by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’deki temsilcilerimizden Fenerbahçe Beko, transfer çalışmalarını sürdürüyor. Bu doğrultuda Fenerbahçe, kısa rotasyonuna gelecek yılları da ilgilendiren önemli bir takviye yaptı.
Fenerbahçe Beko, bu yaz FIBA Dünya Kupası’ndaki performansıyla ses getiren Letonyalı oyun kurucu Arturs Zagars ile 3 yıllık sözleşme imzaladığını resmen açıkladı.
Genç oyun kurucu, sezona Litvanya Ligi ve EuroCup ekiplerinden BC Wolves‘ta kiralık olarak başlayacak. Zagars’ın kiralık anlaşmasında sezon içerisinde Fenerbahçe’ye dönüş opsiyonu da var.
Letonya basketbolunun son yıllardaki en potansiyelli genç yetenekleri arasında gösterilen Arturs Zagars, buna karşın 2017 ile 2022 yılları arasında formasını giydiği Joventut Badalona’da sakatlıkların da etkisiyle beklenen çıkışı yapamamıştı.
2022 yazında Katalan ekibinden ayrılarak Litvanya temsilcisi Nevezis ile sözleşme imzalayan 23 yaşındaki Zagars, buradaki etkili performansının ardından Letonya Milli Takımı’nın Dünya Kupası kadrosunda kendine yer buldu.
Letonya’nın beklentileri aşarak turnuvayı beşinci bitirmesindeki başlıca pay sahiplerinden biri olan Zagars, 2023 FIBA Dünya Kupası’nın en iyi ikinci beşinde kendine yer buldu.
Dünya Kupası’nı maç başına 12.4 sayı, 7.4 asist ve 2.6 ribaund ortalamalarıyla tamamlayan genç yetenek, artık Fenerbahçe Beko’nun başarısı için ter dökecek.
Eurohoops Fırın, bugünkü serisinde Fenerbahçe’nin yeni oyun kurucusu Arturs Zagars’ı mercek altına alıyor.
NOT: Bu analiz, oyuncunun 2023 Dünya Kupası’ndaki performansı baz alınarak yazılmıştır.
Artıları
Fenerbahçe Beko, geçtiğimiz sezon Nick Calathes’in özellikle son bölümdeki istikrarsız performansının ardından bu yaz bir oyun kurucu arayışı içerisindeydi.
NBA’de geçirdiği 8 yılın ardından Avrupa’ya geri dönmeye hazırlanan Raul Neto ile sözleşme imzalayan Fenerbahçe, bu gelişme üzerine kontratı devam eden Calathes ile yollarını ayırma niyetindeydi. Öte yandan koç Dimitris Itoudis’in ekibi için devamında işler, pek beklendiği gibi ilerlemedi.
Raul Neto’nun Brezilya Milli Takımı’nda çok şanssız bir sakatlık yaşayarak uzun süre sahalardan uzak kalacak olması, planları epey değiştirdi. ‘Acaba Calathes kararı gözden geçirilecek mi?’ düşünceleri artarken Fenerbahçe Beko, Dünya Kupası’nın parlayan yıldızı Arturs Zagars ile sözleşme imzaladığını açıkladı.
Burada beklenmedik nokta ise 23 yaşındaki oyun kurucunun direkt olarak takıma katılması yerine bir sezonluğuna (geri dönüş opsiyonu kullanılmadığı takdirde) EuroCup ve Litvanya Ligi’nde yer alan BC Wolves‘a kiralanması oldu.
Önümüzdeki sezon büyük ihtimalle Fenerbahçe Beko’da izlemeyeceğimiz Arturs Zagars, yine de Dünya Kupası’nda ortaya koyduğu performansla Fenerbahçe taraftarlarını epey heyecanlandırdı. Letonyalı oyun kurucu, kısa zaman önce sahada gösterdikleriyle ve potansiyeliyle sarı-lacivertli ekibin beklemesine değebilecek türde bir yetenek.
1.90 boyundaki Arturs Zagars’ın parkedeyken ilk bakışta öne çıkan iki üstün becerisi var. Bunlardan ilki ise sürati ve topla yön değiştirme hızı.
Bir oyun kurucu olarak topun eline yakıştığı bir isim olan Zagars, birebirde rakiplerini eksiltebilmek için illa uzundan gelecek perdelemeye ihtiyaç duymuyor. Topla ilk adımının çabukluğu ve dripling esnasında bir anda hızını yükseltebilmesi sayesinde genç oyun kurucu, perdeleme gelmeden bile karşısındaki savunmacıyı eksiltebiliyor.
