By Buğra Uzar / info@eurohoops.net
Fenerbahçe Beko’nun yeni transferlerinden Pierria Henry, takımının yeni sezon öncesinde düzenlediği basın günü etkinliğinde Eurohoops’un sorularını yanıtladı.
Huzurlarınızda Birleşik Amerika asıllı Senegalli yıldız ile gerçekleştirdiğimiz röportaj…
– Baskonia‘da geçirdiğin çok başarılı sezonların ardından artık Fenerbahçe‘desin. Yaz dönemi boyunca CSKA Moskova başta olmak üzere başka EuroLeague takımları ve NBA takımlarının da radarında olduğuna dair dedikoduları okuduk. Bu durumu ve bu teklifler arasında neden Fenerbahçe’yi seçtiğini bize anlatabilir misin?
– Öncelikle Tanrı’ya şükürler olsun demek istiyorum çünkü öyle bir durumda olup böylesi ilgi çekmek büyük bir nimetti. Ailem için en doğru şeyi, benim için en konforlu seçeneği tercih etmeye çalıştım. Neticede de buradaki tercih, kimin beni daha çok istediği, kendim olmama izin vereceği, kendi oyunumu oynamama izin vereceği ve beni hatalarımla kabul edeceği konusuna geldi. Achille (Polonara) ile oynamayı o kadar çok seviyorum ki bu tercihi yapmak her şeyin üstünde geldi ve daha mantıklı gözüktü. Bu kulübün tarihini bilerek kendi izimi bırakmak ve bu kulübe mümkün olduğunca çok şampiyonluklar kazandırmak istiyorum. İç saha maçlarındaki atmosfer, taraftarın yarattığı hava da muhteşem. Bunun bir parçası olabilmek, bu ekibin parçası olmak, Türkiye’ye geri dönmek, bıraktığım yerden devam etmek ve artık diğer taraftayken şampiyonluğu da kazanmak için buradayım. Gerçekten ailem için en doğrusunu yaptım.
– Her yıl kendini geliştiriyor, kariyerini bir adım öteye taşıyorsun. TOFAŞ’tan sonra Kazan’da oynadın. Daha sonrasında Baskonia‘da çok iyi iki sezon geçirdin ve şimdi de Fenerbahçe’desin. Her yıl bir adım daha atıyorsun. Bunu yaparken sırrın nedir?
– Tanrı sağ olsun. Dua ettim, inanmaya devam ettim, kendime sadık kaldım, sürece güvendim ve günün sonunda mutlu olmanın yolunu bulmaya çalıştım. Çıkan her fırsatı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorum. Burada bir kilit nokta falan yok, kader işte. Tanrı’nın beni nerede olmamı istiyorsa oraya koyacağına inanıyorum. Gittiğim her yerde insanlara dokunup birilerinin yüzünde gülümseme oluşturabilmeye çalışıyorum.
– Gelecekte bir basketbol kampı açıp basketbol koçu olacak mısın? Çünkü başkalarına ilham vermeyi çok sevdiğin anlaşılıyor.
– Kesinlikle bu dünyadaki iyiliklerimin kötülüklerimden fazla olmasını istiyorum. Fakat basketbolu bıraktığım zaman, tamamen bırakacağım. Bitecek. Çıkıp gideceğim, emekli olacağım. Kızımla vakit geçirecek, onun büyümesini izleyeceğim. Tanrı izin verirse daha fazla çocuğum olur. Yeğenlerimle geçiremediğim zamanı telafi edeceğim. Basketbolu bıraktığımda, tamamen bırakacağım. Herhalde bana fikir danışan insanlar için yardımcı olmaya hazır olurum ama kamp açmak falan gibi bir şeyi yapabileceğimi düşünmüyorum. Kendimi, insanları bu oyun için eğitirken göremiyorum. Çok seviyorum, bunu yapan insanlara çok büyük saygım var. Ben çocukken kamplara gitmeye param yetmiyordu. Bu tip şeylerde para yüzünden yer alamıyordum. Bu tip işlerden para kazanmak bana göre değil. Ben böyle bir şey yaparsam, çocuklarla çalışırsam ya da bir kampta görev yaparsam bu, para için olmaz. Sadece yapmak istediğim için yaparım. Kalbimden geldiği için yaparım.
