By Alex Molina / info@eurohoops.net
Eurohoops: Sezonun son ve en önemli haftalarına giriyoruz, şu anda takımın durumu nasıl?
Rokas Jokubaitis: “Sizin de dediğiniz gibi sezonun bitmesine çok bir şey kalmadı. 8-9 ay süren çok zor bir sezon oynadık ve bence şu anda takım en iyi halinde, en azından öyle olduğunu umuyorum. Uzun ve zorlayıcı bir sezondu fakat şu an herkes mental ve fiziksel olarak son savaşları vermeye hazır. Takım iyi durumda ve hepimiz önümüzdeki savaşları bekliyoruz.”
EH: Barcelona hem EuroLeague’de hem de Liga Endesa’da sezonu lider bitirdi. Sezon başlamadan önce hedeflerinizden biri miydu bu?
RJ: “Evet. Bu kulübe ilk geldiğimde çıtanın çok yükseklerde olduğunu, herkesin kazanmamızı beklediğini gördüm. Başka bir ihtimal yok, her şeyi kazanmamız gerekiyor ve öyle de yaptık. İki ligi de lider bitirdik. Herkesle gurur duyuyorum ancak önce işi bitirmemiz gerekiyor.”
EH: Senin de belirttiğin gibi Barcelona’daki ilk sezonun ancak bundan önce Zalgiris‘te bir süre forma giymiştin. Litvanya temsilcisi her zaman sadık ve kendini adamış taraftarlarıyla bilinir. Koç Saras’ın Barcelona için her zaman istediği de bu oldu, ev sahibi olunan maçlarda taraftarın kilit rol oynaması. İki tribün arasındaki ana fark sence ne?
RJ: “Büyük bir fark olduğunu düşünmüyorum. Eğer bizim tribünü Zaligiro Arena’ya doldursak yarısı bile dolmaz çünkü Palau Blaugrana daha küçük bir salon. Yine de İspanyol taraftarların ne zaman bağıracaklarını, ne zaman hakemlere baskı kuracaklarını ve ne zaman tezahüratlarla bizi neşelendireceklerini bildiğini söyleyebilirim. Her şey iyi gidiyorken tribünler çok nazik ancak kaybetmeye başladığımızda her zaman bizi neşelendirmeye çalışıyorlar. Litvanya’da ise her zaman kapalı gişe oynanıyor, çok gürültülüler ancak bu ikisi farklı. Onlar çok tutkulu ancak Litvanya ve İspanya halkı birbirinden farklı.”
EH: Barcelona’ya geleli birkaç ay geçti, adaptasyon sürecin zorlu muydu?
RJ: “Çok kötü değildi. Çok fazla tecrübeli oyuncumuz, koçumuz, fiziksel antrenörümüz ve Litvanyalı bir doktorumuz var. Bu yüzden işim çok daha kolaydı ancak iş basketbola adapte olmaya geldiğinde… Litvanya’da yerel liginiz ve EuroLeague var. Litvanya Ligi’nde kolay maç oynayabiliyorduk, burada kolay maç diye bir şey yok. Herkese, sıralamanın sonundaki takıma bile kaybedebiliyorsunuz. Her galibiyet için savaşmanız gerekiyor. Bence en zor kısmı buydu. Her maça %100’ünüzle gitmek zorundasınız ancak koç da bizi motive etmeyi biliyordu, böylece ben de alıştım.”
EH: Barcelona’da şu an Litvanyalı birçok isim var ve Sarunas Jasikevicius da bunların başında geliyor. İkiniz de Litvanyalı olduğunuz için ve daha önceden sana koçluk yaptığı için sana biraz daha sert olduğunu düşünüyor musun?
RJ: “Belki de, ancak ben Litvanyalı olduğum için değil, beni ve tavrımı bildiği için. Ben daha 15-16 yaşlarındayken beni antrenmanlarına davet ediyordu, bu yüzden beni ve olaylara yaklaşımımı çok iyi biliyor. Azar yemekten hoşlandığımı söylemiyorum ancak bazen iyi de geliyor çünkü yaptığınız hatanın farkında oluyorsunuz ve karşınızdakinin bağırmak için bağırmadığını biliyorsunuz. Bu konuda hiçbir sorunum yok, eğer azar yiyorsam sebebini biliyorumdur. Onun yöntemlerini seviyorum. Başkası için azarlanmak çok fazla olabilir ancak benim her zaman odaklı olmamı sağlıyor.”
EH: Onu (Jasikevicius) uzun zamandır tanıyorsun, sence o da değişti mi?
RJ: “Biraz da olsa evet. Burası Barcelona, daha büyük beklentilerin olduğu daha büyük bir kulüp. Sadece basketbolda değil, futbol takımı da var ve Barcelona kulübü Avrupa’nın en büyük kulüplerinden biri. Takımda çok daha yüksek seviyede ve tecrübeli veteranlar var, her şeyi mükemmel yapıyorlar ve azarlanmaya ihtiyaçları yok. Zalgiris‘te ise çok fazla genç oyuncu vardı, hepsiyle iletişim kurmaya çalışıyordu. Bu konuda biraz değişti ancak Saras hala Saras, her zaman da öyle olacak. Her şeyi kazanmak istiyor.”
EH: Fikstrünüzün dolu olduğunu, birçok maçınız ve antrenmanınız olduğunu biliyorum ancak NBA playofflarını takip ediyor musun?
RJ: “Evet, çok fazla değil ama biraz bakıyorum. Sadece özetleri izleyebiliyorum, her şeyi takip etmem imkansız. Playofflar normal sezondan farklı oluyor bu yüzden elimden geldiğince izlemeye çalışıyorum.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!