by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Sekiz yıldır ülkemizde Fenerbahçe formasıyla mücadele eden ve bu süreçte birçok büyük başarıya uzanan, Turkish Airlines EuroLeague’de hem şampiyonluğu hem de MVP ödülünü kazanan Jan Vesely, ülkesi Çekya’nın basın kuruluşlarından Idnes‘e açıklamalarda bulundu.
Vesely, Sırbistan’da insanların zaman zaman kendisinin aslında Çek olduğunu unuttuğunu, kendilerinden biri gibi gördüğünü dile getirdi. Fenerbahçe’de de benzer bir durum yaşadığını söyleyen Vesely, şunları aktardı:
“Mesele kulüp için nasıl savaştığınızla ilgili. Dahası, Fenerbahçe’de bu kadar uzun süre kalan az sayıda yabancı oyuncudan biriyim. Bana evimde gibi hissettiriyorlar.”
Bu durumun kendisine getirdiği avantajlar ile ilgili bir soru yöneltilen Vesely, şunları dile getirdi:
“Bazen ekstra korunuyorsunuz. Mesela restoranlarda veya resmi bir büroda. Noterde bir iş halletmem gerekiyordu. Gittim, sıra numarası aldım ve beklemeye başladım. Sonra biri geldi ve birden ‘Hey, gel benimle. Fenerbahçe’desin’ diye bağırmaya başladı. Beni ofisine oturttu, her işimde yardımcı oldu ve üç dakikada işim bitti. Bazen daha kötü olabiliyor tabii, biraz rahatsız edici bir hâl alabiliyor. Örneğin insanlar size sormadan gelip fotoğraf çektirmek istiyor. Bir keresinde yolda yürürken adamın biri bebek arabasını tuttuğum eli çekip fotoğraf çektirmeye çalıştı. Dedim ki ‘Manyak mısın? Bebek taşıyorum.’ Umurunda olmadı. Ama tabii bunlar münferit vakalar.”
Türkiye’deki futbol kültürü ile ilgili konuşan Vesely, şunları söyledi:
“Sadece şehir değil, tüm ülkenin kalbi futbolla atıyor. İstanbul’da o kadar çok büyük kulüp var ki… Türkler, futbol fanatikleri ve sadece Fenerbahçe’nin 30 milyon taraftarı var. Biz basketbolcular da bunu yaşıyoruz. Ligde nereye gidersek gidelim sarı-laciverti görüyoruz. Camia, Fenerbahçe’yle yaşıyor.
Belgrad’da da benzer bir durum var. Partizan – Kızılyıldız rekabeti ile ilgili arkadaşlarımla dalga geçmek istediğim zaman hiç kaldıramadılar. Türkler bu konuda belki daha da hiddetli. Kulüplerini o kadar savunuyorlar ki onlar için başka hiçbir şey yokmuş gibi. Neticede kadın voleybol maçlarında bile salonlar doluyor. Muhteşem bir curcuna.
Futbol ise her zaman bir numaralı konumda. Fakat Fenerbahçe’de son yıllarda insanlar basketbola da gelmeye başladı. Tabii bazıları bunu o kadar anlayamıyor.
Türkiye bu anlamda özel bir noktada ve Sırbistan’dan farklı. Sırbistan’da insanlar küçük yaşlardan itibaren basketbolla içli dışlı oluyor. Ne zaman, nasıl baskı kuracaklarını, rakip veya hakemi ne zaman protesto edeceklerini biliyorlar. Fakat Türkiye’de de bu durum kademeli olarak gelişiyor. Özellikle bizim maçlarımıza düzenli olarak gelmeye başlayan Türklerde bunu görüyorum. Fenerbahçe ile Real Madrid’e karşı oynadığımız maçta tüm salon doldu ve inanılmaz bir atmosfer vardı.
Fakat mesela EuroLeague’i kazandığımızda bile insanlar için futbol takımının ligi kaçıncı sırada bitirdiği daha önemliydi. Burası Türkiye, burada böyle.”
Futbol takımı ile aralarında karşılıklı bir destek olup olmadığı ile ilgili Vesely şöyle konuştu:
“Evet, tabii. Futbolcular maçlarımıza geliyorlar. Biz de onların maçlarına gidiyoruz. Eskiden daha çok gidiyorduk. Arsenal, Manchester United… Fakat en iyi maçlar, derbi maçları. Galatasaray ile oynanan bir maç, Şampiyonlar Ligi’nden daha iyi.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!