by Can Bedel / info@eurohoops.net
Fenerbahçe Beko Genel Menajeri Derya Yannier, FB TV’ye açıklamalarda bulundu. Derya Yannier, Facundo Campazzo iddiaları, sakat oyuncuların durumu, Pierria Henry konusu ve Dubai’nin Final Four isteği de dahil birçok konuda çarpıcı sözler söyledi.
Derya Yannier’in açıklamaları şu şekilde:
„Sezonun daha yarısına bile gelmedik. Sezona 3 aydır girmiş durumdayız. Şu 3 ayı değerlendirecek olursak da sonuçlar itibariyle pozitif gözüküyor tabii ki. Bu sezon başı yoğun bir yaz dönemiyle beraber yeni bir takım olgusu oluşturmaya çalışmıştık ki bu bizim için 3 senelik bir proje. Bu 3 senelik proje içerisinde de taraftarlarımızdan sabırlı olmalarını talep etmiştik çünkü yeni parçaları bir araya getirdiğinizde bazı şeyleri oturtmak zaman isteyebiliyor ve günün sonunda da biz bu 3 sene içerisinde de Fenerbahçe Basketbolu’nu ait olduğu noktalara taşıyacağız demiştik. Bu erken de olabilir geç de olabilir bunu öngörmek kolay değildi. Şu anda herkesin beklentisi üzerinde başlangıç yaptık. Yeni bir takımın, yeni bir koçun böyle bir dönemde takımın bu kadar erken reaksiyon vermesi çok sevindirici bizim adımıza. Siz o yaz dönemi boyunca her şeyi kafanızda kurmaya çalışıyorsunuz. Hem artıları, hem eksileri, zor günleri düşünüyorsunuz ve alternatifli, dengeli bir yapı oluşturmaya çalışıyorsunuz. Günün sonunda da biraz şanslı olmayı da umut etmek durumundasınız çünkü bu işte de bir şans faktörü var. Siz 15-16 kişiyi bir araya getirdiğinizde öngöremediğiniz problemler oluşabiliyor fakat bizim bu bakımdan şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü takım kimyası, oyuncuların birbiriyle uyumu bakımından taşlar yerine oturmuş gibi duruyor. Fakat her zaman söylediğim gibi daha yolun çok başındayız. Sezonun daha yarısına bile gelmedik. Dolayısıyla temkinli olmamız lazım. İyi başlangıç beklentileri yükseltmiş olabilir ama bir yandan da ayaklarımız yere basmalı. Biz bir takım olgusu üzerinde inşa edilmiş bir yapıyız. Bireyler üzerinden değil, takım üzerinden ilerlemeye çalışan bir yapıyız. Dolayısıyla alçakgönüllülükle her gün aynı şevkle çalışarak hiçbir şey kazanmadığımızı kabul ederek her gün üstüne koymamız lazım. Ancak böyle istediğimiz yerlere gelebiliriz.
Yaz dönemi hep bireyler üzerinden konuşulan bir süreç oluyor. Transferler, gelenler, gidenler… İlk basın toplantısında söylemiştim bundan sonraki süreçler bireyler değil, takım üzerinden okunması gereken bir süreç ve o süreçten de ben çok memnunum. Bizim en büyük özelliğimiz her maç farklı farklı oyuncuların ön plana çıkabiliyor olması. Bazen bazı oyuncular formsuz olabiliyor, sakatlık olabiliyor dolayısıyla sizin o takım olgusunda parçaları bir araya koyduğunuzda bütün parçaların birbirini tamamlıyor olması, biri eksikken diğerinin bunu tamamlıyor olması takım olgusu adına en önemli şey. Tabii ki burada sıfırdan bir iskelet kurduğunuzda sizin umacağınız şey bunun %70-80’inin tutmasıdır. İlla ki uymayan parçalar olabilir, hata yapabilirsiniz. Bu işin doğasında var. Fakat iskeletin çoğunun oturması lazım ki bir şeyleri bunun üzerine inşa edebilin. O bakımdan olumlu giden bir süreç yaşıyoruz. Fakat illa ki zor süreçlerimiz olacaktır. Biz 7-24 bu takımla birlikte yaşıyoruz. Dışarıdan insanların göremediği aile içinde yaşanabilecek ne kadar şey varsa bu tarz problemleri yaşayabiliyorsunuz ki bu doğal. Burada 30-40 kişilik kocaman bir aileyiz. Çok fazla günlük problem çıkabiliyor. Dolayısıyla bu da yönetmeniz gereken süreçler ortaya çıkarıyor. Mutlaka iniş çıkışlar olabilecektir ama önemli olan zorluk yaşadığınızda bunun üstünden gelebilmek için dışarıya kapanıp kendi çekirdeğinizden çıkış bulabiliyorsanız iyi takımları da bu belirliyor. Biz bir iskelet oluşturduk ve çok güvendiğimiz, saha içinde de bu işin lideri olan bir koçumuz var. Koçla beraber de ona çok iyi destek olan bir teknik ekibimiz var. Onlar da gerçekten çok iyi çalışıyorlar. Şu an için işler yolunda gözüküyor. Bize düşen görev de bunun aynı şekilde devam etmesini sağlamak.
