By Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Yeni sezon hazırlıklarını Topuk Yaylası tesislerinde sürdüren Fenerbahçe Beko’nun Çek yıldızı Jan Vesely, Fenerbahçe Televizyonu’nda yayınlanan ‘Kamp Günlüğü’ programının konuğu oldu.
Vesely‘nin açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Sözlerine Topuk Yaylası kampını değerlendirerek sözlerine başlayan Jan Vesely, “Takım olarak burada olmaktan dolayı çok memnunum, çok mutluyum. Çünkü burada yeni bir takım olarak vakit geçirebiliyoruz. Aynı zamanda hava şartları olarak da İstanbul kadar sıcak değil, bu da ciddi bir avantaj. Çünkü havanın da etkisiyle daha rahat antrenman yapabiliyoruz. İşimize konsantreyiz. Burada izole bir ortam var. Verdiğimiz uzun aranın ardından burada kafamızı tamamen işimize odaklayıp idmanlarımızı yapabiliyoruz. İstanbul’a döndüğümüzde de aynı şekilde çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.
Kamp yaptıkları Topuk Yaylası tesislerinde, takım kaptanı Melih Mahmutoğlu ve takım malzemecisi Erkan Karaca ile futbol oynarkenki görüntülerinin sosyal medyada oldukça ilgi görmesini ise, “Buraya geleceğimizi öğrendiğimiz andan itibaren ilk planladığımız şeylerden bir tanesi de buydu. Topuk Yaylası Tesislerimize, 4 sene önce gelmiştik ve futbol oynamıştık. Melih ile buraya geleceğimizin haberini aldığımız anda bunun planını yaptık. İdmandan sonrada yaklaşık 30 dakikamız vardı ve hemen topu alıp sahaya koştuk. Ben, birçok sporu yapmaktan keyif alıyorum, futbol da onlardan biri. Onun için keyifliydi. Melih için de şunu söyleyebilirim; yarı futbolcu gibi. Onun yetenekleri çok fazla.” şeklinde değerlendirdi.
Tüm Dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs (COVID-19) salgınıyla ilgili de konuşan Vesely, “Aslında İstanbul’da yemek stoklayan kişilerden biriyim çünkü o dönemde kimse ne olacağını bilmiyordu. Buna göre hareket etmeye çalıştık. Ailem Çek Cumhuriyeti’nde ve Sırbistan’da, onlarla sürekli iletişim halindeydik. Çekya’da tedbirler daha erken alınmıştı. Türkiye ve Sırbistan’a göre sokağa çıkma kısıtlaması daha erken başlamıştı ve ailemle sürekli konuşuyordum. Biz de İstanbul’da olduğumuz süre boyunca evde kalmaya özen gösterdik. Yaklaşık 2,5-3 ay zorunluluk dışında hiç evden çıkmadık. Market ya da eczane alışverişi dışında hep evdeydik. Tabii ki standart tedbirlerimizi de aldık, maske ve eldiven taktık, dezenfektan kullandık. O dönemi mümkün olan en yoğun tedbirlerle geçirmeye gayret ettik.” şeklinde konuştu.