By Alex Molina / info@eurohoops.net
Bundan 6 yıl önce 2 senelik Barcelona kariyerini noktalayarak NBA yolcusu olan Çekyalı oyun kurucu Tomas Satoransky, bu yaz 6 senelik NBA serüvenini noktalayarak Barcelona’ya geri döndü. Hem de ayrıldığı günlerden çok daha büyük çapta bir yıldız olarak.
Barcelona’nın düzenlediği medya gününde Tomas Satoransky, Eurohoops’a özel kapsamlı bir röportaj verdi.
Eurohoops: Yeniden Barcelona’da olduğun için mutlu musun?
Tomas Satoransky: “Evet, çok mutluyum. Her geçen gün antrenmanlarda performansımı daha da geliştirmeye çalıştırıyorum. Maçlarda ise koç Saras Jasikevicius’un benden istediklerini en iyi şekilde uygulamaya çalışıyorum. Bu sezon çok ilginç bir kadromuz var, takımdaki çoğu oyuncu birden fazla pozisyonda süre alabiliyor. Gerçekten çok karakterli oyunculardan oluşan bir takımımız var. Henüz yeni yeni onlara alışmaya başlıyorum ama işlerin bizim için iyi olacağından hiç şüphem yok.”
EH: Bu yaz Barcelona’ya yeni transfer olarak katıldın ama aslında bu takımın eski oyuncularından birisin. Barça’dan sonra NBA’de geçen 6 yıl senin için nasıldı?
Satoransky: “Dürüst olalım, geçtiğimiz sezon işlerin benim için pek parlak gitmediği aşikar. Washington Wizards‘daki son iki ay fena değildi ama genel olarak NBA serüveni benim için inişler ve çıkışlarla geçti. Ligdeki ilk ve son sezonlarım benim için en zorlularıydı. Aradaki 4 sezonda ise Chicago Bulls ve Washington Wizards formalarıyla kendimi rahat hissediyordum. Maçlarda çokça süre alıyordum ve kadroda önemli bir rolüm vardı. İşler fena değil gibiydi ama ailem Amerika’daki yaşama asla adapte olamadı. Ben de kariyerimin bu noktasında şans bulmayı beklemekten ziyade sahaya çıkıp kupalar kazanmak için mücadele etmek istiyordum. Bu yüzden Barcelona’ya geri döndüm.”
EH: NBA’de çoğu Avrupalu oyuncu için iki hafta sonra hangi takımda olacakları bile net şekilde belli olmuyor. Sen ise bu yaz Avrupa’ya geri dönerek Barcelona’yla 4 yıllık bir sözleşme imzaladın. Senin için kariyerinde belirli bir istikrar aradığını söyleyebilir miyiz?
Satoransky: “Kesinlikle. Açıkçası Barcelona’ya geri dönmemdeki en büyük faktörlerden biri de kariyerimi istikrarlı bir şekilde ilerletmek istememdi. Elbette Barcelona’yı çok sevmemin de kararımda etkisi var ama burada aradığım istikrarı bulabilecek olmam da çok önemliydi. Sizin de belirttiğiniz gibi NBA’de çok iyi oynasanız bile 2 hafta sonra nerede olacağınızın bir garantisi olmuyor.”
EH: NBA’e dair en kötü şey bu belirsizlik durumu diyebilir miyiz?
Satoransky: “Kötüden ziyade alışması en zor şey bu diyebiliriz. NBA’de basketbola tamamen finansal bir iş gözüyle bakılıyor, ben ise bir oyuncu olarak bunu asla kabullenemedim. Evet, oyunculara çok fazla para ödedikleri doğru ama işlerin tamamen finansal faktörler üzerinden ilerlemesi takım kimyasının oluşmasına engel oluyor. Takım kimyası oluşturmanın önemi her ekip için çok büyük, bunun en büyük örneklerinden birini İspanya son oynanan EuroBasket’te gösterdi. Bir oyuncunun kariyerinde sürekli belirsizliklerin olması hiç kolay bir şey değil, özellikle benim gibi çocuğu olan bir oyuncu için.”
EH: NBA’in kötü taraflarından yeterince konuştuk, biraz da pozitif yönlerini konuşalım. Sence NBA’de yer almanın en güzel tarafı ne?
Satoransky: “Bir NBA oyuncusu olduğunu söyleyebilmek (gülerek). Bu sayede tanıştığın her insan sana büyük saygı duyuyor. Bu durum özellikle ülkem Çekya için geçerli. Çekya’da çok az insan basketbolu takip ediyor ama birine NBA oyuncusu olduğumu söylediğim zaman beni anında son derece saygıdeğer biri olarak görüyor. Ayrıca dünyanın en iyi oyuncularıyla birlikte veya karşılıklı oynayabilmek de çok güzel bir deneyim.”
EH: Sen takımda mevcut başantrenörünüz Sarunas Jasikevicius’a karşı oyunculuk döneminde oynayabilmiş az sayıda isimden bir tanesisin. Peki Saras’ın koçluğu hakkındaki düşüncelerin neler?
Satoransky: “Saras’ın basketbol bilgisi inanılmaz bir düzeyde, bunu özellikle video analizler sırasında fark edebiliyorsunuz. Benim gibi bir oyun kurucu için koçumuzun oyunculuk yıllarında efsanevi bir oyun kurucu olması çok özel. Kişisel olarak çok beğendiğim bir basketbol anlayışı var, sahadaki her detaya büyük önem gösteriyor. Ayrıca kendisi son derece mükemmeliyetçi bir insan ve bu yüzden oyuncularından çok fazla şey talep ediyor. Maçlarda veya antrenmanlarda Saras’ı bir kez bile otururken görmedim. NBA’deki koçlarım maç içerisinde benimle çok konuşmazlardı, hatta bazen kenarda olup olmadıklarından bile şüphe ederdim. Saras ise bunun tam tersi olarak sürekli oyuncularıyla iletişim halinde, bu duruma alışmam biraz zaman alacaktır ama kendisi harika bir koç.”
EH: Son 3 yılda olduğu gibi Barcelona yine EuroLeague’in en büyük favorilerinden biri. Sen burada değildin ama Barça son 2 yıldır Final Four’a kalmayı başarsa da kupayı kazanamadı. Sen bu durum hakkında ne düşünüyorsun?
Satoransky: “İnsanların sırf Final Four’a kalmanın bile ne kadar zor bir iş olduğunu anlamaları lazım. Sezon içerisinde çok fazla iniş çıkış yaşanabiliyor. Takımdaki herkes EuroLeague şampiyonluk kupasını kaldırmak istiyor ama Final Four’un tek maçlık formatı nedeniyle bu hiç kolay bir iş değil. Geçtiğimiz sene insanlar Barcelona’nın kötü bir sezon geçirdiğini söylüyorlar ama takım yılın çok büyük bölümünde harika bir basketbol oynadı. Bu yıl yine işimiz hiç kolay olmayacak, EuroLeague’de çok sayıda kaliteli takım var.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!