Benim için en önemli konuların başında business tarafı gelebiliyor diyebilirim. Ülkemizde iş sportif sonuç etrafından dönüyor. Buradaki skorlar sizin bütün ivmenizi tanımlıyor. O sonuçlar iyi gitmediğinde işin business tarafında yaptığınızın değeri olmuyor. Fakat burada işler iyi gittiğinde business tarafında yapılan işlerin değeri de kat kat artıyor. Burada da başta başkanımızın vizyonu ve Sertaç Bey’in bize verdiği destekle farklı işler ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Buraya gelen taraftarımızın daha keyifli vakit geçirmesi, kulübüme ek gelir kaynakları yaratabilmek hem de aileler ile çocukları basketbola ve Fenerbahçe sevgisini erken yaşta alıştırabilmek amacımız. Basketbol Müzemiz de bütün Avrupa’da yankı buldu. Geçtiğimiz günlerde Barcelona deplasmanındayken Genel Menajerlerine sadece basketbola dayalı bir müze yaptığımızı gösterdiğimizde ağzı açık kaldı çünkü onların müzesinde böyle bir bölüm yok. Herkesin gıpta ile baktığı çok olumlu tepkiler aldığımız çok önemli bir iş.
Saha içerisinde her işi değerlendirmeye çalışıyoruz. Maç etkinliklerinde de üretebileceğimiz her şeyi üretmeye çalışıyoruz. Şunun da müjdesini vereyim uzun süredir çalıştığımız bir proje var. Sözünü vermeyeyim ama Real Madrid maçına yetiştireceğimizi umuyorum bir aksaklık çıkmazsa. Taraftarımıza çok güzel bir sürprizimiz olacak. Şimdiden ufak bir duyurusunu vereyim. Hem sahada bizim için çok önemli hem de taraftarlarımızı eğlendireceğimiz bir gün olacağını umuyorum.
Facundo Campazzo konusu çok enteresan bir konu. Sosyal medya günümüzde sürekli etkileşim üzerinden yürüyen bir denklem haline geldiği için hep uç noktalar ve büyük kitlelerin ilgisini çekebilecek noktalar daha fazla alıcı buluyor. Bunu da eleştirmiyorum, normal karşılamak lazım. Konu Fenerbahçe olduğu zaman her daim sosyal medyada bu tarz şeyler konuşuluyor. Ben bunu bizzat kendim takip etmiyorum ama ister istemez kulağınıza geliyor. Biz yazın ki çalışmamıza ekip olarak çok inanıyoruz. Yazın yaptığımız tüm tartışmalar bugün için. Siz 16 oyuncuyu bir araya getirdiğinizde hepsinin formda ve sağlıklı olduğu dönem toplasınız 15-20 gündür. Şu anda da baktığınızda eksik oyuncularımız var. Fakat bütün bu eksiklerinizi sezon başında düşünüyorsunuz, düşünmeye çalışıyorsunuz. Bazen elinizde olmayan dramatik konular çıkabiliyor. O durumlara karşı da hep hazır olmanız gerekiyor ama işin genelinde bunları doğru planlamış, minimum hareketle o kimyasını devam ettiren takımlar bu işin çoğunluğunda daha fazla başarı elde eden takımlar oluyor. Bu her zaman böyledir.
Biz geldiğimiz noktada sezon başından beri Nemanja Bjelica’nın bir sakatlığı var, Dyshawn Pierre’in sakatlığı bulunuyor, Scottie Wilbekin şanssız şekilde sakatlandı, Marko Guduric‚in bir hastalığı var. Biz bunlara her zaman kendi içimizden çözüm üretmeye çalışıyoruz. En güzel örneği de Beşiktaş derbisinde İsmet Akpınar sezon başından bu yana kadroya bile giremezken en ihtiyaç olunan yerde çıktı ve çok güzel bir performans ortaya koydu. Bu bizler için çok güzel bir şey.
Şunu net olarak söyleyebilirim ki biz sezonun şu ana kadar olan bölümünde herhangi bir oyuncuyla ilgili transfere ilişkin herhangi bir somut girişimde bulunmadık. Basında ne okuyorsanız bunun farklı şeyleri olabiliyor ama şunu birinci ağızdan söyleyebilirim ki herhangi bir oyuncuyla ilgili girişimimiz olmadı. Campazzo yaz döneminde ilgi duyduğumuz bir oyuncuydu ancak kendisi hep NBA’de kalmayı tercih etti. Campazzo’da şöyle bir detay da var: Real Madrid’den ayrılış sürecinde ciddi bir bonservis karşılığında ayrıldı ve bunun büyük bölümünü kendi üstlendi. Şu da NBA’de kendisi bunu ödüyor ancak Avrupa’ya döndüğünde Real Madrid dışında bir takıma giderse imzaladığı kontratın önemli bir yüzdesini Real Madrid’e ödemesi gerekiyor ki bunu da bir yıl değil, 2-3 sene ödemesi gerekiyor. Dolayısıyla Real Madrid dışında bir takıma gittiği denklem kolay bir denklem değil. Campazzo’nun durumu öyle.