Bu noktada Zagars’ın birebirlerdeki etkinliğini bir üst seviyeye çıkaran nokta ise çabuk ilk adımına ve süratine ek olarak topla çok rahat şekilde yön değiştirebilmesi. Rakip savunmacının topla güçlü yönü olan sağ tarafını kapattığı senaryoda Zagars, çabucak yön değiştirerek topu soluna vurabiliyor. Bu da genç oyun kurucunun toplu birebir aksiyonlardaki tahmin edilemezlik seviyesini arttırıyor.
Zagars’ın oyununa dair en değerli bulduğum noktalardan biri ise rakip savunmanın yerleşimine göre topla bir anda açı değiştirerek hücum akışkanlığını sağlayabilmesi. Rakip uzunun ikili oyunu gömülerek (drop) savunduğu senaryoda genç oyun kurucu, rakip savunmanın yerleşimini okuyarak bir anda uzunun tersi yönüne, yani zayıf tarafa doğru hareketlenebiliyor. Bu da kendine daha rahat skor opsiyonu yaratabilmesine ya da doğru pası çıkardığı takdirde takımının yarı sahada sayısal üstünlüğü yakalamasına olanak sağlıyor.
23 yaşındaki genç yetenek, topla çabucak yön değiştirebilmesinin yanı sıra ince fiziğinin de etkisiyle kendine zor pozisyonlarda penetre kanalı yaratabiliyor. Mesela rakibin ikili oyunu hedge ile (uzunun tepede kısayla kalarak toplu oyuncunun pas kanalına baskı yapması) savunduğu anlarda Zagars, topu bir anda ortaya vurarak iki oyuncunun arasından sıyrılabiliyor. Bu da yarı saha aksiyonu esnasında iki savunmacının oyundan düşmesi anlamına geliyor.
Arturs Zagars’ın çabukluğu dışında sahada en çok fark yaratığı ikinci nokta ise yaşına göre epey gelişmiş olan pasör becerileri. 23 yaşındaki bir oyun kurucu için üst düzey diyebileceğim bir oyun zekasına sahip olan Zagars, bu yönünü pas becerisiyle süsleyebildiği için Dünya Kupası’nda bir anda dikkatleri üzerine topladı.
İkili oyunlarda Zagars, savunulması kolay olmayan bir pas tehdidine sahip. Perdelemeyi aldıktan sonra Letonyalı oyun kurucu, devrilen uzuna pası çoğunlukla olabilecek en doğru zamanlamayla veriyor. Perdelemeden sonra çembere doğru atak ederken uzunu üzerine çekmeye çalışan Zagars, bunu başardığı zaman anında doğru pası çıkararak devrilen uzun için kolay sayı şansı yaratabiliyor.
Genç oyun kurucu, topla boyalı alana doğru penetre ederken sadece çembere odaklanmak yerine sürekli bir gözüyle de takım arkadaşlarını gözlüyor. Dripling esnasında doğru pası bulma konusunda halen kusursuz bir oyuncu olmasa bile Zagars, kafasını hep yukarıda tutarak topla aksiyonu esnasında sahada olup biteni gözlemliyor. Bu da bir oyun kurucu için son derece önemli bir özellik.
Buna ek olarak 23 yaşındaki oyun kurucu, rakibin savunma rotasyonunu okuyarak hücumun işleyişi için doğru pası verme noktasında da öne çıkıyor. Bu yaz Dünya Kupası’nda maç başına 32.6 üçlük deneyen Letonya, 13.8 isabetle turnuvanın maç başına en çok üçlük isabeti bulan takımıydı. Bu tablonun ortaya çıkmasında ise Arturs Zagars’ın rolü çok büyüktü.
Topsuz hareketliğin epey ön planda olduğu ve Davis Bertans, Andrejs Grazulis, Rolands Smits gibi üçlük tehdidi yüksek forvetlerin bulunduğu bir takım olan Letonya, bu oyuncuları yay gerisinde bolca topsuz hareket ettirerek rakip savunmaların dengesini bozmaya çalıştı. Zagars ise özellikle ikili oyun esnasında pas trafiğini en iyi şekilde sağlayarak takımının üçlüklerle etkili olmasında çok büyük pay sahibi oldu.
Arturs Zagars’ın bu yaz adını duyurmasının en büyük sebeplerinden biri ise yakın geçen maç sonlarında sorumluluktan kaçmayarak takımını ayakta tutabilmesi oldu. Sahada ilk olarak üçlükleriyle öne çıkan bir isim olmasa bile Zagars, özellikle Almanya’ya karşı oynadıkları çeyrek finalin son bölümünde bulduğu kritik üçlüklerle takımının çift haneden geri dönmesini sağladı. Letonya her ne kadar Almanya’ya son topta kaybedip yarı final şansını kaçırsa bile Zagars, son bölümde soğukkanlı kalarak takımını ayakta tutabilmesiyle büyük takdir topladı.
