By John Rammas / irammas@eurohoops.net
Son yılları büyük hayal kırıklıklarıyla geçiren Panathinaikos, bu yaz eski güzel günlerine geri dönebilmek adına dev bir adım attı. Başantrenörlük görevine Anadolu Efes‘i iki kez EuroLeague şampiyonluğuna taşıyan Ergin Ataman’ı getiren Yunan ekibi, kadrosuna da birçok önemli takviye yaptı.
Yeni sezonun başlamasına artık sayılı günler kala Panathinaikos, medya gününü düzenledi. Koç Ergin Ataman, kulübün düzenlediği medya gününde Eurohoops’un sorularını yanıtladı.
Eurohoops: Yaklaşık 30 yıldır antrenörlük yapıyorsunuz, bu kadar yıldan sonra sizi hala koçluk için motive eden faktörler neler?
“Antrenörlük yapmayı çok seviyorum ve bundan büyük zevk alıyorum. Sahada olmak ve antrenörlük yapmak benim için bir yaşam biçimi, artık Panathinaikos gibi köklü tarihi olan büyük bir kulübü çalıştırıyorum. Bu durum beni daha da motive ediyor.”
EH: Kadronuzda 11 yeni oyuncu var, sizce bir an önce başarıya ulaşabilmek için yeterince vaktiniz olacak mı? Sizce buradaki ilk yılınızda hedeflerinize ulaşabilecek misiniz?
“Koçlardan bir an önce takıma etki edip galibiyet almaları beklenir, bence kimse istenen sonuçların gelmesi için bir yıl sabretmez. Biz bu takımı çabucak istediğimiz sonuçları alabilmemiz için kurduk. Evet, takımda çok fazla yeni yüz olduğu doğru ama hazırlık dönemini artık geride bırakmak üzereyiz. Bu süreçte çok fazla maç yaptık ve EuroLeague’in başlangıcı için halen önümüzde birkaç gün var. Yeni sezon başlarken yüzde yüz hazır olacağımızı ve büyük hedefler için mücadele edebileceğimizi umuyorum.”
EH: Bu sezona dair en büyük hedefiniz nedir?
“Final Four’da olmak. Elbette Panathinaikos’un geçtiğimiz sezonu 17. sırada tamamladığını düşünecek olursak Playoff bile başarı sayılabilir ama benim için yeterli olmaz. Benim için ana hedef EuroLeague’de Final Four’a kalabilmek. Yine de adım adım gitmemiz lazım, öncelikle normal sezonu ilk altıda bitirmemiz gerek. Eğer bunu yapamazsak Play-In etabında oynamamız gerekecektir. Önce Playofflara kalıp ardından Final Four’u düşünmemiz lazım, sonrasında ise elbette her şey mümkün olabilir. Final Four, her türlü sonuca açık bir organizasyon. Sonuçta tek maç oynuyorsunuz, her şey mümkün olabilir. Dediğim gibi yeni sezona dair en büyük hedefim Final Four’a kalabilmek.”
EH: Takım kötü gittiği zaman yıldız oyuncularınızı medya önünde eleştirmekten çekinmiyorsunuz, geçen sezon bunu Larkin, Micic ve Clyburn özelinde yaptığınızı gördük. Bunu Panathinaikos’ta da yapacak mısınız yoksa bu aşama için daha çok mu erken?
“Hiçbir şey gizli değil, önümüzdeki sezon maçlarımızı 20.000 kişilik OAKA’da oynayacağız. Binlerce, hatta milyonlarca taraftar maçları evlerinde izleyecek. Bu yüzden bence gizli saklı olmamalı. Bazen oyuncuları idmanda, bazen takım toplantılarında, bazen soyunma odasında, bazen de medyanın önünde eleştiriyorum. Hepimiz bir aradayız, hepimizin ortak hedefleri var. Ben oyuncularımın onlardan çok şey bekleyen kişilerin yalnızca ben ve yönetim olmadığını, binlerce taraftarın onlardan çok şey beklediğinin bilincinde olmalarını isterim. Bunun olması için bazen farklı yöntemlere başvurabiliyorum, oyuncuları medyanın önünde eleştirmek de bu yöntemlerden bir tanesi. Elbette hiçbir şey planlı değil, her zaman bu yola başvurmuyorum. Eğer oyuncuların motive olmakta zorlandıklarını fark edersem bu yolla oyuncuları yeniden motive etmeye çalışıyorum. Yani aslında yapmaya çalıştığım şey onları ateşe atmak değil, motive etmek.”
