By Alex Madrid / amadrid@eurohoops.net
Bu yaz büyük beklentilerle Real Madrid‘e transfer olan ve şu ana kadarki harika performansıyla dikkatleri üzerine toplayan genç yıldız Dzanan Musa, İspanyol ekibinin düzenlediği medya gününde Eurohoops’a özel açıklamalarda bulundu.
Eurohoops: İspanya Ligi’nin MVP’si olarak bu yaz Real Madrid‘e transfer oldun ve EuroBasket’te de harika bir performans sergiledin. Senin için formunun zirvesindesin diyebilir miyiz?
Dzanan Musa: Evet, muhtemelen öyle diyebiliriz. Daha önce kariyerimde kendimi hiç bu kadar özgüvenli hissetmemiştim. Kendi oyunuma güveniyorum ve takımımın maç kazanmasına yardımcı oluyorum. Geçtiğimiz sezonki performansım ve EuroBasket’teki oyunum nedeniyle kendime güvenim çok arttı. Bence kariyerimin şu ana kadarki en iyi zamanlarını geçiriyorum.”
EH: Geçtiğimiz sezon İspanya Ligi’ne yeni yükselen CB Breogan’a transferin açıklandığında çoğu kişi şaşkınlığını gizleyemedi. Sabrının ödülünü Real Madrid’e transfer olarak aldığını düşünüyor musun?
Musa: “Evet, kesinlikle. Real Madrid’e transfer olduğum her aklıma geldiğinde tüylerim diken diken oluyor (kollarını göstererek). Real Madrid dünyanın en büyük kulüplerinden biri ve Real Madrid formasını giyebilmek son derece özel bir his. Transferimi gösterdiğim sabrın ve diğer emeklerimin bir karşılığı olarak değerlendiriyorum. Breogan’a para için gitmemiştim. Oraya gitmemin tek amacı takımımın kazanmasına yardımcı olabilmekti. Benim için en önemli konu da bu. Eğer ben her maç 20 sayı atarsam ama sonucunda takımım kazanamazsa bu durumun bir anlamı olmaz. Kimse de muhtemelen benim hakkımda konuşmaz. İnsanların aklında kalabilmek için maç kazanmalısınız. Geçtiğimiz sezon bana yardımcı olan tüm takım arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Dediğiniz gibi, sabrımın karşılığı olarak şu an Real Madrid’deyim.”
ACB Photo
EH: 19 yaşında Avrupa’dan NBA yolcusu olan Dzanan Musa ile şimdiki Musa arasında ne gibi farklar var?
Musa: “Bence her açıdan çok değiştim. Şu an çok daha olgun bir karaktere sahip olduğuma inanıyorum. Bunun yanı sıra sahadaki performansım çok daha üst seviyelere çıktı, oyuna çok daha sabırlı yaklaşıyorum. Tabii zaman zaman hata yaptığım da oluyor ama şimdiki oyunum, 4 yıl öncesine göre tamamen farklı. Daha önce de söylediğim gibi artık çok daha olgun bir oyuncuyum.”
EH: Sence NBA’e gitmek yerine Avrupa’da gelişimine devam etseydin kariyerin daha farklı ilerler miydi?
Musa: “Olabilirdi ama bunu asla bilemeyiz. Hayatım boyunca hiçbir zaman ‘keşkelerle” yaşayan bir insan olmadım. Geçmiş artık geride kaldı ve sadece Real Madrid’e konsantre olmuş durumdayım. Elbette Avrupa’da kaldığım senaryoyu da tartışabiliriz ama genç bir oyuncu olarak önüme gelen NBA şansını da kaçıramazdım. ABD’ye gittim ve olanlar oldu. Yine de orada daha fazla şans bulmalıydım diye düşünüyorum.
İlk sezonumun büyük bölümünü G-League’de geçirdim, ikinci sezonumda ise Brooklyn Nets kadrosunda şans buldum ama beni forvet pozisyonunda değerlendirmek istediler. Savunmamla öne çıkmamı ve hücumda da topla oynamaktan ziyade tamamlayıcı bir rolde oynamamı talep ettiler. Ben bu değilim ve bu yüzden NBA basketboluna adapte olamadım. Başarısızlığım için kimseyi suçlamıyorum ama yine de işler daha farklı olabilirdi. Yine de şu an olduğum yerden dolayı çok mutluyum.”
EH: Geçtiğimiz yıl Breogan’da İspanya Ligi MVP’si olmana rağmen çoğu kişi Real Madrid’de kısa sürede böylesine bir etki yaratmanı beklemiyordu. Sezon öncesinde koç Chus Mateo’yla aranızda nasıl bir konuşma geçti?
Musa: “Dürüst olmak gerekirse ben de beklemiyordum (gülerek). Real Madrid çok büyük bir takım ve her zaman karşınıza sürprizler çıkabilir. Daha küçük bir takımda olsanız bile koçunuzun size nasıl yaklaşacağını asla bilemezsiniz. Real Madrid’deki ilk hazırlık maçımda Unicaja‘ya karşı 30 sayı attım. Maçtan sonra koç Chus Mateo yanıma geldi ve ‘aynen böyle devam etmeni istiyorum’ dedi. Ben de o an koçun bana karşı sevgisini ve güvenini hissettim. Breogan’daki koçumuz Paco Olmos’la da aramızda benzer bir ilişki vardı. Chus Mateo saha içinde ve dışında inanılmaz bir koç. Bana sadece oyunuma odaklanmamı, kendime güvenmemi ve en iyi yaptığım işi yapmamı söylüyor. Elbette zaman zaman bana kızdığı anlar oluyor ama kendisiyle çalışma fırsatı elde ettiğim için çok mutluyum.”
EH: Peki Anadolu Efes günlerinde işler senin için niye yolunda gitmemişti?
Musa: “Bence Anadolu Efes dönemimde neden işlerin yolunda gitmediğini koç Ergin Ataman’a sorun. Burada nasıl çalışıyorsam Anadolu Efes‘te de aynı şekilde çalışıyordum. NBA’den gelmiştim ve maç başına yalnızca 8-9 dakika süre alıyordum. Açıkçası neden işlerin yolunda gitmediği benim için de halen aydınlanamamış bir soru işareti. Yine de onlara büyük saygı duyuyorum. Benim için iyi bir dönem olmasa da Efes‘i üst üste 2 EuroLeague şampiyonluğu nedeniyle tebrik ediyorum. Kendi açımdan ise oynama şansı bulamadığım için pek bir şey diyemem.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!