by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Anadolu Efes‘te yeni sezon hazırlıklarının öncesinde koç Erdem Can ve Genel Direktör Alper Yılmaz, basın mensuplarıyla buluşarak kendilerine sorulan soruları yanıtladılar.
Anadolu Efes‘teki ilk günlerine değinen Erdem Can, oyuncularla iletişiminden de bahsetti:
“Oyuncularla doğru güven ilişkisini yaratabildiğiniz zaman zaten oyuncu takımına aidiyet hissetmeye başlayıp sonra o mücadeleyi maddi koşulların dışında da vermeye başlıyor. Metazoriyle bir şeyleri yaptırdığınız zaman alacağınız performans bir yere kadar oluyor, oyuncu kulübe aidiyet duyduğu zaman ise başarı çok daha uzun süreli ve sürdürülebilir hale geliyor. O zaman siz parçalarınız olduğu zaman bile belli boşlukları kapatabiliyorsunuz. Bu nedenle sezon bittikten sonra ertesi gün tüm oyuncularla birebir görüştüm, orada kendimi izah ettim ve onların beklentilerini dinledim. Bu süreç ilk günden beri düzenli olarak devam ediyor, hepsiyle iletişim halindeyiz. Herkesin başarı kriteri farklıdır ama bir koç olarak benim yürümeyi bildiğim yol bu, umarım sonunda güzel şeyler olur.”
Anadolu Efes‘in bir önceki Ergin Ataman hakkında sorulan soruyu yanıtlayan Erdem Can, Ataman’dan sonra takımı devralmanın üzerinde bir baskı yaratmadığını ifade etti:
“Ergin hoca Türk basketbol tarihinin açık en başarılı koçu, bunu başka türlü yorumlamak basketboldan anlamamak demek. Kendisinin çalıştırdığı takımlarda elde ettiği başarılar ortada, ona şapka çıkarıp saygı duymaktan başka yapacak bir şey yok. Bana kalırsa bir insanın üzerinde olabilecek en büyük baskı insanın kendi kendine yarattığı baskıdır, zaten o baskıyı yönetemiyorsunuz en ufak bir söz bile sizi çok etkiler. Dolayısıyla benim kendi üzerimde kurduğum baskı ortada, bu nedenle herhangi bir baskı hissetmiyorum.”
Doğuş Özdemiroğlu’nun sakatlığına değinen Erdem Can, Doğuş’un yaklaşık 8 ay sahalardan uzak kalabileceğini söyledi:
“Doğuş’un sakatlığı hepimizi çok üzdü, Milli Takımdaki ilk hazırlık maçında şanssız bir şekilde sakatlandı. Üzgünüm çünkü henüz sezon başlamadan önemli bir oyuncumu kaybettim, ben burada Türk oyuncuların düzenli süre alacakları bir yapı kurmak istiyorum. Bu işin literatürüne göre yaklaşık sekiz ay sahalardan uzak kalacak gibi gözüküyor.”
Anadolu Efes Genel Direktörü Alper Yılmaz ise konuya dair şunları ekledi:
Doğuş bizim iki senelik anlaştığımız bir oyuncu ama daha uzun süreler aramızda olacağına inanıyorum. Bir an önce iyileşip eski formuna ulaşacağına inancımız tam. Bir hafta içerisinde yeni oyun kurucu transferimizi açıklayacağımızı düşünüyorum, üzerinde çalıştığımız isimler var. Bu oyuncu gelişime açık, Avrupa basketbolunu bilen ve kenardan gelip süre alacak bir isim olacak. Başka pozisyonlar için de çalışmalarımız var, dört buçuk pozisyonu için görüşmelerimiz sürüyor. Umarım sezonun geri kalanında sakatlık yaşamayız. Bu sene Doğuş’u kaybettik, geçen sene Larkin’i milli takımda 4 ay kaybetmiştik. Will Clyburn ve Shane Larkin’in hafif sakatlıkları var, umarım sezon başına yetişirler.”
EuroLeague’de yapılan transferlere değinen Erdem Can, takım kimyasını yakalamanın önemini vurguladı:
“Şampiyonluk kağıt üzerinde değil, saha üzerinde kazanılır. Transferler yapılır ama işin kimya kısmı çok önemli. Geçen sene herkes Anadolu Efes’in ne kadar güçlü bir kadroya sahip olduğunu konuşuyordu ama o güçlü kadronun sonunda istenilen noktaya gelemediğini gördük. Oyun sadece sahada ve saha dışında yazdığınız isimlerle olmuyor, tüm transferlere saygı duyuyoruz ama doğru kimyayı yakalamak çok önemli. Çok ciddi kadrolar kuruldu, önemli transferler yapıldı ama günün sonunda doğru takım kimyasını yakalayan takım şampiyon olacak.”