EH: Önümüzdeki sezon takımınızın lideri Kostas Sloukas mı olacak?
“Evet, elbette. Kostas Sloukas EuroLeague’in en tecrübeli oyuncularından bir tanesi, bu nedenle takımımızın kaptanı olacak. Kariyeri boyunca çok kez Final Four’da sahne aldı, geçtiğimiz sezon son topu kaçırarak bir kez daha EuroLeague şampiyonu olma fırsatını kaçırdı. Bu yüzden daha da motive olacaktır, liderimiz Sloukas olacak.”
EH: Olympiakos yönetiminin yerinde olsaydınız Sloukas’ı takımda tutmak için her şeyi yapar mıydınız?
“Ben Olympiakos yönetiminin bir parçası değilim, o yüzden bir şey söyleyemem. Elbette Olympiakos kulübüne çok büyük saygı duyuyorum, sporda böyle şeyler yaşanabiliyor. Geçmişte bildiğiniz üzere bu durumun bir benzeri Vassilis Spanoulis özelinde yaşanmıştı, Spanoulis Panathinaikos’tan ayrılıp Olympiakos’a gitmişti. Ayrıca futbolda da bu tür flaş transferlerin yaşandığını görüyoruz. Evet, taraftarların bu tür transferlere duygusal yaklaştıkları doğru ama sonuçta biz profesyonel insanlarız. Sporda böyle şeyler olabiliyor.”
EH: Kısa süre sonra Süper Kupa finalinde Olympiakos ile oynama ihtimaliniz var, ayrıca EuroLeague’deki açılış maçınız da Olympiakos’la. Yeni bir takım olduğunuzu düşünürsek bu durumu nasıl karşılıyorsunuz?
“Öncelikle yarı finali geçmemiz gerekecek, PAOK’u yenmemiz kolay olmayacak. Olympiakos ise Peristeri ile oynayacak. Sonrasında göreceğiz, elbette finale iki takımın kalması durumunda beş gün içerisinde iki kez derbi maçına çıkmış olacağız. Bu kadar kısa süre içerisinde iki kez Olympiakos’la oynamaktansa daha uzun aralıklarla oynamayı tercih ederdim ama yapacak bir şey yok, EuroLeague kurası bu yönde. Dürüst olmak gerekirse Panathinaikos – Olympiakos derbisinin kura sonucunda ilk hafta oynanacağına inanmıyorum, bence bu durum daha çok EuroLeague’in sezonu büyük bir maçla başlatmak istemesiyle alakalı. Yine de yapacak bir şey yok, umarım derbiyi izleyen herkes büyük keyif alır. Süper Kupa’ya dönecek olursam bence insanlar sezon sonunda Süper Kupa’yı kazanandan ziyade EuroLeague şampiyonunu ve Yunanistan Ligi şampiyonunu hatırlayacaklar. Süper Kupa bir nevi hazırlık turnuvası gibi, elbette kazanmak istiyoruz ama önce yarı finali geçmemiz lazım. Kazanırsak sonrasında rakibimizin kim olacağını göreceğiz. Yine de Süper Kupa’yı kazanmak, bu sezona dair en büyük hedeflerimizden biri değil.”
EH: Panathinaikos’un başına geçtiğiniz için Olympiakos koçu Georgios Bartzokas’ın endişelenmesi gerektiğini söylemiştiniz. Bu bir akıl oyunu muydu?
“Hayır, bu sadece bir şakaydı. Elbette Georgios Bartzokas harika bir koç, ona çok büyük saygı duyuyorum. Yine de bence iki sezon önce yarı finali Vasilije Micic’in son saniye üçlüğüyle kaybetmesini hala unutmamıştır, ayrıca geçtiğimiz sezon finali Real Madrid‘e benzer şekilde kaybetti. Eğer onun yerinde ben olsaydım rakibim olarak önemli bir koçun göreve gelmesinden dolayı endişelenirdim. Olympiakos, Yunanistan’da son iki sezonu domine etti. Muhtemelen ben Panathinaikos’a imza attığım zaman kaliteli bir kadro kurulacağını biliyorlardı, benim nasıl bir koç olduğumu herkes biliyor. Ergin Ataman’ın Panathinaikos’a sırf öylesine gelmeyeceğini de biliyorlardı, ben buraya kazanmak ve Olympiakos’u yenmek için geldim. Bu durum Yunanistan’da son iki yılı domine eden kulübü endişelendirmiş olabilir. Bu yıl işlerinin kolay olmayacağını söyleyebilirim.”
🎤 Röportaj: John Rammas
🎥 Kamera: Stathis Pavlidis
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!