By Buğra Uzar / info@eurohoops.net
Kruno Simon, Anadolu Efes formasıyla bir kez daha Turkish Airlines EuroLeague’de Final Four oynayacak ve bundan önce tecrübeli yıldız, Eurohoops’a özel açıklamalarda bulundu.
Simon, bu sezon gösterdiği performanstan Real Madrid serisindeki maçlara, geçen sezon yaşananlardan gelecek planlarına birçok farklı konuda samimi açıklamalar yaptı.
Huzurlarınızda Simon ile gerçekleştirdiğimiz röportaj…
– Öncelikle Real Madrid serisinde beşinci maçta attığın şutu sormak istiyorum. O an sanki bir film sahnesi gibiydi. Top senin elinden çıktıktan sonra potaya gidene kadar sanki dakikalar geçti. Sen o an neler hissettin? Topu elden çıkardığın an girmesini bekliyor muydun?
– (Gülüyor.) Tabii ki, şutör olduğunuz zaman o topun girmesini beklemek zorundasınız. Elbette harika bir an oldu. Bizim için, benim için büyük bir üçlük oldu. Zor bir durumdu. 3 saniye kalmıştı ve her halükarda avantajımıza olacaktı. Zaten atmam gerekiyordu. Atmasam hiçbir şey bulma şansımız yoktu. Girmiş olması hem benim için hem takım için harika.
– Önünde Trey Thompkins’i gördün mü yoksa sadece potayı mı görüyordun?
– Yok yok, onu gördüm. Topu elimden çıkardığımda “Mümkün değil!” dedi. Ben de iki saniye daha bekleyelim, görelim dedim. O da şoke olmuştu.
– O maçta Chris Singleton, muhteşem oynadı. Onun performansıyla ilgili bir şeyler söylemek ister misin? Maçtan önce havası nasıldı? Onun böyle bir faktör olmasını bekliyor muydun?
– Hepimiz onun ne kadar iyi bir oyuncu olduğunun farkındayız. Her gün onunla antrenman yapıyoruz. Dolayısıyla bizim için büyük bir sürpriz olmadı. Elbette o anda, o seviyede büyük bir maç oynadı. Muhteşem oynadı ama bizi çok şaşırtmadı. Üst düzey bir oyuncu. Takımımızda olduğu için mutluyuz. Elbette harika bir performanstı.
– Bir kez daha Final Four’dasınız. Şu an neler hissediyorsun?
– Harika hissediyoruz, özgüvenimiz yerinde. Bunu bekliyorduk diyemem ama bütün sezon buna hazırlandık. Şimdi iki hafta daha hazırlanacağız ve sezonumuzun en önemli üç gününü oynayacağız. Hepimiz buna konsantreyiz. Umarım galibiyeti alacağız.
– Anadolu Efes‘e gelmeden önce bu organizasyonun Avrupa’da bu kadar üst düzey bir takım hâline gelmesini bekliyor muydun? Çünkü şu anda yıllardır Avrupa’yı domine ediyorsunuz ve Avrupa’nın büyüklerinden biri olduğunuzu söyleyebiliriz.
– Böyle şeyleri beklemek zor çünkü bu kulüp her zaman için büyük bir kulüptü ve buraya gelmeden önce herkesten muhteşem bir kulüp olduğunu duyuyordum ama hiçbir zaman üst üste üç yıl zirveye oynayacak bir takım olmamıştı. Bu da harika bir şey. Hepimiz için, kulüp için. Umarım bu üç yılı da bu yıl taçlandırırız.
– Geçen yıl da EuroLeague’i domine ettiniz. Normal sezonda zirvedeydiniz ve şampiyonluğun favorisi olarak gözüküyordunuz ama sonra maalesef sezon iptal edildi. Elbette kimsenin suçu değil ama Bryant Dunston ile konuştuğumuzda o “Sanki biri bizden bir şey çalmış gibi hissediyorsunuz” demişti. Sen de öyle hissediyor musun? Bir şey sizden çalınmış gibi geliyor mu? Bu iptal durumu size bu sezon için daha fazla motivasyon verdi mi?