– TOFAŞ’ın da kariyerinde büyük bir yeri var, tabii onlara saygısızlık etmek istemeyiz fakat Fenerbahçe, Avrupa’nın dev kulüplerinden biri. Böyle bir kulüpte olmak, Avrupa’nın en iyi organizasyonlarından birine sahip bir takımın parçası olmak nasıl bir his?
– Muhteşem! Birinci sınıf… Benim şu ana kadar parçası olduğum en iyi kulüp… Profesyonel yapı, her şeyi hallediyor olmaları beni gerçekten şaşırtıyor, etkiliyor! Gerçekten büyük nimet. Bunun bir parçası olmama izin verdikleri için şükran duyuyorum. Bulunduğum en iyi takım da bu. Kadro derinliği, çok yönlülüğümüz, takımın yetenek toplamı… Bu yıl için büyük heyecan duyuyorum. Takımın ne kadar harika olabileceğini düşünmek bile korkutucu. Sağlıklı kalabilmemiz, doğru bakış açısını koruyabilmemiz ve her gün daha iyiye gideceğimiz yolda kalabilmemiz için dua ediyorum. Bu da bizim zirvede bitirmemizi sağlayabilir.
– Dediğin gibi rakipler için korkutucu bir kadroya sahip Fenerbahçe. Çok deneyimli oyuncular da var. Senin gibi yeni transferler de var. Takım içindeki kimya ne durumda?
– Harika. Yalnızca dört gündür buradayım, dolayısıyla herkesi tanımaya çalışıyorum ama herkes iyi anlaşıyor. Herkes birbirine karşı sorumluluk hissediyor, herkes profesyonel davranıyor, herkes birbirini motive ediyor. Bana da kucak açtılar, yeni sisteme uyum sağlamam için yardımcı oluyorlar. Yalnızca olumlu şeyler söyleyebiliyorum. Birinci sınıf derken ciddiyim. Yönetimden soyunma odasındaki herkese bu geçerli. Takımın tecrübeli oyuncularından bir şeyler öğrenmekten çok keyif alıyorum. Şampiyonluklar kazandılar neticede. Uyum sağlayacağım şekilde takıma eklemlenmeye çalışıyorum. Yeteneklerimi en iyi şekilde kullanabileceğim şekilde takıma girmeye çalışıyorum.
– Sen imzayı attığında koç, Igor Kokoskov’du fakat daha sonrasında onun NBA’e gitmesiyle Sasha Djordjevic göreve geldi. Kendisi Avrupa’nın önde gelen koçlarından biri. Onunla çalışmak nasıl bir his? Senin onunla ilişkin nasıl? Kendisi de eski bir basketbolcu. Bu açıdan sana nasıl yardımcı oluyor?
– Bak şimdi. (Djordjevic’e duyurmak için bağırarak) KOÇ İLE OLAN İLİŞKİM HARİKA! ONDAN ÇOK ŞEY ÖĞRENİYORUM. İLK GÜNDEN BERİ BENİ SEVİYOR. BANA SİSTEMİ ÖĞRENMEM İÇİN DERSLER VERİYOR. MUHTEŞEM BİRİ!
– (O sırada Djordjevic: Tamam tamam, seni ilk 5’te oynatacağım.)
(Henry) Gerçekten muhteşem. Şikayet edemem. Buraya gelmeden önce telefonda konuştuğumuzda da söyledim. Kulaklarımı açtım onu dinliyorum. Umutluyum. Her şeyden çok ondan öğrenmek istiyorum. Bana karşı nazik olmasını istemiyorum. Neyi yanlış yapıyorsam beni düzeltsin, bana söylesin istiyorum. Ben birinin koçluk etmesine çok hazırım, saygı duyarım. Önünde eğiliyorum. Çalıştırdığı en iyi oyun kuruculardan biri olmak istiyorum.
– Taraftarı da sormak istiyorum. Önceki gün de onların önünde sahaya çıktın. Dileğimiz bu yıl, maçlarda taraftarların da olacağı yönünde. Sen, Fenerbahçe taraftarı ile ilgili ne söylemek istersin? Sosyal medya aracılığı ile sana mesaj gönderdiler mi?