Genç oyun kurucunun büyük maç performansı sadece Almanya maçından ibaret değildi. İlk turdaki Fransa maçında da çok büyük oynayan Zagars, takımının son çeyrekte çift haneli farktan geri dönerek galibiyete uzanmasındaki başlıca pay sahibiydi.
Henüz 23 yaşında olmasına ve oyununda gelişime açık birçok yön olmasına karşın Zagars, topun el yaktığı anlarda sorumluluktan kaçmayarak takımını ayakta tutabileceğini bize Dünya Kupası’nda iki kez gösterdi. EuroLeague seviyesinde şampiyonluk hedefleyen takımların bu tür anları oynayabilecek kısalara (veya top yönlendiricilere) ne denli ihtiyaç duydukları hepimizin malumu.
İlerleyen yıllarda potansiyelinin tamamına veya büyük kısmına ulaşıp Fenerbahçe rotasyonunun değişilmez bir parçası haline geldiği takdirde Zagars, bu yönüyle sarı-lacivertli ekip için fark yaratabilecek bir oyuncu olabileceğinin sinyallerini verdi.
Soru İşaretleri
23 yaşındaki Arturs Zagars, 1.90’lık boyuyla kesinlikle kısa diyebileceğimiz türden bir oyun kurucu değil. Buna karşın Zagars’ın boyuna göre ince bir fiziğe sahip olması, sahada sanki 1.90 değil daha kısa bir oyuncuymuş gibi gözükmesine neden olabiliyor. Oyuncunun fiziksel özellikleri ise tahmin edeceğiniz üzere savunmada belli başlı zaaflara yol açıyor.
Öncelikle şunu söylemem lazım: Arturs Zagars, kesinlikle savunmada tembel bir oyuncu değil. Oyuncuyu detaylı izleyen herkes elinden gelen eforu ortaya koyduğunu ve özellikle ellerini çok aktif kullanmaya çalıştığını görebilir. Yine de bu durum, savunmada yol açtığı zaafları törpülemesine yetmiyor.
Letonya Milli Takımı başantrenörü Luka Banchi , bu yaz Dünya Kupası’nda Zagars’ı savunmada olabildiğince saklamaya çalıştı. Takımın ana oyun kurucusunun Zagars olmasına karşın Letonya, rakibin oyun kurucularını Kristers Zoriks ve Arturs Kurucs’la durdurmayı tercih etti. Bu tablonun ortaya çıkmasının başlıca nedeni ise haliyle Zagars’ın toplu oyuncuyu savunma konusundaki yetersizliğiydi.
Özellikle üst vücudu hem EuroLeague, hem de Dünya Kupası seviyesi için yeterince güçlü olmayan Zagars, bu nedenle özellikle delici oyun kurucuların karşısında durmakta çok zorlanıyor. Bu zaafını eforuyla ve ellerini aktif kullanmasıyla kapatmaya çalışsa bile genç oyuncu, fiziksel temas başladığı anda kolay eksiliyor.
Toplu oyuncuyu savunmayıp rakip takımın iki numarasıyla eşleştiğinde ise bu sefer topsuz savunmadaki yetersizlikleri ortaya çıkıyor. Örnek vermek gerekirse Almanya’nın keskin şutörü Andreas Obst, çeyrek finalde Letonya’ya karşı turnuvadaki en etkili ikinci maçımı oynadı. Şut becerisi sayesinde topsuz perde çıkışı aksiyonlarında çok sık kullanılan Obst, Zagars’ın topsuz perdeye kolaylıkla takılabilmesi sayesinde istediği şut fırsatlarını sıkça buldu.
Yine de henüz 23 yaşında olan Zagars, kariyerinin ilerleyen dönemlerinde daha fiziksel bir oyuncuya dönüşme potansiyeline sahip. Çabukluğu, savunmada ellerini aktif kullanabilmesi ve ortaya koyduğu eforla genç oyuncu, güçlendiği senaryoda iyi bir topa baskı opsiyonuna dönüşebilir. Bunu başarıp başaramayacağını ise ilerleyen dönemde göreceğiz.
Öte yandan bana kalırsa Arturs Zagars’ın EuroLeague seviyesinde kalıcı olup olamayacağını belirleyecek bir numaralı soru işareti savunması değil. Tam anlamıyla bir oyun kurucu olan Zagars, sahada verimli olabilmek için topun sürekli elinde olmasına ihtiyaç duyuyor. Topsuz oyunda ise zaman zaman boyalı alana doğru yaptığı topsuz koşular dışında pek etkili olamıyor.
