by Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Fenerbahçe Beko’nun yaz döneminde transfer ettiği Devin Booker, Turkish Airlines EuroLeague sezonu öncesi düzenlenen medya gününde Arma Kaynar’ın sorularını yanıtladı.
Sarı-lacivertlilerin yeni transferinin röportajından öne çıkan satırbaşları şu şekilde:
İlk olarak Türkiye’ye hoş geldin. Kadroya yeni katılan oyunculardan birisin. Geçen seneki iskeletten de takımda kalan önemli oyuncular var. Şu ana kadar takım içerisindeki atmosfer hakkında neler söyleyebilirsin?
Takım kimyamız gerçekten çok iyi. Beraber çok zaman geçiremedik henüz. Antrenman kampı birkaç hafta önce başladı ama bu sürede saha içinde ve saha dışında birbirimizi gayet iyi tanıdık. Antrenmanlardaki rekabet seviyesi çok yüksek. Takıma yeni katılan oyuncularımız var, hepsi çok kaliteli oyuncular var. Bu yüzden başarılı bir sezon geçireceğimizi düşünüyorum. Burada olduğum için çok mutluyum.
Fenerbahçe, Avrupa’nın en büyük takımlarından birisi. Özellikle son yıllarda EuroLeague’de bir kazanma kültürüne sahipler. Başarı beklentisinin yüksek olduğu böyle bir organizasyonun parçası olmak sana neler hissettiriyor?
Böyle bir organizasyonun parçası olmak gerçekten harika. Burada istendiğimi hissetmek benim için en önemli şeydi. Elimden gelenin en iyisini yapıp takıma en iyi şekilde katkı vermek istiyorum. Buradaki başarı kültürünü devam ettirmek için sabırsızlanıyorum.
Takıma yeni katılan isimlerden bahsettik. Koç Sasha Djordjevic de yaz döneminin sonuna doğru göreve geldi. Daha önce de beraber çalışmıştınız. Koçla ilişkiniz nasıl?
Daha önce koçla birlikte Bayern Münih’te beraber çalışmıştık. Birbirimizi zaten tanıyoruz. Benden neler beklediğini biliyorum. O da beni nasıl kullanacağını biliyor. Takımdaki rolümü en iyi şekilde yerine getirip, takımın ihtiyacı ne olursa onu vermek için buradayım.
Pandemi döneminde taraftarlar tribünlerden uzak kalmıştı. Önümüzdeki sene taraftarlar belirli bir kapasitede de olsa tekrar salonlara dönecek. Tekrar taraftarın önünde oynayacak olmak sana neler hissettiriyor?
Gerçekten harika bir his olacak. Sezon öncesi düzenlenen İstanball Cup’ta taraftarları görmek şansını yakaladım. Salonun yarısı bile dolu değildi ancak taraftarlar müthiş bir atmosfer yarattı. İhtiyacımız olan enerjiyi maçlarda onlardan aldığımızı gördüm. Onların sezon boyunca tribünlerde olması takıma ekstra bir katkı verecektir. Gerçekten sezon boyunca sarı-lacivertli taraftarların önünde oynamak çok güzel olacak.
Birçok oyuncu boş salonlarda oynamanın garip olduğunu dile getirdi geride bıraktığımız dönemde. Ritim bulmanın daha zor olduğunu söyleyen oyuncular oldu. Geride bıraktığımız 1.5-2 yıllık dönemde bu durum seni etkiledi mi?
Açıkçası çok etkilendiğimi söyleyemem. Günün sonunda işimiz bu ve sahaya çıkıp oynamamız gerekiyor. Taraftarlar tribünde olduğunda onlardan ekstra bir motivasyon tabii ki alıyoruz ancak aynı zamanda profesyonel olarak her şart altında sahaya çıkıp performans vermemiz gerekiyor. Benim için her zaman durum böyle oldu. Taraftarların tribünlerde olması muhakkak ekstra bir enerji getirecektir.
Fenerbahçe taraftarını hazırlık turnuvasında görme şansın olduğunu söylemiştin. Şu ana kadar Türkiye’ye geldiğin dönemde seni nasıl karşıladılar? Sarı-lacivertli taraftarlarla şu ana kadar olan ilişkin nasıl?
Özellikle sosyal medyada beni çok sıcak karşıladılar. Twitter ve Instagram’da birçok mesaj oldum. Bana gösterdikleri ilgi karşısında çok mutluyum. Arkamda böyle bir destek olacağını bilmek gerçekten çok güzel. Şu ana kadar bana gösterdikleri ilgiyi çok seviyorum.