– Öncelikle ben sosyal medyada yokum. Dolayısıyla herhangi bir etkileşimim yoktu.
– Ben sana sosyal medyadaki durumu özetleyeyim. Fenerbahçe taraftarı sen geldiğin için fazlasıyla mutluydu.
– Öyle mi? Çok güzel. (Gülüyor) Gerçekten minnettarım. Muhteşemler. Lütfen değişmeyin. Bizi ateşlemeye, muhteşem olmaya devam edin lütfen. Umarım biz de sizi eğlendirecek, hayal kırıklığına uğratmayacağız. Başından sonuna kadar kaybetsek de kazansak da elimizden geleni yapacağız. Savaşacak, savaşacak, savaşacağız. Daha iyiye gidecek, şampiyon olmak için yapmamız gerekeni yapacağız. Bunu bilin lütfen. Bizim de size, sizin desteğinize ihtiyacımız var. Burada olacağınızı biliyorum. Gösterdiğiniz sevgi ve destek için teşekkürler. Gerçekten ciddiyim. Büyük bir nimet. Bu ailenin bir parçası olmak nimet. Her yerdeler. Muhteşem.
– Achille Polonara, Baskonia’dan da takım arkadaşındı. Bu yaz, Fenerbahçe ile sözleşme imzalamadan önce onunla görüştün mü? Kim, kimi ikna etti?
– (Gülerek) O, beni ikna etti. Çok bir şey demedi aslında. Ne yapacağını söylememişti aslında ama kardeşimi tanıyorum ben. Gözlerinde bir şey gördüğüm zaman anlıyorum. Anladım o zaman da. Seçeneklerimi tartarken onu aradım. ‘Doğru mu? Gerçekten Fenerbahçe ile imzalayacak mısın?’ diye sordum. O da bana durumu söyledi. Ben de onu takip edeceğimi söyledim. Gerçekten. Şu ana kadar oynadığım takım arkadaşlarım arasında en sevdiklerimden biri o. Birlikte oynamaya, tarih yazmaya ve birlikte şampiyonluklar kazanmaya devam etmek çok güzel bir şey. Harika biri. Sadece harika bir basketbolcu değil. Konsantrasyonunu, tutkusunu, yeteneklerini çok seviyorum ama gerçekten insan olarak da çok seviyorum. Onun peşinden gitmek doğru karardı.
– Fenerbahçe’de gerçekten deneyimli oyuncular var. Bunlardan biri de kısa rotasyonundaki ortağın Nando De Colo. Onu savunmak zorunda olduğun yılların ardından onunla birlikte oynayacağın için heyecanlı mısın?
– O muhtemelen böyle söylemez ama bence ben o gıcık, küçük kardeş gibiyim. Çok uzun yıllardır onu izliyorum. Her gün antrenmanlarının bir parçası olmak, nasıl oynadığını görmek, kendisini nasıl çalıştırdığını görmek, ona sorular sorabilmek, fikir danışabilmek, kendi düşüncemi paylaşabilmek, ondan basketbola dair bir şeyler öğrenebilmek, onun oyunundan hünerli parçalar alabilmek ve bunları kendi oyunuma katabilmek gerçekten nimet. Harika biri. Kendi bilgilerini paylaşmaktan da gocunmuyor. Her gün ensesindeyim. Yaptığı her şeyi izliyorum, taklit etmeye çalışıyorum. Gerçek bir profesyonel. Olimpiyat sporcusu. Efsanevi biri. Benim için istediğim zaman onunla konuşabilmek inanılmaz. Anlayamazsınız, adamım yahu. Bana geçen sezon en büyük derslerden birini verdi. 30 sayıyı attı ama sanki hiç zorlanmamıştı. Nedenini görebiliyorum. Bunu nasıl yaptığını görebiliyorum. Her zaman beni etkiliyor. Her gün. Dediğim gibi dört gündür buradayım ama onunla ilişki kurabilmek, basketbol dışında konuşabilmek çok iyi. Tanrı çok iyi gerçekten.
– Bu yıl Fenerbahçe için hedefler neler? Çok iyi yerli oyuncu transferleri de yapıldı. Muhtemelen bu oyuncular, bu uzun ve yoğun sezonda sizlere çok yardımcı olacak. Harika yabancı oyuncular da var. EuroLeague ve BSL’de hedefler neler?