– Yok, açıkçası ben Bryant ve bunu söyleyen herkesle ayrı düşüyorum. Elbette bizim için kolay değildi çünkü harika oynuyorduk ve hepimiz şampiyonluğun geleceği sezon olduğunu düşünüyorduk ama o anda ilk sırada olsak ve harika oynasak bile Final Four tamamen farklı bir durum. Üç günde iki maç oynuyorsunuz ve her zaman için bir takıma karşı bir maç kaybedebilirsiniz. Virüs ile yeni bir durum ortaya çıktı. Özellikle de çocukları olan insanlar endişeliydi. Her şeyi iptal etmek kolay bir karar değildi. Ama bunu anlayıp bununla yaşamaya devam etmeliyiz. Artık yeni bir şansımız var ve umarım bu şansı değerlendirebiliriz. Geçen sezonu pek düşünmüyorum.
– COVID nedeniyle herkes için en zor sezonlardan biri oluyor. Özellikle de siz çok fazla seyahat etmek, deplasmanlarda otellerde vakit geçirmek zorundasınız. Senin için bu sezon nasıl geçiyor? Bu zorluklarla nasıl mücadele ediyorsun?
– Başta hepimiz bunları nasıl yapacağımız konusunda korkuyorduk. Oynayıp oynamayacağımızı bilmiyorduk, her şey yolunda gider mi diye endişe ediyorduk ama her şey başladığında, biz seyahatlere başladığımızda her şey harika. Maçlar harika, tüm lig harika. Organizasyon muazzam. Buna alıştık ve dediğim gibi en önemlisi, oynuyor olmamız. En önemlisi bu. Tabii ki maçların %90’ını boş salonlarda oynadığımız için üzgünüz ama bunu kabul etmek zorundayız. Dediğim gibi şu andaki görüntüden ötürü hayli şaşkınım.
– Real Madrid serisini de sormak istiyorum. Çok iyi başladınız, iki kolay ve farklı galibiyet aldınız. Daha sonrasında Real Madrid geri döndü. Böyle bir geri dönüş bekliyor muydunuz?
– Açıkçası beklemiyordum çünkü ilk iki maç beklediğimden çok daha kolay geçmişti. Elbette insan böyle olunca düşünüyor. Madrid’deki ilk maçta da çok üstündük, neredeyse maçı da kazanmıştık. Beş dakika kala 15 sayı civarında fark vardı. Kimse onların geri dönmesini beklemiyordu ama daha önce de söylediğim gibi bunlar büyük takımlar. Büyük takımlar da böyle büyük işler yapıyorlar. Dolayısıyla bu takımlara karşı son anlara kadar rahat oynamamak lazım. İnanılmaz bir geri dönüş yaptılar ve bizi beşinci maçta da çok zor bir duruma soktular. Doğru reaksiyonu gösterdiğimiz için çok mutluyum.
– Final Four’daki ilk maçta CSKA Moskova ile karşılaşacaksınız. Çok sert bir takım. Bu eşleşmeye dair ne söylemek istersin?
– Evet, çok sert ve deneyimli bir takım. Her yıl Final Four’da oynayan bir takım. Elbette kolay olmayacak. Harika bir kadroları, harika oyuncuları var. Bence şanslar %50 ama elbette bizim de kendi şansımız var ve iyi oynayıp kazanmayı bekliyoruz.
– Ergin Ataman ile ilişkin nasıl? Sana çok güveniyor. Röportajlarında da sana çok güvendiğini söyledi. Onunla çalışmak nasıl? Onunla çalışmak konusunda en sevdiğin şey nedir?
– Benim için harika. Burada dördüncü yılım. Televizyonda da her andan keyif aldığımı görebilirsiniz. Sahadaki her anımdan keyif alıyorum. Her zaman aynı şeyi söylüyorum, oyunculara yaratıcılık şansı veriyor. Oyunculara güven veriyor. Böyle bir koçunuz olduğu zaman bizim için oynamak çok daha kolay. Bu takımdaki en güçlü yanımız bu bence, bu takımda bireysel olarak çok iyi olan birçok oyuncumuz, top yönlendiricimiz var. Dolayısıyla hepimiz ekstra bir şeyler yaratabiliyoruz. Hep bunu söylüyorum. Bunu çok seviyorum.
– Keza cesur açıklamalar da yapıyor ve bu yüzden basın onu çok seviyor. Onun basın toplantılarını çok seviyoruz. Hep manşetlik açıklamalar yapıyor. Ya siz? Siz onu bu anlamda seviyor musunuz? Bu açıklamaları size ekstra motivasyon veriyor mu?
