by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Zorlu geçen sekiz yılın ardından Partizan, EuroLeague sahnesine geri döndü ve ilk sezonunda playoff yapmayı başardı. Bu başarının en büyük paydaşlarından biri de tecrübeli koç Zeljko Obradovic.
Dokuz kez EuroLeague şampiyonu olan efsanevi koç, Sport24‘e geniş ve kapsamlı bir röportaj verdi.
Röportajdan öne çıkan başlıklar şu şekilde:
S: Stark Arena’da atmosfer inanılmaz. Taraftarlar geçmişe göre daha tutkulu ve aç mı sizce?
C: Partizan taraftarları hep bu şekildeydi. Şimdi ise özel bir durum var, sekiz yıl sonra EuroLeague’e döndük, bu durum kesinlikle çok anlam ifade ediyor.
S: Saha içinde çok talepkar bir koçsunuz fakat saha dışında da çok sıcakkanlısınız. Birçok oyuncunuz bunu belirtti. Bu durum başarılı bir koç-atlet ilişkisi için sır mıdır?
C: Bilmiyorum. 30 yılı aşkın süredir koçluk yapıyorum. İşimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum ve hem oyuncularıma hem de herhangi bir turnuvadaki başka isimlere saygı duyuyorum. İşin gerçeği böyle. Sahada çok sıkı çalışıyorum çünkü bence herkes için en iyisi bu. Günün sonunda hepimizin önünde aynı hedef var.
S: Kızılyıldız ile Partizan arasındaki gerilim son zamanlarda biraz arttı. Bu durumu nasıl hallediyorsunuz, oyuncularınızı saha içinde olanları odaklı nasıl tutuyorsunuz?
C: Bu rekabet basketbol için iyi bir şey. Eğer her şey sporun içinde ve fair play dahilinde yaşanıyorsa sorun yok. O maçlara çok özel şekilde hazırlanıyoruz fakat gündemimiz hep basketbol.
S: Herkes bu sezon EuroLeague’in hiç olmadığı kadar rekabetçi olduğunu söylüyor. Siz de bu turnuvada çok uzun yıllardır yer alan biri olarak bu fikre katılıyor musunuz?
C: Evet, gerçekten çok rekabetçi ve bunu görebiliyorsunuz. Kimse güvende değil, herkes için zor bir organizasyon. Bütün takımlar iyi kadrolar kurmaya çalışıyor ve hepsinin bir hedefi var.
S: Herhangi bir takımın performansı dikkatinizi çekti mi? Belki de Olympiakos’un yükselen formu olabilir.
C: Evet, Olympiakos çok çok iyi oynuyor. Bütün takımlar iniş çıkışlar yaşıyor, Olympiakos bile. Fakat onlar herkese iyi bir takım olduklarını ve gerçekten de takım olarak oynadıklarını kanıtladı.
S: Panathinaikos‘un en görkemli zamanlarında sizin imzanız da var fakat siz ayrıldıktan sonra özellikle son birkaç yılda işler onlar için iyi gitmiyor. Sizce bunun ana sebepleri ne?
C: Bu konuda konuşacak doğru insan ben değilim. Bilmiyorum. Herkes Panathinaikos ile özel bir ilişkim olduğunu bilir, onlar için her zaman en iyisini diliyorum.
S: Eski partneriniz ve yakın arkadaşınız Dimitris Itoudis, Final Four yerine serilerin daha adaletli olacağını birkaç kez dile getirdi. Organizasyonun formatında bir değişiklik görmek ister miydiniz?
C: Bu soru ne ben ne de Dimitris için bir soru. Herkesin tartışması gereken bir konu bu. Önümüzdeki iki yılda formatın nasıl olacağını biliyor musunuz? Böyle bir şeyi nasıl tartışalım ki? Bu durum sizi veya beni ilgilendirmiyor. Bütün bunlara karar vermek EuroLeague organizasyonundaki kişilerin sorumluluğu. Tabii ki basketbolda önemli yer edinen herkesin fikrine ihtiyaçları var çünkü hepimiz hali hazırda iyi olan organizasyon gelişsin istiyoruz. Bu sezonun nasıl geçtiğini, ne kadar zor olduğunu, son saniyede belli olan birçok ilginç maçı konuştuk. Bu da rekabetçi bir ürün olduğunu gösteriyor. Gelecekte de bunun böyle kalmasını istiyoruz. Bunun nasıl yapılacağı ise basketboldan anlayan ve özellikle EuroLeague’de bu projelerin başında olan insanlar tarafından tartışılmak zorunda.
S: Yunanistan’a koç olarak dönmeyi düşünüyor musunuz?
C: Hayır çünkü şu an Partizan’dayım ve burada üç yıl boyunca olacağıma dair söz verdim. Şu anda ikinci yılımdayım ve aklımda hiçbir şey yok, ne Yunanistan, ne başka bir yer. Asla bu şekilde düşünmem. Başka insanlar nasıl yapıyor bilmiyorum. Eğer buradaysam konsantrasyonum tamamen Partizan üzerine olur. Onu düşünmek için daha çok zaman var. Önümüzdeki cuma maçımız var, pazar maçımız var, salı maçımız var, sonra cuma ve pazar bir daha maçımız var. Bu durumda nasıl böyle şeyler düşünebilirim ki?
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!