Vasilije Micic’in ayrılığı hakkında konuşan Can, buna rağmen kaliteli bir kadroya sahip olduklarını belirtti:
“Vasilije Micic çok önemli bir oyuncu, Avrupa basketbolu tarihinde ismi hep anılacak bir yıldız. Yine de her takımın dinamikleri farklıdır, biz Darius Thompson gibi çok değerli bir oyuncuyu kadromuzu kattık. Hem açık sahada etkili olabilen, hem de yarı sahada takım arkadaşlarını işin içine dahil edebilen bir oyuncu. Yine de şöyle bir durum var, sadece iki isim kullanarak tüm EuroLeague sezonunu değerlendirecek olursak zaten başarılı olmamız çok zor olur. Elbette baş at oyuncularımız olacak ama sadece Shane Larkin ve Darius Thompson’ın üzerine konuşarak başarılı olacağımızı düşünmüyorum. Rodrigue Beaubois Avrupa’nın topsuz oyundaki en önemli skor tehditlerinden biri. Elijah Bryant çok yönlü bir isim, Will Clyburn zaten malum. Takım oyunu ve oyuna yön veren kısalar çok önemli olacak, onların güçlü yönlerini kullanarak oynamaya çalışacağız. Ayrıca elbette uzunların enerjisinden faydalanabileceğimiz bir yapı kurmaya çalışacağız.”
Shane Larkin’in bu yaz sakatlığı nedeniyle Milli Takıma katılmamasına değinen Erdem Can, yaşanan süreci detaylarıyla anlattı:
“Shane Larkin olması gerektiği gibi 24 Temmuz sabahı buradaydı, aynı gün MR çektirdi. Dizinde ciddi ağrılar olmasına rağmen ABD’den geldi ve kendisine söyleneni yaptı. Şimdi bir oyuncu olduğunuzu düşünün, zaten yıllar içerisinde dizlerinizde bir yıpranma olmuş. Dizinizde ciddi bir kemik ödemi olduğu ve bir süre ayakta bile durmamanız gerektiği söyleniyor. Bunun üzerine oyuncumuz sürecin sonuna kadar buradaydı ve sadece arada bir gün arkadaşlarını görmeye gidiyor. Burada olduğu süreçte ikinci MR’ı istendiği zaman bunu yapıyor, o gün ben hastaneye gittim ve kendisiyle konuştum. Söylenen bu ödemin geçmesi zaten çok beklenmiyor ve iyileşme sürecindeyken bile tekrar 6-8 hafta sahalardan uzak kalması gibi bir risk var. 30 yaşında bir oyuncu bu tür ciddi bir kemik ödemiyle karşılaşıyor, bekliyor ve iki kez MR çektiriyor. Ödemin azaldığı doğru ama sakatlık riski devam ediyor, bu oyuncunun ‘ben bir de Amerika’da kontrole girmek istiyorum’ demesinden daha doğal bir şey olduğunu düşünmüyorum. Shane Larkin 3 yıl Milli Takıma hizmet etmiştir, bugün bakarsanız Türk bayraklarıyla resimlerini görebilirsiniz. Bu çocuk geçtiğimiz sezon sakat eline rağmen EuroBasket’te oynadı. Buna rağmen Larkin’in gönlü yok, istemediği için Milli Takıma gelmedi gibi şeylerin söylenmesini doğru bulmuyorum. Bu konuda oyuncumun arkasında durmak zorundayım, isteyen istediğini söyleyebilir.”
EuroLeague’deki yeni Play-In formatı hakkında konuşan Erdem Can, bu gelişmeyi pozitif bulduğunu ifade etti:
“Bence Play-In, EuroLeague’in kalitesini yukarı çekmek anlamında pozitif bir gelişme. Bu durum alt sıralardaki takımların da mücadeleye devam etmelerini sağlayacak bir unsur. Elbette koçlar için zor çünkü işleri erken garantilemek genelde daha iyi oluyor, yine de mücadelenin kalitesi açısından olumlu bir gelişme. Biz yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalışacağız, sonrasında karşımıza ne çıkarsa daha yukarıya gitmek için çabalayacağız.”
“Finalde Panathinaikos‘la mı yoksa Fenerbahçe Beko’yla mı karşılaşmak istersiniz?” sorusuna yanıt veren Erdem Can, şu ifadeleri kullandı:
“Biz final oynamak isteriz, sonrasını yaşayıp görürüz.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!