by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Başarılı koç basın toplantısında şunları söyledi:
“Serinin son maçı, karşılaşma ve taktikler hakkında ilginç bir şey söylemek için çok zor bir maç oldu. Fakat öncelikle sevgili arkadaşım Ettore Messina ve takımı Milano‘ya büyük tebrikler. Çünkü gerçekten harika bir seri oynadılar. Bu atmosferde oynayıp 40 dakika boyunca maçın içinde kalmak, savaşmak kolay değil. Büyük bir takım olduklarını, Messina büyük bir koç olduğunu gösterdi. Tebrikler.
Maça gelecek olursak herhangi bir noktada maçı kıramadık. Zaman zaman farkı 10 sayıya çıkardık fakat yine de geri döndüler. Gigi Datome, muazzam bir maç oynadı. Belki de bu sezonki en iyi maçını oynadı. Bu seride oynamasını beklemiyorduk açıkçası. Çünkü iki hafta önce ameliyat olduğu söylendi ama belki büyük bir sakatlık sonrası en iyi formunda olmasa da harika bir maç çıkardı. Ona da kocaman tebrikler. Bize büyük sorun çıkardı ve takımı maça döndü.
Nihayet son 2-3 dakikayı iyi oynadık. Son maçın aynısı oldu. Hatta dört maç da aynıydı. Dört maçta da her takım her top için savaştı, harika savunma yaptı. Üç maçta kazanmanın yolunu son dakikalarda bulduk. Milano, ikinci maçı aynı şekilde kazandı. Harika bir seri oldu.
İki maç daha kaldı. Tekrar Final Four oynayacağız ama son şampiyon için bu yetmez. Son şampiyon için önemli olan tek şey, üst üste şampiyonluktur.”
Ataman, takımının son yıllardaki istikrarı ile ilgili şöyle konuştu:
“Her şeyden önce bu takımla gurur duyuyorum. Hepimiz gurur duyuyoruz. Çünkü bu takım, Türkiye’de basketbolu kitlelere yeniden fazlasıyla sevdirdi. Son 9-10 maçtır kapalı gişe oynuyoruz. Şu iki maçta birçok arkadaşımıza, dostumuza ben dahi bilet sağlayamadım. İnsanlar, Anadolu Efes‘i seyretmekten, buraya gelmekten, ekran başında olmaktan keyif alıyorlar. Çocuklar, gençler, Anadolu’da Anadolu Efes takımıyla bir Türk olarak bir Türk takımının bu başarıyı elde etmesinden gurur duyuyorlar. Bence bu takımın en büyük başarısı bu.
Evet, üst üste üçüncü kez Final Four’dayız. Bir sezonda da şampiyonluğa giderken sezon iptal oldu. Dört yıldır neredeyse aynı oyuncularla oynuyoruz. Müthiş bir istikrar, müthiş bir takım oyunu, müthiş bir coşku, taraftarla bütünleşme var. Onun için ben bütün takımı kutluyorum. Kulübü de kutluyorum böyle bir organizasyonu gerçekleştirdiği için.
Kolay değil. Bu ekonomik sıkıntılarda Türkiye’de sporu, basketbolu bu denli temsil edebilmek, Türkiye’yi bu denli temsil edebilmek, Türkiye’de gençlere ve çocuklara basketbolu bu denli sevdirebilmek için yapılan gayret, harcanan emek ve para… Ama bunun karşılığını fazlasıyla aldığımızı düşünüyoruz. Bu takımla gurur duyuyorum.”
Ataman, seri öncesi yaptığı “Milano bizim için daha uygun olur” demeci ile ilgili şunları söyledi:
“Sıralamada Milano ile eşleşeceğimizi düşünüyordum. Sezon içinde iki maçı da kaybettiğimiz için takımı da bu şekilde motive etmek istiyordum. İki maç kaybettiğin takımla playoff oynamak, psikolojik olarak zordur. Biraz da bunu mahsus ortaya attım çünkü Milano’nun geleceğini hissediyordum ve Milano’nun bizim için uygun olacağını söyledim. Tamamen takım üzerinde Milano’ya karşı psikolojik baskıyı kaldırmak için bir yöntemdi.”
Ataman, “Sezonun herhangi bir bölümünde Final Four ile ilgili ‘Acaba?’ dediniz mi?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Tabii sıkıntı çektiğimiz dönemler oldu. Sezonun ilk yarısında şunu düşündük: Üç yıl üst üste zirvede kaldık ve daha sonrasında şampiyon olduktan sonra bir doygunluk olduğunu gözlemledik. Belki buna aşırı bir güven diyebiliriz. Rakiplerin bize, şampiyon takıma karşı her maçta en üst seviyedeki mücadelesi de eklenince iyi başlayamadık. Orada bir tedirginlik yaşadık ama panik yapmadık.
Panik yapıp, takımdan 2-3 oyuncuyu kesip yeni transferler yapabilirdik. Sadece Krunoslav Simon‘daki fiziksel sıkıntıları hissettiğimiz için orada bir Elijah Bryant transferi yaptık ve yolumuza devam ettik çünkü elimizde şampiyon oyuncular vardı. Sonunda da bu istikrarın, panik yapmamanın neticesini Final Four ile almış olduk.”
Ataman, sezon sonuna doğru takımın ve kendisinin performansının yükseldiğini belirterek sorulan bir soru üzerine şunları söyledi:
“Hatırlarsınız, Barcelona’da benim atıldığım ve çok sinirlendiğim bir maç var. Haksız yere atıldığımı düşündüğüm için yumruklarımı kaldırdığım bir maç o. Çok eleştiri aldım o maçtan sonra. Herkes ‘Böyle de yapılır mı? Böyle de yumruklar kaldırılır mı?’ falan dedi. Ama kimse o mesajı anlamadı. O mesaj, bugünler içindi. Şimdi Barcelona takımı bizi beklesin. Umarım finalde Barcelona ile karşılaşırız.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!