by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Avrupa basketbolunun deneyimli isimlerinden Joffrey Lauvergne, 2015’ten 2018’e kadar NBA’de mücadele etti ve sonrasında ülkemizde Fenerbahçe Beko’nun formasını bile giydi.
Ancak Fransız oyuncu, hiçbir takımda Partizan’daki kadar iz bırakamadı. 2012’de imza attığı Partizan’dan 2014’te ayrılan genç Lauvergne, şu anda 31 yaşında ve EuroLeague ekiplerinden ASVEL’in oyuncusu.
EuroLeague’in 13. haftasında ASVEL ile Partizan arasında oynanan karşılaşmada deplasman tribününü dolduran Sırp taraftarlar, eski kaptanları için özel bir pankart açmayı ihmal etmedi:
“Cesaret, sadakat ve fedakarlık. Kaptan Lauvergne’ye teşekkürler!”
Geçmişi ve bugünü hakkında SportKlub’a detaylı açıklamalarda bulunan Joffrey Lauvergne, Valencia’dan ayrılıp Partizan’a gitmenin kariyerindeki en iyi adım olduğunu asla gizlemedi. Her fırsatta Belgrad’da kalmasının önemini ve orada geçirdiği güzel zamanları vurguladı.
31 yazındaki Fransız, 2012 yılında henüz genç bir oyuncuyken Partizan’a gitmeye nasıl karar verdi:
“Fırsatım vardı ve çok fazla düşünmedim. Partizan’a gidip şansımı denemem gerektiğinden emindim. Bu karardan hiç hayal kırıklığına uğramadım. O noktada kariyerim için en iyi seçenekti. Genç bir oyuncuyken daha iyisini bekleyemezsiniz.”
Joffrey Lauvergne, Partizan’dan sonra kariyerinde birçok başarı elde etse de siyah-beyazlı formayla geçirdiği günleri unutmuyor:
“Benim için her şey orada başladı. Belgrad’a gelmeden önce kariyerimde hiçbir şey yapmamıştım. Partizan’dan sonra her şey çok hızlı oldu. Gerçekten yüksek düzeyde çalışma ve rekabet etme fırsatım oldu. Bu yüzden Partizan’a, yöneticilere ve taraftarlara bu iki sezon boyunca atmosfer ve tezahürat için her zaman minnettarım. Mükemmeldi.”
Lauvergne, Partizan tarihindeki ilk yabancı kaptan oldu. Şu anda takımın kaptanlığını yapan Kevin Punter ise ikinci konumda. Fransız pivot, kaptanlık pazu bandını takacağını öğrendiğinde ne hissetti?
“Dürüst olmak gerekirse, bunu beklemiyordum. Şaşırdım. Çok gurur duymuş olmalıyım. Mümkün olduğunca iyi olmayı düşünüyordum… Her zaman böyle düşünüyorum. Elimden gelenin en iyisini yapıyorum, bu yüzden göreceğiz. Liderlik etmek benim için çok kolay.”
Başantrenör Duško Vujošević neden Partizan’da bu kadar başarılıydı?
“Çünkü soyunma odasında basketboldan daha fazlasını içeren bir ortam yarattı. Tabii ki basketbol anlamında bana yardımcı oldu diyebilirim ama insan olarak da çok yardımı dokundu. Oraya çocukken geldiğimi ve ayrılırken yetişkin bir adam olduğumu hissediyorum. Sanki iki yılda on yıl yaşamış gibiyim!”
Peki Lauvergne bu sezon Partizan’ı izliyor mu?
“Tek bir maçı bile kaçırmıyorum! Çok iyi maçlar çıkardılar ama aynı zamanda ağır yenilgiler de aldılar. Sezon sonunda nerede olacaklarını göreceğiz. Hedefleri playoff yapmak. Bence buna ulaşabilirler.”
