir lokasyonumuz olduğunu anlarlar. Biz EuroLeague’in geleceğinin bir parçası olmak ve Avrupa basketbolu topluluğunun iyi bir üyesi olmak istiyoruz.

-Bu yıl EuroLeague’i kazanma konusunda favori olduğunu düşündüğünüz bir takım var mı? 

Ben Fenerbahçe Doğuş‘un şampiyon olmasını istiyorum. Bunu hiçbir çekincem olmadan söylüyorum. Onlara bol şans diliyorum. Üstelik onların ciddi bir favori olduğunu da düşünüyorum. Çok iyi bir kumaşları var, son şampiyon onlar, harika bir koçları var, gelenekleri var, harika oyuncuları var. Ciddi bir şansları var. Tabii ki garanti değil çünkü şampiyon olmak çok zor. Ama bir başka Türk takımının da bir Avrupa şampiyonluğu daha kazandığını görmek beni çok mutlu eder.

-Peki Fenerbahçe Doğuş şampiyon olursa onlarla bir Süper Kupa tarzı maçta karşı karşıya gelmek ister miydiniz? 

Bu harika olurdu. Gerçekten harika olurdu.

-Şampiyonluk dışında bu sezondan favori anınız hangisiydi?

Çok farklı, heyecan verici ve unutulmaz anlar vardı. Bir tanesini seçmek gerçekten çok zor. Hatırladığım bir şey var. Buducnost karşısında çok önemli bir maç kazanmıştık. Karadağ’daki maçtı. İlk maç da çok zordu ve o maçta nefes almak bile zordu. Serinin ilk maçıydı, evimizde oynuyorduk ve baskı bizim üzerimizdeydi. Ama kazanmanın bir yolunu bulduk. Daha sonra Karadağ’a gittik ve oradaki maçı kazandık. Gerçekten çok iyi oynadık. Bell sakattı ve Kartal oyuna girdi. Sanırım 8 sayı, 6 ribaunt ve 4 asistle oynadı ve 27 dakika sahada kaldı. Sonra sakatlandı çünkü bu kadar çok oynamaya alışık değildi ama o maçın kilit oyuncusu oydu. Sonrasında uçuş durumları nedeniyle bir sonraki akşam yola çıkabildik ve ertesi gün hemen Beşiktaş Sompo Japan’la bir maçımız vardı. Tabii ki uçak rötar yaptı ve gece 3-4’e kadar eve gidemedik. Dolayısıyla hiç hazırlanamadan ve dinlenemeden bir sonraki maça çıktık. Ama çok iyi bir takıma karşı çok iyi oynadık ve galip gelmeyi başardık. O iki maç ve o hafta sonu benim için gerçekten çok özeldi.

-Kariyeriniz boyunca birçok büyük başarı elde ettiniz. Peki bu takımı onlar arasında nereye koyarsınız?

İnsanlar her zaman benden sıralama yapmamı istiyorlar. Benim herkese önerim ise; “Bir şampiyonluk kazanın, nasıl hissettiğinize bakın, beğendiyseniz bir daha kazanın”

-Koç size NBA hakkında da soru sormalıyım…

NBA hakkında konuşmak istemiyorum. NBA ve onunla ilgili olan her şey için daha zaman var. Şu anda ben takımımın playofflara kalması ve orada başarı elde etmesine odaklandım. Şu anda kontratım da bitmiş değil. Kontratım bittikten sonra her şeye açığım ve NBA de bu resme dahil.

-Gelecek hafta yönetimin de izniyle ABD’ye gidip görüşmeler yapacağınız söylendi. Bu doğru mu?

Bu dedikodular nereden çıkıyor bilmiyorum. Gelecek hafta ABD’de olmayacağım.

-Yanılmıyorsam ESPN’de yer almıştı.

Sana güzel bir hikaye anlatayım. Bir seferinde yolda yürürken bir gazete almak istedim. Bayiye gittim ve bir gazete aldım. Adama; “Bu gazete ne kadar?” diye sordum. O da bana “10 lira” dedi. Ben de şaşırdım ve “Nasıl 10 lira olur? Gazetenin üzerinde 1 lira yazıyor” dedim. O da bana “Asla gazetede okuduğun şeylere inanma” dedi.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!