By Cesare Milanti/ info@eurohoops.net
EuroLeague’in 14. haftasından hemen önce Kızılyıldız turnuvanın en formda takımıydı. Altı maçlık galibiyet serisiyle gelen Dusko Ivanovic’in takımı, dokuz maçlık mağlubiyet serisinden gelen Olimpia Milano‘yu konuk ediyordu.
Taraftarların dolu olduğu Aleksander Nikolic Hall’dan galip ayrılan taraf Ettore Messina’nın takımı oldu. Luca Vildoza o gece yaşananları çok iyi hatırlıyor ve bu akşam Milano‘ya konuk olacak Kızılyıldız’ın ne yapması gerektiğini çok iyi biliyor. Eurohoops’a özel bir röportaj veren yıldız oyuncu, şu cümleleri kurdu:
“Bize nasıl saldıracaklarını biliyorlardı. Alçak postta Brandon Davies’e gittiler ve Belgrad’da harika iş çıkardı. Tam sahada agresif savunma yaptılar ve çok fazla tecrübeli oyuncuları var. Sıralamalara baktığımızda şu an iyi bir konumda değiller fakat bu onların oyununu yansıtmıyor. Sakatlıklardan dolayı çok fazla şanssızlık yaşadıklarını düşünüyorum, şimdi de Shabbaz Napier ile imzaladılar. Özellikle de evlerinde oynadıkları ve üç maçlık mağlubiyet serisinden geldiğimiz için zor bir maç olacak.”
Vildoza, geçtiğimiz ekim ayının sonlarına doğru Kızılyıldız’a geldiğinde Baskonia‘dan eski koçu Dusko Ivanovic henüz Belgrad ekibinin başına gelmemişti.
16. haftada oynanan Barcelona maçında hamstring sakatlığı sebebiyle maçı yarıda bıraktığında bütün taraftarlar ne kadar zaman kaçıracağına dair endişelendi. Şanslıyız ki 27 yaşındaki guard sadece iki maç kaçırdı ve AS Monaco karşısında geri döndü. Şimdi istikrarlı şekilde forma giyiyor ve formunu kazanmış gibi:
“Daha iyi hissediyorum. Kondisyonumu geliştirmem lazım çünkü salı günü 27:10 dakika oynadım ve maçın belli bölümlerinde gerçekten yorgundum. Bunu sağlamalı ve daha iyi olmaya devam etmeliyim. Fakat özellikle hücumda harika hissediyorum. Savunmada daha iyi olmam gerektiğini biliyorum fakat rakip takımlar 40 dakika boyunca size tam saha baskı yaparken bununla başa çıkmanız gerekiyor. Ben de bu şekilde başa çıkıyorum.”
Bu maçlar sırasında Vildoza, kariyeri boyunca şahit olduğu en iyi atmosferlerden birine EuroLeague’deki Belgrad derbisinde şahit oldu. Fakat Partizan, deplasmanda ilk maçın rövanşını almayı başardı:
“Kaybettik fakat genel çerçevede iyi iş çıkardığımızı düşünüyorum. Maçın sonunda bizden daha iyilerdi, kazanmayı başaramadık. Bazı detaylar üzerine çalışmalı ve gelişmeliyiz.
Atmosfer çok özeldi, muhteşemdi. İnsanların maçı nasıl hissettiğini görmek, tezahüratlarını, bağırışlarını duymak harikaydı. Sırp takımlarına karşı oynamayı herkese tavsiye ediyorum. Burada olduğum için mutluyum.”
İki maçta da Kızılyıldız’da harika bir Nemanja Nedovic performansı vardı. Deplasmanda kazanılan maçta son saniye üçlüğüyle maçı kazandıran Nedovic, içeride de yine son saniye üçlüğüyle ikili averajı Kızılyıldız’a getirdi.
