By M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’de 2020/21 sezonu, 28-30 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek Final Four organizasyonu ile son bulacak ve burada İtalyan devi Olimpia Milano da 28 yıllık aradan sonra EuroLeague’in en iyi dört takımı arasında kendisini gösterecek.
Olimpia Milano baş antrenörü Ettore Messina ise baş antrenörlük kariyerinde 2013-2014 sezonu sonrasında bir kez daha Final Four’da boy gösterecek.
Gelin, efsanevi baş antrenörün zaferlerle dolu kariyerine bakış atalım…
Virtus ile Başlangıç
Ettore Messina, kupalarla dolu baş antrenörlük kariyerine 1989-90 sezonunda Virtus Bologna’nın baş antrenörü olarak başladı. Henüz ilk sezonunda Avrupa’nın o dönemde iki numaralı kupası olan FIBA Kupa Galipleri Kupası’nı Real Madrid‘i mağlup ederek kazanan Messina, ilk kıtalararası kupasını alarak koleksiyonuna start verdi.
Daha sonra İtalya Milli Takımı’nın başına geçen Messina, uluslararası zaferlerine 1993’te Akdeniz Oyunları şampiyonluğu ve 1997’de EuroBasket gümüş madalyası ile devam etti.
Kendi ifadesiyle “zor bir koç olmasıyla” bilinen efsanevi çalıştırıcı, milli takımdaki kariyerinin sonunda bir kez daha Bologna’ya dönerken altın çağını bir anlamda ikinci Bologna macerasında başlatmış oldu. Henüz 1997-98 sezonunun sonunda Bologna’ya EuroLeague şampiyonluğunu yaşatan Messina, 2000-01 sezonu sonunda aynı başarıyı tekrarladı.
Muazzam bir kariyerin güçlü adımlarını tek tek atan Messina, yerel kupaları da kazanmaya devam etti. 2002’de Bologna kariyerini noktalayan Messina, daha sonrasında biraz kuzeye doğru yönelse de yine kendi ülkesinde kalıp Benetton Treviso ile anlaştı. Treviso’da EuroLeague zaferlerine küçük bir ara verse de İtalya’daki kupa koleksiyonunu şahlandırdı. Toplamda beş kupa daha kazanan Messina, üç sezonun sonunda ilk kez ülkesinin dışında görev yapmaya karar verdi.
2005-06 itibarıyla CSKA Moskova gibi dev bir takımın direksiyonuna geçen Ettore Messina’dan net bir beklenti vardı: EuroLeague şampiyonluğu.
Zeljko Obradovic ile rekabetleri her defasında tarihe geçen Messina, bir kez daha ilk sezonundan beklentileri karşılayıp takımını EuroLeague’in zirvesine taşıdı. Üçüncü EuroLeague şampiyonluğunu kazanan Messina, ertesi yıl Obradovic‘in Panathinaikos‘una takılsa da 2007-08 sezonunda bir kez daha istediği noktaya geri dönüp EuroLeague zaferine uzanan taraftı.
2009’da bir kez daha Panathinaikos şampiyonluğu yaşanınca Messina görevinden ayrılıp bir başka dev takım Real Madrid‘in yolunu tuttu. Burada da hedef yıllardır özlenen EuroLeague şampiyonluğunu yaşamaktı fakat Messina’nın Madrid’i için işler pek de istendiği gibi gitmedi.
Henüz 2010-11 sezonu bitmeden görevinden istifa eden Messina, 2011-12’de ise NBA takımlarından Los Angeles Lakers‘ta danışmanlık görevi üstlendi. Bu kısa sürenin ardından CSKA Moskova, bir kez daha efsanevi çalıştırıcıyı göreve çağırdı ve Messina, 2012-2014 yılları arasında CSKA’yı Avrupa’nın zirvesine taşımak için göreve getirildi.
CSKA’nın bu kez şanssızlığı Olympiakos’un altın dönemi ve Maccabi Tel Aviv sürprizi olunca Ettore Messina’nın ikinci CSKA dönemi daha kısa sürdü ve İtalyan çalıştırıcı, okyanusun karşı yakasına geçmeye karar verdi.