– Açıkçası hiçbir şey okumuyorum. (Gülüyor.) Maç bitince o maçı bile düşünmüyorum. Elbette sizin için keyifli olduğuna eminim. Ben sadece sahada olan bitene konsantre oluyorum. Söylediği, söylemediği tek bir şeyi bile okumadım. Maç bitince bitmiştir. Ben bir sonraki maça odaklanıyorum.
– Ben bir tanesini söyleyeyim, geçenlerde Anadolu Efes‘in bu sezon EuroLeague şampiyonu olacağını bildiğini söyledi. Buna katılıyor musun?
– Katılamam. Elbette böyle bir güvene sahip olması güzel, oyuncularına güvendiğini gösteriyor. Bu da bizim için harika ama hepimiz, kimsenin bize bir şey vermeyeceğinin farkındayız. Şu ana kadar olduğu gibi mücadele etmeliyiz ve tabii biraz da şans gerekiyor. Umarım sonunda kazanan biz oluruz.
– Bu sezonki performansın ile ilgili ne söylemek istersin? İstatistiklerine baktığımız zaman en iyi sezonlarından birini geçiriyorsun. Bu sezonki performansını kariyerinde nereye koyarsın?
– Elbette takımın aldığı sonuçlar düşünülünce benim için burada geçirdiğim üç yıl da harikaydı çünkü ben her zaman takım için bir şeyler yapmak isteyen bir oyuncuyum ve benim için en önemlisi bu. Elbette bunun harika bir sezon olduğunun farkındayım ve keyif alıyorum. Sadece bu performansa bir ay daha devam edebilmeyi umuyorum çünkü sezonun kilit noktası orası. Her şey o iki maçta belli olacak.
– Birçok insan seni iyi bir şarap gibi görüyor. Yaş aldıkça üst düzeyde oynamaya devam ediyorsun. Buna katılıyor musun?
– Tabii ki. Gençken bazı hatalar yapıyordum. Bunlardan dersler çıkardım. Artık sahada gerçekten keyif alıyorum ve umarım bunları birkaç yıl daha üst düzeyde yapabilirim.
– Sözleşmende opsiyon da var. Anadolu Efes ile gelecek planların neler? Elbette bunu sormak için erken ama burada uzun yıllar daha kalmak istiyor musun?
– Her şey kulübe bağlı. Onlar neye karar verirse ben ona uyacağım. Elbette kalmak istiyorum. Burada harika hissediyorum. İstanbul’da dördüncü yılım. Çocuklarım burada okula gidiyor. Eşimle burada yaşamaktan keyif alıyoruz. Elbette kalmak beni mutlu eder ama her şey kulübe bağlı.
– Dediğin gibi taraftarlar da seni çok seviyor. Sana ‘Malatyalı’ diyorlar. Onlarla ve bu lakap ile ilgili neler söylemek ister misin?
– Komik aslında. Benim için de güzel. Birçok hediye de alıyorum. Bu kadar insanın oralı olduğunu bilmiyordum. Benim için büyük bir artı. Onları çok özlüyoruz. Onların önünde iki harika yıl geçirdik. Bunu arıyoruz ama umarım yakında yine yanımızda olabilirler.
– EuroLeague şampiyonu olursanız, bu karantina durumu da bittiğinde kupayı Malatya’ya götürüp kutlama yapacak mısınız?
– Tabii tabii, daha hava alanındayken uçuş ekibine uçağı Malatya’ya indirmelerini söyleyeceğim. (Gülüyor.)
– Real Madrid serisindeki beşinci maç hariç sezonun en unutulmaz maçı neydi senin için?
– En unutulmaz maç… Birçok maç vardı. En ilginçleri arasında CSKA ile oynadığımız maçlar oldu. Efes’in geri dönüş gücünü gösterdi. Bunlar ilk aklıma gelenler.
– Son olarak dünya genelinde sağlık çalışanları için söylemek istediğin bir şey var mı?
– Elbette yaptıkları her şeye minnet duyuyorum. Ben aşımı oldum, herkes olmalı. Lütfen devam edin. Umarım bu iş bir an önce geride kalacak ve hayatımıza devam edebileceğiz.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!