by Alex Molina / info@eurohoops.net
Geçtiğimiz sezonu İspanya Ligi şampiyonluğuyla tamamlayan Barcelona, buna rağmen bu yaz yeni bir sayfa açmayı tercih etti. Koç Saras Jasikevicius ile yollarını ayıran Katalan devi, takımın başına kulübün simge oyuncularından Roger Grimau’yu getirdi.
Kariyerinin A takım düzeyindeki ilk başantrenörlük deneyimini Barcelona’da yaşayacak olan 45 yaşındaki çalıştırıcı, Eurohoops’a özel bir röportaj verdi.
Eurohoops: Artık yeni sezonun başlamasına çok kısa bir süre kaldı. Takımın mevcut durumunu nasıl değerlendirirsiniz?
“Takımın durumu fena değil ama halen adaptasyon sürecini tamamlamış değiliz, Dünya Kupası’nın da etkisiyle kısa diyebileceğimiz bir hazırlık dönemi geçirdik. Çoğu önemli oyuncumuz milli takımlarında oldukları için takım olarak bir arada idman yapmakta zorlandık, buna karşın çalışmalarımızı en iyi şekilde sürdürüyoruz.”
EH: Barça’nın Dünya Kupası’nda forma giyen çok sayıda oyuncusunun olması yeni sezon planlamanızı nasıl etkiledi?
“Bu yaz takımda birçok değişiklik olduğunu düşünürsek elbette bu durum süreci daha karmaşık hale getirdi. Takım halinde bir arada daha çok zaman geçirme fırsatımız olsaydı bizim için işler daha iyi olabilirdi, yine de son haftalarda iyi çalıştığımızı düşünüyorum. Önümüzde kalan haftaları en iyi şekilde değerlendirerek yeni sezona hazır hale gelmemiz lazım.”
EH: Sezonun ilk kupası olan Süper Kupa’da ezeli rakibiniz Real Madrid‘e mağlup oldunuz, kupayı kazanamamış olmanıza rağmen o maçtan yapabileceğiniz pozitif çıkarımlar var mı?
“Elbette, ben her daim hayatın pozitif yönlerine odaklanmaya çalışan bir insanım. Maç içerisinde yeterince iyi olmadığımız bazı anlar vardı ve bu sayede Real Madrid üstünlüğü ele geçirdi, yine de maçın bazı bölümlerinde istediğimiz oyunu sahaya yansıtabildik. Sonuç olarak galibiyeti alamadık ve bu yüzden üzgünüm, elbette galibiyete alıp sezona Süper Kupa’yla başlamak isterdik ama olmadı. Bu maçtan yapabileceğimiz pozitif çıkarımlara odaklanmaya çalışıyorum.”
EH: Aslında yenilseniz bile Katalan Ligi’nde oynadığınız maçlara kıyasla çok daha etkili bir oyun sergilediniz. Maça çok iyi başladınız ama ikinci yarıda üstünlük Real Madrid’e geçti, sizce bu durum adaptasyon sürecinin henüz tamamlanmamış olmasıyla mı alakalıydı?
“Bu bir süreç ve henüz sürecin başındayız, elbette takımın hali henüz tam olarak istediğim gibi değil ama bu da sürecin bir parçası. Şu ana kadar çok istikrarlı bir görüntü sergileyememiş olmamız benim için anormal bir durum değil.”
EH: Uzun yıllar altyapıda görev aldıktan sonra bu yaz Barcelona gibi çok büyük bir takımın başına geçtiniz, bu durum üzerinizde baskı oluşturuyor mu?
“Hiç kimse üzerime benim kendime yüklediğim baskıdan daha fazlasını yükleyemez. Dışarıdan iyi niyetli olmayan bazı insanların üzerimde baskı kurmaya çalıştığının farkındayım ama herhangi birinin bana kendime yaptığım baskıdan daha fazlasını yapabilmesi mümkün değil. Bunun hem iyi, hem de olumsuz taraftarı var ama yanımda baskı hissettiğim durumlarda bana yardımcı olabilecek bir ekibim var. Ben doğuştan bir ‘Cule’yim (Barcelona taraftarı), bu yüzden Barcelona taraftarlarının takımdan ne beklediğini çok iyi biliyorum. Palau ve Camp Nou’da her maça giden taraftarların hangi durumlarda nasıl tepki verebileceklerini biliyorum, bu yüzden karşıma çıkabilecek her türlü olumsuzluğa karşı hazırım.”
EH: Sizin başarısız olmanızı bekleyen bazı insanların olduğunu düşünüyor musunuz?
“Kulüp içine baktığım zaman herkesin çok heyecanlı olduğunu görebiliyorum, en azımdan yakınımdaki insanlar yeni sezona dair fazlasıyla hevesli gözüküyorlar. Dışarıyı ise bilemem, herhangi bir sosyal medya hesabım yok ve orada yazılıp çizilenleri takip etmiyorum. Eğer dışarıda gerçekten başarısız olmamı isteyenler varsa umarım takım olarak çok başarılı oluruz, bu sayede onları üzebilirim. Dışarıda insanların ne konuştuğuyla ilgilenmiyorum, ben her zaman hayata pozitif yönden bakmaya çalışıyorum. Barcelona için canımı veririm, bu kulüp için hep sonuna kadar mücadele ettim ve yine aynısını yapacağım. Elimden gelenin en iyisini yapacağım hususunda kimsenin bir şüphesinin olacağını sanmıyorum.”
EH: Elbette Barcelona’nın önümüzdeki sezon en büyük hedefi EuroLeague şampiyonluğu olacaktır. 2010 yılında EuroLeague şampiyonu olan kadronun kaptanı sizdiniz, şampiyonluk hissini sizin kadar bilen çok az kişi vardır. Barcelona’da oyuncu ve koçken EuroLeague’i kazanıp bir ilki başarma fikri sizi hırslandırıyor mu?
“Barcelona kulübü yer aldığı her sporda rekabetçi olmak zorunda, Barça formasını giydiğiniz an insanlar sizden başarı talep etmeye başlar. Yine de önümüzde uzun bir yol var, öncelikle adaptasyon sürecini tamamlamamız lazım. Şu an için önceliğimiz EuroLeague şampiyonluğunu düşünmek değil, rekabetçi bir takım ortaya çıkarabilmek.”
EH: Kadroya yeni bir ismin daha eklenme ihtimali var mı?
“Şu an için transferi kapatmış durumdayız. Elbette Barcelona kulübü olarak transfer marketindeki gelişmeleri takip ediyoruz ama şu an için takıma yeni bir isim daha eklemek gibi bir düşüncemiz yok.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!