Vildoza, Nedovic ile harika bir uyum yakalamasına rağmen önemli olanın takım olduğunu düşünüyor:
“Nedo formda ve hazırken durdurulamaz bir oyuncu. Çok farklı şekilde skor üretebiliyor, şut atabiliyor, penetre edebiliyor, asist yapabiliyor. Her şeyi yapıyor. Fakat bence bu sezon takım olarak daha iyi oynuyoruz. Savunmadaki yoğunluğumuza ulaştığımızda karşılaşması zor bir takımız. Hücumda da ben ya da Nedo olmadığında Bentil, Dobric, Petrusev gibi bize kritik sayılar getirebilecek çok fazla oyuncu var. Fakat asıl gücümüz savunmadan geliyor.”
EuroLeague’de aralık ayının MVP’si Vildoza, kendisi gibi Arjantinli Facundo Campazzo’nun takıma katılmasını bekliyor.
Arjantin Milli Takımı’nda beraber oynadıktan sonra ikili EuroLeague sahnesinde aynı sahayı paylaşacak. Şu ana kadar Adriyatik Ligi’nde gösterdiklerine baktığımızda ise ikilinin uyumunun hala olduğu belli:
“Bence bağlantı duruyor fakat ben artık aynı oyuncu değilim. Facu da öyle. NBA’e giden oyunculardan farklıyız. Oyunumuzda çok fazla şeyi geliştirdik ve şu anda birbirimizi daha iyi halde bulduk. Adriyatik Ligi’nde uyum sağlamak için birkaç maç oldu, bu kadar zaman sonra onunla oynamak zor fakat EuroLeague’de onunla aynı sahayı paylaşmak için mart ayını bekliyorum.
Facu, Avrupa’nın en üst seviye oyuncularından biri. Micic ve Mike James ile beraber EuroLeague’in en iyi oyun kurucusu olabilir. Bize enerji getirebilir ve bir oyun kurucu olarak halihazırda herkese karşı iyi savunma yaparken sayı ve asist yapabilir. Bunlar bize gerçekten de yardımcı olacak. Aylardır EuroLeague’de mücadele ettikten sonra onun tazeliğine ihtiyacımız olacak.”
Visualizza questo post su Instagram
Arjantinli oyun kurucu, Avrupa’ya dönmeden önce NBA’de ilk olarak New York Knicks, ardından Milwaukee Bucks forması giydi.
NBA’de az sayıda maça çıksa da Luca Vildoza, Avrupa’ya farklı bir mantaliteyle döndü:
“NBA’den aldığım en iyi şey antrenman sistemleri ve vücutlarına bakma şekilleri. Kondisyonları için her gün koşmuyorlar. Sabırlılar ve ne zaman durup ne zaman antrenman yapacaklarını biliyorlar. Giannis ve diğer yıldızların bile her antrenmanda %100’ünü vermesi benim de aynısını yapmam gerektiğini fark ettirdi.
O yaz oradayken çok geliştim. Sezon öncesinde de onlarla kaldım. Yeteneklerim, şutum ve kilom üzerine çalıştım. En çok şutum gelişti. Menzilim arttı ve bazen çok uzaklardan şut atabiliyorum. Bu her şeyi değiştirdi. Bu tarz bir şutla oynadığımda herkes bana baskı yapıyor ve potaya gidebiliyorum. Bu takımda da bunu yapma özgürlüğüm var, ekip, Dusko ve bütün takım arkadaşlarım bana güveniyor.”
Vildoza, odasında Manu Ginobili’nin posterleri asılıyken büyüdü ve yetenek setini geliştirmek için Vassilis Spanoulis’i örnek aldı. Peki ya Luca Vildoza bugünlerde büyüyen genç bir basketbolcu olsaydı? Cevabı net:
“İdol olarak Giannis’i seçerdim. Sebebi onunla oynamış olmam değil. Geçmişini, hayatını, her güne yaklaşımını, şu an olduğu konuma gelmek için verdiği emeği önemsiyorum. Avrupa’da ise sanırım Mike James ve Vasa Micic gibi isimleri izlerdim. Oynayış tarzlarını ve her maçta ritimi değiştirme şekillerini, oyunu kontrol etmelerini seviyorum. Vasa, son 3-4 yılın en iyi oyun kurucusu.”
Fotoğraf: Turkish Airlines EuroLeague
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!