By Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Fenerbahçe Beko, Turkish Airlines EuroLeague’de sezona pek de ideal bir başlangıç yapamamıştı. Ancak sezon ortasında gerçekleşen transferlerin ardından sarı-lacivertli ekip, form grafiğini yükselterek adını EuroLeague playofflarına yazdırmayı başardı.
Sezon ortasında gerçekleşen bu önemli transferlerden bir tanesi de NBA patentli uzun Kyle O’Quinn’di. Avrupa basketboluna ilk kez Fenerbahçe formasıyla adım atan 31 yaşındaki uzun, Eurohoops’ özel bir röportaj verdi.
Tecrübeli oyuncu; şu ana kadar sarı-lacivertli formayla gösterdiği performans, Avrupa basketbolunda gözlemlediği farklılıklar, takımın koçu Igor Kokoskov ve gelecek planları hakkında açıklamalarda bulundu.
Fenerbahçe Beko’nun Büyükçekmece’yi mağlup ettiği karşılaşmada 25 sayıyla oynayarak Avrupa’daki kariyer rekorunu kırmıştın. Maçın ardından bu performansın arkasındaki faktör olarak berberinin Türkiye’ye gelmesini söylemiştin. Yeni saç traşı gerçekten bu kadar etkili oldu mu?
Bu bir şakaydı! Uzun süredir saçlarımı kestirmemiştim ve uzun süredir arkadaşım olan berberim Amerika’dan gelerek saçımı kesti. Takım olarak aldığımız iyi bir galibiyetin ardından bu zaferi kutlamak için hoş bir şaka olduğunu düşündüm.
Fenerbahçe’deki diğer oyuncular saçlarını senin berberine mi kestirdi?
Hayır, kestirmediler. Arkadaşımla evde takılıyorduk ve o da benim saçımı kestirdi.
Sixers’taki eski takım arkadaşların da Twitter’da bu açıklamaların hakkında paylaşımlarda bulunmuştu.
Sixers’ta çok özel bir arkadaş grubumuz vardı, Orlando Fanusunda sürekli beraber zaman geçirmiştik. Saçlarımı kestirmeden asla uzun süre geçirmem, bu yüzden bunun benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorlardı… Ama bu bir şakaydı. Sosyal medyada her şey daha komik gözüküyor. Siz de bunu yakaladınız ve bu hepimizi daha da yakınlaştırdı.
Avrupa’ya geldiğinde 25 sayılık bir performansla kariyer rekorunu kırmayı bekliyor muydun?
Böyle performansları parkeye çıktığını her gece beklersiniz. Ancak işler her zaman istediğiniz gibi gitmiyor. Bazen istediğiniz kadar dakika alamıyorsunuz, bazen şutlarınız girmiyor. Ancak ne olursa olsun sahaya çıkıp elinizden gelenin en iyisini yapmanız gerekiyor. O akşam gayet iyi süre aldım ve takım olarak da iyi oynuyorduk. İşler yolunda gitti.
Avrupa’da oynanan basketbol hakkında neler düşünüyorsun?
Burada çok fiziksel bir oyun oynanıyor ve çok zeki oyuncular var. Normalde oynadığım oyunculardan daha zekiler çünkü burada oyun stratejinizi çok iyi sahaya yansıtmanız gerekiyor. Maçlar çok daha hızlı oynanıyor çünkü süre daha kısa. Bu yüzden her pozisyon çok önemli. Ancak fiziksel mücadele seviyesi çok yüksek ve buraya geldiğimde bu beni biraz şaşırttı.
Avrupa’da oynanan basketbol tarzının gitgide NBA’e yaklaştığı düşünülüyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsun?
Burada oynanan oyun gerçekten daha fazla NBA’e benzemeye başlıyor. Bu çok doğal, sonuçta EuroLeague dünyanın en iyi 2. ligi. Doğal olarak en iyi lige de yaklaşması gerekiyor. NBA’de ve EuroLeague’de oynanan oyun arasında benzerlikler var ama farklı oyunlar oynandığını da söylemem gerekiyor. Yeteneklerinizi bu iki ligde farklı şekillerde sergilemeniz gerekiyor. Nasıl oynamanız gerektiğini çözmeniz ve bunu sahaya yansıtmanız lazım. Ama Avrupa’daki basketbolun gitgide NBA’e yaklaştığını söyleyebilirim.
NY Post’ta Knicks’in seninle ilgilendiğine dair haberler çıkmıştı. Bu dedikodular hakkında neler düşünüyorsun?
Haberiniz olmadığı şeyleri gazetelerde okumak her zaman şaşırtıcı oluyor. Ben her zaman bir şey gerçekleşene kadar onun hakkında konuşmayı sevmiyorum. Şu anda Fenerbahçe’de olduğum için mutlu ve minnettarım. Bu yüzden şu anda kendimi başka bir yerde hayal etmiyorum.
Fenerbahçe Beko’nun koçu Igor Kokoskov hakkında neler düşünüyorsun?
Koç gerçekten harika, çok pozitif. NBA tarzında bir koç olduğunu söyleyebilirim. Onu sevmek çok kolay. Bu da en önemli şey. Bazı koçlar hakkında iyi şeyler söylemek pek kolay olmuyor, ama Kokoskov kesinlikle böyle değil. Onun tarzı çok farklı, çok pozitif bir koç. Her zaman sizin daha iyi olmanız için çabalıyor, her zaman sizi motive ediyor. Sizi eleştirdiği zaman bile niyetinin iyi olduğunu biliyorsunuz. Bu tavrının benim buraya adaptasyon sürecimi kolaylaştırdığını düşünüyorum. Buna ek olarak aramızda dil sorunu da yok. İngilizce onun ilk dili olmasa bile sanki evimdeymiş gibi hissetmemi sağlayacak kadar rahat iletişim kurabiliyoruz. Avrupa’daki ilk koçum Kokoskov olduğu için çok şanslıyım.
Covid-19 salgını yüzünden maçlar seyircisiz oynanıyor. Fenerbahçe taraftarının önünde oynayamadığın için kendini şanssız hissediyor musun?
Avrupa’da taraftarlar karşısında oynamanın nasıl bir his olduğunu bilmiyorum. Sadece videolar ve fotoğrafları görebildim. Ancak bir yandan seyircisiz oynamaya alıştım ve kendimi bu şekilde de daha rahat hissetmeye başlıyorum. Taraftarlar tribünlere döndükten sonra her şey daha normal hissettirmeye başlayacaktır. O zaman da buna tekrar alışmam gerekecek. Ancak şu andaki şartlara alışmaya çalışıyorum.
Önümüzdeki sezon Avrupa’da kalıp taraftarların önünde oynamak gibi bir motivasyonun var mı?
İnsanlar bu tarz şeyleri her zaman söylüyor. Neler olacağını bekleyip görmemiz lazım.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!