Lauvergne’nin NBA’de Denver’daki ilk sezonu aynı zamanda gelecekteki MVP Nikola Jokić’in çaylak sezonuydu. NBA deneyimi nasıldı, Jokic bir NBA oyuncusu olarak nasıl biriydi?
“Bana kalırsa, bu bir çocukluk hayaliydi. Birçok çocuk gibi ben de Partizan için oynamayı, Panathinaikos için oynamayı, Euroleague’i kazanmayı ve NBA’de oynamayı hayal ettim. Ve tabii ki, milli takımda boy göstermek. Oraya vardığımda her şeyin çok güzel ama aynı zamanda farklı olduğunu gördüm. Başlangıçta biraz şaşırdım. Özellikle Partizan’dan sonra, tamamen farklı gelmişti bana. Yine de çok güzel bir deneyim oldu. Hayalimi gerçekleştirdiğim için çok gururluyum.
Nikola’ya gelince, NBA’e ilk girdiğinde, ‘Vücudu üzerinde çalışacağız, bu sezon oynamayacak, belki bir sonraki sezon’ dediler. Ancak, dört ya da beş ay sonra zaten takımdaki en iyi oyuncuydu. İnanılmaz derecede hızlı öğreniyor ve gelişiyordu. Kabul edelim ki, takım o zamanlar şimdi olduğu kadar iyi değildi. Yine de birkaç ay içinde takımın en iyi oyuncusu haline gelmek inanılmaz.”
Joffrey Lauvergne, NBA kariyerinden sonra Avrupa’ya döndüğünde koç Zeljko Obradovic liderliğindeki Fenerbahçe’nin bir üyesi oldu. Obradovic, Lauvergne üzerinde nasıl bir izlenim bıraktı?
“Tutku, onu en iyi tanımlayan kelimedir. İşini çok seviyor. Bu yüzden bu kadar çok başarıdan sonra durmayacağına inanıyorum. Aynı zamanda onunla çalışmak benim için iyi bir deneyim oldu. İkinci sezon pandemi nedeniyle erken sona erdi. İki sezon arasında sakatlandım ve sekiz ay boyunca oynamadım. Hayatımın en güzel dönemiydi diyemem… Basketbola gelince, kesinlikle çok ilginçti.”
31 yaşındaki deneyimi oyuncu, son iki sezonda yine önemli sakatlık sorunları yaşadı. Zalgiris’te omuz ameliyatı olmak zorunda kaldı ve bu sezon ASVEL macerasının henüz başında ciddi bir diz sakatlığı geçirdi. Dizinin ön çapraz bağını yırttı, ameliyat oldu ve uzun iyileşme süreci devam ediyor.
“Zorlu bir süreç. Bu sakatlıklar nedeniyle, sahada geçirdiğiniz zaman daha da iyi görünüyor. Fenerbahçe’den sonra Zalgiris’te tam bir sezon oynadım. Ve dürüst olmak gerekirse, inanılmazdı. Partizan ve Zalgiris şimdiye kadar yaşadığım en iyi basketbol deneyimleri. Harika bir takımdık, atmosfer de harikaydı. İlk sezon gerçekten inanılmazdı. İkincisi daha karmaşıktı – hem tüm takım için hem de şahsen benim için. Omuz sakatlığım vardı, bu yüzden ameliyat oldum ve sezonun dört ayını kaçırdım. Ancak geri döndüm ve sezonu bitirdim. Uzun süre oynamayıp sonra tekrar döndüğünüz zaman, birçok şeye dikkat etmezsiniz. Her şeyi unutursunuz. Oynayabildiğiniz ve her şeyi unutabildiğiniz için mutlu olursunuz.”
Peki Lauvergne’in Sırbistan’da kendisini hala hatırlayan Partizan taraftarlarına bir mesajı var mı?
Bu soru üzerinde deneyimli isim parmaklarıyla bir kalp işareti yaptı, gülümsedi ve şöyle dedi:
“Bu kadar!”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!