– Hedefimiz net: Şampiyonluklar, şampiyonluklar ve şampiyonluklar kazanmak. Daha azı değil. Uğruna, her gün, her adımda çalıştığımız tek şey bu. Daha iyiye gideceğiz. Bu hedeflere ulaşmak için elimizden geleni yapacağız. Şampiyonluk, kabul edebileceğimiz tek sonuç. Bu kadar. Tatmin olacağımız tek sonuç bu. ‘Ya öyle olsa’ veya ‘ama…’ gibi mazeretlerimiz yok. Doğru takıma, doğru koça, doğru yapıya, tecrübeli oyunculara, taraftar desteğine, her şeye sahibiz. Tek yapmamız gereken bunu mümkün kılmak çünkü kimse tutup da bize vermeyecek. Çıkıp bizim almamız gerekiyor. Bunun için emek ve zaman harcamaya hazırız. Tüm enerjimizi şampiyon olmak için vereceğiz.
– Basketbolda idolün kimdi? Çocukken kimi taklit ediyordun?
– Herkesten daha çok Allen Iverson. Carmelo Anthony. Açıkçası basketbolu daha fazla anlatmaya çalıştıkça farklı pozisyonlardan herkesi örnek almaya başladım. Vince Carter, Dirk Nowitzki, Tim Duncan, Tony Parker, Rajon Rondo… Sadece gelişmeye ve oyunumu daha iyi hâle getirmeye, envanterime daha fazla madde eklemeye çalışmak için uğraştım.
– Iverson’ın da Türkiye’ye gelip Beşiktaş‘ta oynadığını biliyor muydun?
– Hayır, bilmiyordum. Nasıl oynadı? İyi miydi?
– Pek değil. Kötü günleriydi. Sakatlandı. ABD’ye döndü ve geri gelmedi. 5-6 maça çıktı. Canlı izledim ve Türkiye’ye geldiğine inanamadım. Benim idollerimden biri de o’ydu.
– Benim gittiğim ilk NBA maçı da onun maçıydı.
– Genel itibarıyla organizasyon ile ilgili neler söylemek istersin? Maurizio Gherardini de Avrupa’nın en deneyimli genel menajerlerinden biri. Onunla çalışmak nasıl? Organizasyonla ilgili görüşlerin neler?
– Organizasyon birinci sınıf! Tüm kalbimle söylüyorum, çok profesyonel ve aile şeklinde çalışıyorlar. İnsanlar, bu yüzden burada bu kadar uzun süre kalıyorlar. Sadakat, her şeydir. Benim için harika bir deneyim oluyor. Harika bir sistemleri var. Maurizio da muhteşem biri. Sürekli buralarda. Sırf ofisinde oturmuyor. Kendisini gösteriyor, herkesle konuşuyor. Ne zaman ihtiyacınız olursa onunla konuşabilirsiniz. Sizi görmezden gelmiyor, büyük patron tavrına girmiyor. Onun işini yaptığını görmek inanılmaz. Birlikte çalıştığım tüm genel menajerlerden tamamen farklı. Burada uzun süre geçirmedim ama daha da rahat hâle geldikçe ona güvenebileceğimi, ihtiyacım olunca onunla konuşabileceğimi görüyorum. Gerçekten iyi biri. Ondan akıl almak, nasıl bu kadar uzun süredir basketbolun içinde olduğunu görebilmek, tüm bu farklı hikayeleri duyabilmek harika. İyi biri. Çok sessiz. Az konuşuyor ama oyunu çok seviyor, bunu da görebiliyorsunuz. Bana bu fırsatı sunduğu için ona ne kadar teşekkür etsem az. Söz veriyorum, onu hayal kırıklığına uğratmayacağım.
– Son olarak sormadan edemeyeceğim. Saçların oldukça uzundu. Neden kestirdin?
– Kestirmem, eski günlere dönmem gerekiyordu. Türkiye günlerine döndüm. Yeni kulüp, yeni bir görüntü… Türkiyeli basketbolseverlerin beni yeniden tanımasını istedim. Daha genç, daha şık gözükmek istedim.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!