Zeljko Obradovic: “2012 Yılında 40 Günlüğüne Detroit Pistons’ta Görev Aldım”

2023-09-22T08:49:20+00:00 2023-09-22T08:49:20+00:00.

Meliksah Bayrav

22/Eyl/23 08:49

Eurohoops.net
zeljko-obradovic-partizan

Zeljko Obradovic, kariyerine dair dikkat çekici açıklamalar yaptı.

by Eurohoops Team / info@eurohoops.net

Partizan ile 2023-24 EuroLeague sezonu hazırlıklarını sürdüren koç Zeljko Obradovic, Sırbistan televizyonu Arena Sport’ya yayınlanan Teme do Arena isimli programa konuk oldu. Efsanevi çalıştırıcı, katıldığı bu programda dikkat çekici açıklamalar yaptı.

2012’de Detroit Pistons organizasyonunun bir parçası olarak 40 gün geçirdiğini söyleyen Obradovic, yaşadıklarını anlattı:

“Dürüst konuşmak gerekirse NBA’den hiçbir zaman resmi bir sözleşme teklifi almadım. Kontrat imzalamasam bile 2012’de 40 günümü Detroit Pistons organizasyonunun bir parçası olarak geçirdim, bu süreçte karşılıklı bir bilgi alışverişinin olduğuna inanıyorum. Bir süreliğine Pistons organizasyonunun bir parçası olma şansı elime geçti, hatta orada olduğum her gün için bana belli bir miktar maaş ödediler. Oraya gittiğim zaman başkan Joe Dumars, sahada gördüğüm detaylar üzerine benimle konuşmak istedi. Olası bir anlaşma üzerine görüştük ama bazı detaylar nedeniyle bir anlaşma gerçekleşmedi. Açık konuşmak gerekirse orada geçirdiğim 40 gün benim için harika geçti. Bir noktada Pistons’tan bir yetkili benimle iletişime geçip ‘röportaja’ davet etti. Ne demek istediğini anlamadım, ona benim bildiğim kadarıyla röportajların gazetecilere verildiğini söyledim.

Bu yaz ayrıca ABD’de Sergio Scariolo’nun düzenlediği bir seminere katıldım, dönemin Pistons başkanı Joe Dumars da oradaydı. Bu seminerden önce Scariolo, Toronto Raptors ile koçluk görevi için görüşüyordu ama görev Darko Rajakovic’in oldu. Rajakovic’le sürekli konuşuyoruz, onunla çok iyi bir iletişimimiz var ama neden Scariolo yerine Rajakovic’i seçtiklerini merak ettim. Darko Rajakovic gibi genç bir koçun oyuncu geliştirme konusunda daha iyi olacağını düşündükleri için bu yönde bir tercih yapmışlar, Scariolo’yu ise ilk olarak saha içi sonuçlara önem verdiği için seçmemişler. Böyle bir şeyin EuroLeague’de olabileceğini düşünebiliyor musunuz? EuroLeague’de her takım Playoff bileti için deli gibi mücadele ediyor.”

Koç Obradovic, şu sıralar dünya basketbolunu kasıp kavuran Nikola Jokic hakkındaki görüşlerini paylaştı:

“Nikola Jokic’i izlemeye bayılıyorum, geceleri uyanıp onun her maçını izlemeye çalışıyorum. O fantastik bir oyuncu, oyun zekası ve sahadaki düşünme hızı inanılmaz bir seviyede. Yine de insanların pek göz önünde bulundurmadığı bir detay var; Nikola, Draft’ın 41. sırasından seçilmiş bir oyuncu. Ondaki potansiyeli gören ve sahaya oyun tarzını en iyi şekilde yansıtabilmesi için gerekli özgürlüğü veren bir koçla çalışıyor. Mike Malone’un Jokic’in gelişiminde çok büyük payı var. Şimdi benzer bir formülü Sacramento Kings, Domantas Sabonis için uygulamaya çalışıyor.

Bir dönem Denver Nuggets‘ın takımda Jusuf Nurkic’i mi yoksa Nikola Jokic’i mi tutacağına yönelik bir karar vermesi gerekiyordu, şu an bu konu hakkında Nikola ne düşünüyordur merak ediyorum. Elbette Nurkic de harika bir oyuncu, bundan kimsenin bir şüphesi yok. Bir keresinde Jan Vesely bana ‘Nurkic’in hayatı boyunca savunmaya çalıştığı en zor oyuncu’ olduğunu söylemişti. Hatta ‘koç, ona karşı hiçbir şey yapamıyorum’ demişti.”

Ünlü NBA koçu Rick Carlisle ile bir anısını anlatan Obradovic, ayrıca NBA’deki idman düzeninden de bahsetti:

“Ben Real Madrid‘i çalıştırıyorken Rick Carlisle, ben ve Dusko Ivanovic’le oturup konuşmak istediğini söyledi. İnanılmaz ama benim ve Dusko’nun hakkındaki her detayı biliyordu, hatta sahada hangi durumlara nasıl reaksiyon verdiğimizi bile biliyordu. Oturup konuştuğumuzda bize NBA’de koçluğun %80’inin oyuncularla ilişkiler, %20’sinin ise taktiksel detaylardan ibaret olduğunu söyledi. Bu konuşma yaklaşık 25 yıl önce geçti, artık yeni koçlar yetişiyor ve basketbol değişmeye devam ediyor.

2012’de aralarına katıldığım zaman Detroit Pistons, sabah 11’de takım idmanı yapıyordu. ABD’den döndükten sonra ‘bu insanlar niye sabah erkenden idmana başlıyorlar?’ diye düşündüm. Elbette sistem orada müthiş işliyor. 11.00 ile 13.00 arasında takım idmanı yapıyorlar, sonra oyuncular ağırlık veya şut gibi bireysel idmanlar yapıyorlar. Günü tek takım idmanıyla kapatıyorlar. Ben de Avrupa’ya döndükten sonraki ilk takım idmanımda aynı formülü denedim. Oyuncular, ben ve ekibim bu yeni yöntemi çok sevdik. ABD’ye gitmeden önce bu formülün sonuç vermesini imkansız olarak görürdüm ama üzerine biraz düşününce mantıklı olabileceğini fark ettim.”

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!