by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Eurohoops’un deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımız için düzenlediği açık arttırmaya buraya tıklayarak katılabilirsiniz.
Turkish Airlines EuroLeague’de çift maç haftasının ikinci ayağı 32. hafta mücadelesinde Anadolu Efes, Virtus Bologna’yı 86-67 mağlup etti.
Anadolu Efes’te koç Ergin Ataman, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuştu:
Koç Ataman açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
“Maç boyunca agresif ve harika bir savunma yaptık. Hücumda da topu iyi paylaştık, iyi koştuk. İlk yarıda boş şutlar kaçırdık, bu yüzden farkı açamadık. İkinci yarıda harika top paylaşımı ve harika organizasyonlarla bulduğumuz şutları da sokmaya başlayınca büyük bir fark yakaladık. Evet, Bologna’da önemli oyuncular sakattı fakat yine de çok iyi bir kadroları olduğunu düşünüyorum. Bizim için önemli bir galibiyetti.
Evet, playoff şansını kaybettik, yani kendi elimizde değil. Bu bizim için beş yılın sonunda çok büyük bir handikap, çok büyük bir moral bozukluğu. Üst üste iki sezon şampiyon olan, son dört sezonda Avrupa basketboluna damga vuran bir takım için ve benim için bu çok büyük bir demoralizasyon. Şu anda biz önümüzdeki iki maçı da kazansak diğer sonuçları beklemek zorundayız. Yetmeyebilir. O açıdan ben artık playoff şansımızın kendi elimizde olmadığını belirtmek istedim. Motivasyon kaybı hiçbir zaman olmaz. Oyuncularım da ben de maçları kazanmak için sahaya çıkıyoruz fakat büyük bir moral bozukluğu yaşadığımız gerçek. Sezonun daha ikinci, üçüncü haftasından itibaren ‘Bu takım mutlaka şampiyon olacak ve üst üste üç şampiyonlukla Avrupa tarihinde bir ilki gerçekleştirecek’ diye üzerimizde çok büyük bir baskı oluştu. Sezon boyunca 32 maç yaptık, istatistiklere bakın, bu 32 maçın sadece iki veya üçünde tam kadro olabildik. Shane Larkin zaten neredeyse 3/4’lük bölümde oynamadı. Micic birkaç hafta sakatlığından dolayı durdu. Beaubois aynı şekilde birçok maçta oynamadı. Şimdi Dunston oynamıyor. Evet çok güçlü bir kadromuz var ama biz bu kadroyla iki üç maç dışında hiçbir zaman sahaya çıkamadık. Üç tane maçı uzatmada kaybettik. Kendi sahamızda üç-dört maçı son saniye basketiyle kaybettik. Durum böyle olunca moral olarak tabii ki aşağıdayız. Galibiyet galibiyettir. Bu galibiyetlere tabii ki seviniyoruz. Şunu da düşünmeden edemiyoruz: Keşke bu basketbolu diğer maçlarda da, pisi pisine kaybettiğimiz Bayern Münih, Valencia, Baskonia gibi maçlarda oynayabilmiş olsaydık. Oynayabilmiş olsaydık şu anda ilk dördün içinde olurduk fakat olmadı. Bu baskı bu sene hepimizi buraya getirdi. Bir motivasyon kaybı yok ama moral bozukluğunun vermiş olduğu bir yorgunluk tabii ki var.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!