Eğer savunmada artı yazan, etkili bir oyuncu olsaydı Zagars, şu anki haliyle bile EuroLeague seviyesinde düzenli olarak süre bulabilecek bir isim olabilirdi. Buna karşın genç oyun kurucu, şu an savunmada yetersiz bir isim. Hal böyle olunca sahada kalabilmesi için hücum yönündeki bazı becerilerini daha keskin hale getirmesi gerek.
Dış şut tehdidi bakımından kesinlikle yetersiz bir oyuncu olmamasına karşın Zagars’ın bu yönünü yazının ‘artılar’ kısmına yazmadım. Dünya Kupası’nda maç başına 4.5 üçlük deneyen genç oyun kurucu, yüzde 41 gibi fena olmayan bir yüzde tutturdu. Yine de bu durum, bana kalırsa Zagars için ‘iyi bir şutör’ diyebilmemiz için yeterli değil.
Öncelikle şunu belirtmek lazım: Zagars, bulduğu isabetlerin büyük bölümünü sabit şutlarla buldu. Dripling üzerinden denediği atışlarda ise genellikle yüzdesi düştü.
Arturs Zagars’ın şut mekaniğine baktığımız zaman aslında dripling üzerinden üçlük atabilmek için uygun bir mekaniğe sahip olduğunu görüyoruz. Buna karşın Zagars’ın dripling üzeri üçlükleri, henüz oyununun keskin yönlerinden bir tanesi değil. Açıkçası EuroLeague seviyesinde kalıcı olabilmesi, hatta üst düzey bir yıldıza dönüşebilmesi için mutlaka dripling üzeri üçlüklerini daha çok öne çıkarması gerek.
Ayrıca orta mesafelerine baktığımız zaman Zagars’ın yine yeterince tehdit yaratamadığını görüyoruz. Çembere atak ettiği pozisyonlarda genç oyun kurucu, fiziksel defolarının etkisiyle teması aldığı zaman bitirmekte zorlanıyor. Özellikle dripling üzeri orta mesafe atışları oyununda daha sık kullandığı takdirde Zagars, hücumda tahmin edilmesi çok daha zor bir oyuncuya dönüşecektir.
Genç oyun kurucunun çembere atak ederek skor bulmaya çalıştığı pozisyonlara baktığımız zaman turnikeyi yukarıdan bırakmaya yatkın bir isim olduğunu görüyoruz. Açıkçası bu durum, bana kalırsa teması almaktan çekinmesinden kaynaklanıyor. Temastan ve bloktan kaçıp turnikeyi yukarıdan bırakmaya çalıştığında ise haliyle bitiricilik yüzdesi düşüşe geçiyor.
Bu nedenle Zagars’ın mutlaka dripling üzerinden şut tehdidini geliştirmesi lazım. Yaşına göre üst düzey bir pasör olan Zagars, oyununda bu yönü daha keskin bir hale getirdiği takdirde EuroLeague seviyesinde her takımın aradığı türden bir oyun kurucuya dönüşecektir. Bu noktada şut mekaniğinin kötü olmaması ve sahada zaman zaman bu atışları denemeye çalışması, genç oyuncunun daha meziyetli bir skorere dönüşme potansiyelinin olduğunu gösteriyor.
Bu bağlamda düşündüğümüz zaman Arturs Zagars’ın önümüzdeki sezonu BC Wolves gibi iddialı olmaya çalışan bir EuroCup takımında geçirecek olması, bana mantıklı bir karar gibi geliyor.
Eğer şu anki haliyle Raul Neto’nun Fenerbahçe Beko kadrosundaki rolünü üstlenip bir anda takımın ana oyun kurucusu haline gelseydi Zagars, yeni rolüne adapte olma konusunda sorunlar yaşayabilirdi. Rotasyona eklenip yedek oyun kurucu rolünde kullanılsaydı da bu sefer bir diğer potansiyelli isim Yam Madar’ın gelişimini olumsuz anlamda etkileyebilirdi.
Arturs Zagars, önümüzdeki sezon ülkemizden de tanıdığımız Rasheed Sulaimon ile birlikte BC Wolves‘un iki ana kısasından biri olacak. Baskının Fenerbahçe Beko’ya kıyasla çok daha az olduğu ama rekabet seviyesinin yüksek olduğu bir ortamda Zagars, düzenli şekilde sahada kalarak oyununu bir üst seviyeye çıkarma şansına sahip olacaktır.
Litvanya’da kendini daha da geliştirip beklendiği şekilde iyi bir sezon geçirdiği takdirde ise Zagars’ın Fenerbahçe Beko kadrosundaki yeri hazır olacak.
2023-24 EuroLeague kadrolarına ve transferlerine ulaşmak için tıklayın!
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!