by M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Olimpia Milano’nun Birleşik Amerikalı skorer yıldızı Kevin Punter, Eurohoops ile özel bir röportaj gerçekleştirdi.
Punter, birçok farklı konuya değindi.
Huzurlarınızda o röportajdan satır başları…
– 28 yıl sonra Final Four oynayacak olan Olimpia Milano kadrosunun bir parçası olmak nasıl bir his?
– Güzel bir his. Sezon öncesinde kendim için de takım için de hedeflerimizden biri buydu. Burası, tarihi bir kulüp. Tekrar kazanan tarafta olmak çok güzel bir his.
– Ettore Messina, Milano’da bir kültür inşa etmek üzere göreve geldi ve bunu yapıyor. Böylesine tecrübeli bir baş antrenör ile çalışmak nasıl bir his? Sen bir şeyler inşa ettiğinizi hissediyor musun?
– Bunun bir parçası olmak güzel. Bir yapılanma sürecinin veya belli hedeflere ulaşmaya çalışan bir ekibin parçası olmak her zaman daha güzel. Bu her zaman harika. Koç, daha ilk günden itibaren harika bir iş çıkarıyor. Buraya geldiğimden beri başarılı olacak şekilde bir yapı kurmaya çalışıyoruz. Elbette İtalya’da en iyi dereceyi yakaladık, Final Four’a kaldık ve playofflarda da ev sahibi avantajımız vardı. Bu anlamda harika bir iş çıkardı. Birçok şey başardık. İtalya Kupası, İtalya Süper Kupası… Bence birçok insan bu sezonu ne kadar uzun zamandır oynadığımızı unutuyor ama Avrupa’da hiçbir takımın sezonu bizim kadar uzun sürmedi. Hangi organizasyon olursa olsun. Herkesten daha uzun süredir buradayız. İnsanlar bunu unutabiliyor. Bence çok daha fazla takdiri hak ediyoruz.
– Köln’de düzenlenecek Final Four’da maalesef basketbolseverler tribünlerde olamayacak. Bununla ilgili ne düşünüyorsun?
– B*k gibi bir durum. Böyle olmaması gerekiyor ama tabii böyle zamanlarda durum bu. Keşke sınırlı sayıda da olsa taraftar olabilseydi. Aşı durumu sonrası biraz iyileşme olur ve tribünlerde belli oranda taraftar olur diyordum ama galiba olmayacak. B*k gibi. Avrupa’nın en büyük sahnelerinden birinde, Final Four’da taraftar olmayacak. Bunu hiç düşünmezdim.
– Kyle Hines, Malcolm Delaney ve Sergio Rodriguez gibi tecrübeli yıldızlarla dolu bir takımda üst düzey bir rol üstlendin. Bununla ilgili ne düşünüyorsun?
– Ben bunun için çalıştım. Sezon aralarında yaptıklarıma bakarsanız hiç şaşırtıcı değil. Bunu bekliyordum. Birçok insan beklemediklerini söyler ama ben bekliyordum ve bunun için çok çalıştım. Fazlasıyla özgüvenliyim. Benim için şaşırtıcı değil.
– Olympiakos ve Kızılyıldız kariyerlerin sonrası Milano’da performansını yukarıya çektin. Burada yuvanı bulduğunu söyleyebilir miyiz?
– Belki de. En azından umudum bu yönde. Burada takım arkadaşlarımla huzurluyum. İtalya’da oynamaktan ötürü de mutluyum. Keza koçlarımla aynı şekilde. Gerçekten güzel bir süreç oluyor.
– Final Four’da Barcelona ile oynayacaksınız. Normal sezonu lider tamamladılar ve sezon başından beri favori gösteriliyorlar. Bu maça dair avantaj ve dezavantajlarınız neler? Nasıl hazırlanmalısınız?
– Bence en çok kendimize konsantre olmalıyız. Bunu her yaptığımızda ve sahada yapmamız gerekenleri yerine getirdiğimizde başarılı oluyoruz, bu yüzden ana konsantrasyonumuz bu olmalı. Bizim için, sezon boyunca yaptıklarımız için kilit nokta bu.
– Milano Final Four’da oynayacak ama Final Four etabı her zaman zordur. Tek maçlık eleme sisteminde her takımın şansı olur. Bu sebeple sence kaybetseniz de başarılı sayılır mısınız yoksa Milano’nun bu sezon başarılı sayılması için şampiyonluk şart mı?
– Açık konuşmak gerekirse kişisel olarak her şeyi kazanmamız gerektiğini düşünüyorum. EuroLeague şampiyonu olmalıyız. Kazanamazsak korkunç bir sezon olacağını söylemiyorum tabii ki ama bir numaralı hedefimiz EuroLeague şampiyonluğu. Aklımda sadece bu var, sadece bunun için çalışıyoruz. EuroLeague’i kazanmak için… Sonrasında ne olursa zamanı gelince bakılır ama ana hedef bu.
– Gigi Datome, şampiyonluk gelse de sakalını feda etmek istemediğini söyledi fakat takım arkadaşlarından birisinin başka bir fedakarlıkta bulunabileceğini söyledi. Sen herhangi bir fedakarlıkta bulunur musun? Yoksa bunu yapacağını düşündüğün bir takım arkadaşın var mı?
– (Gülüyor). Yok, yapmam. Birçok insan çenemdeki sakalı feda edebileceğimi söyler ama bunu yapmam. Çok uzun zamandır uzatıyorum. Şimdi kesmem. Belki Zach (LeDay) saçını komple tıraş eder. Bilmem ki. Bilemiyorum. Kim ne fedakarlık yapar bilmiyorum. Çok zor. Gigi, sakalını kesse tipi nasıl olur onu bile bilmiyorum. (Gülüyor.) Sakalını kesse ona Gigi demem bile. ‘Luigi’ derim, gerçek ismini söylerim. Sakalını tutması lazım.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!