Fenerbahçe son yıllarda birçok kez Final Four oynadı. Her sezona iddialı bir şekilde giren bir kültür var burada. Böyle bir kulüpte oynadığınız zamanda beklentiler de çok artıyor. Daha önce EuroLeague’de de oynamıştın ancak Fenerbahçe çok yüksek profilli bir takım. Böyle bir takımın parçası olduğun neler hissediyorsun?
Fenerbahçe son yıllarda Avrupa’nın en başarılı takımlarından birisi. Takım olarak da çok kaliteli bir kadroya sahibiz. Yetenekli ve rekabetçi oyuncularımız var. Herkes, takımın başarısı için elinden gelen her şeyi yapıyor. Önümüzdeki sezon takıma çok güveniyorum. Şu ana kadar hazırlık dönemi çok iyi geçti. Umarım bu momentumu sezona da taşıyabiliriz.
Son 2 yılda Covid-19 pandemisinin getirdiği birçok zorluk var. Seyahatler zorlaştı, sürekli olarak karantinalar yaşandı, oyuncuların Covid-19’a yakalandığını gördük. Profesyonel sporcular zaten büyük baskı altında mücadele ediyorlar. Bu şartlar da üzerinizdeki baskıyı arttırdı. Bu dönemde yaşanan değişikliklere nasıl adapte oldun?
Genellikle ailemle birlikte zaman geçirmeye çalıştım. Ailemden uzak olduğum dönemlerde de yaşananlardan uzaklaşabilmek için sürekli onlarla iletişim halinde kalmaya çalıştım. Özellikle pandeminin ilk başladığı dönemde hepimiz çok korkuyorduk ve neler olacağını bilmemek de zorlayıcıydı. Ancak bir süre sonra her ortama ve şartlara alışıyorsunuz. Kısa süre içerisinde neler yapıp neler yapamayacağımı anladım. Benim için zaman zaman zordu fakat bununla başa çıkmayı öğrendim.
Türkiye’ye geleli çok uzun zaman olmadı. Burası kültürü çok geniş olan bir ülke. Şu ana kadar adaptasyon sürecin nasıl geçiyor? Hiç Türk yemeği denedin mi? Boş zamanlarını nasıl geçiriyorsun?
Ben açık görüşlü birisiyim. Bu yüzden sürekli yeni şeyler denemek istiyorum. Geldiğimden beri her gün yeni bir yemek deniyorum. Şu ana kadar çok güzel gidiyor. Kebap yedim ve gerçekten çok güzel. Türkiye’de çok geniş bir mutfak var. Yeni lezzetler denemeye gayet açığım.
Yaz dönemi profesyonel sporcular için çok önemli. Bütün oyuncular yaz döneminde yeteneklerini keskinleştirmek için antrenman yapıyor. Geride bıraktığımız yaz döneminde sen oyununun hangi kısımları üzerine odaklandın?
Özellikle dış oyunum ve top kontrolüm üzerine çalıştım. Pota altında yapmaya alışık olduğum hareketler var. Dış oyunumu da geliştirerek repertuarımı genişletmeye çalıştım. Çocukluğumdan beri arkadaşım olan bir antrenörüm var. Yaz boyunca da sürekli salondaydık. Farklı şeyler üzerine çalışıp benden daha fizikli oyunculara karşı kullanabileceğim yeni hareketler geliştirmeye çalıştım. Umarım bu çalışmanın karşılığını sezon içerisinde alabilirim.
Maç günlerinde takip ettiğin bir ritüel ya da batıl inançların var mı? Maçlara nasıl hazırlanıyorsun?
Açıkçası sabit bir ritüelim yok. Bazen şarkı dinliyorum, bazen Twitch yayınları izliyorum. Özellikle Call of Duty oynamayı çok seviyorum. Oynayacak vaktim olmadığında da yayınları izlemeyi çok seviyorum. Maçlardan önce soyunma odasında izlediğim bile oluyor. Sabit bir ritüelim olduğunu söyleyemem. Soyunma odasında maçtan her şeyi yapabiliyorum.
Fenerbahçe’ye yeni gelmiş bir oyuncu olarak taraftara bir mesajın var mı? Bu sene senden neler bekleyebilirler?
Harika bir sezon bekleyebilirler. Kadromuzda çok iyi oyuncular var. Takım olarak çok iyi bir ekibe sahibiz. Herkes kazanmaya aç ve çalışmaya hazır. Kişisel olarak sezonun başlangıcı için çok heyecanlıyım. Aylardır basketboldan uzağım, böyle efsanevi bir kulüp ve efsanevi bir taraftarın önünde oynayacağım için çok heyecanlıyım. Bu gerçekten muhteşem bir his. Sezona başlamak için sabırsızlanıyorum.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!