by Bilal Baran Yardımcı & Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Bu yaz hem koç ekibinde hem de kadroda önemli değişiklikler yaşayan Anadolu Efes, yeniden Avrupa’nın zirvesine oynamak için iddialı bir kadro kurmuş durumda.
Buna karşın Efes, geçtiğimiz sezondan bazı oyuncularıyla yola devam ediyor. Geçen yaz Maccabi Tel Aviv’den transfer edilen Hırvat pivot Ante Zizic de takımda kalan isimlerden bir tanesi.
Geçtiğimiz sezon inişler ve çıkışlar yaşasa da Hırvat uzun, hazırlık döneminin düzenli süre alan isimlerinden biriydi. Yeni sezonda Zizic’in göstereceği performans, Efes’in uzun rotasyonundan alacağı katkı bakımından çok kritik olacak.
Şu sıralar takımı ile çalışmalarını sürdüren Ante Zizic, kulübünün düzenlediği medya gününde Eurohoops’un sorularını yanıtladı.
Eurohoops: Aslında geçtiğimiz sezon size yönelik beklentiler büyüktü. Takım üst üste iki kez EuroLeague’i kazanmıştı ve yine en büyük favoriler arasında görülüyordu. Buna karşın EuroLeague’de işler beklendiği gibi ilerlemedi, sence bunun sebepleri nelerdi?
“Takım kimyasıyla ilgili çok bir şey söylemek istemiyorum ama sezon içerisinde ciddi inişler ve çıkışlar yaşadık, çok sayıda yakın skorla geçen maçı kaybettik. Yine de bence ana sorun yaşadığımız sakatlıklar ve çok az tam kadro olarak oynayabilmemizdi. Sezon içerisinde kritik maçlarımızın önemli kısmını Larkin veya Micic olmadan oynadık, bilindiği üzere bu ikilinin oyun planı üzerindeki etkisi çok büyüktü. Bu ikiliden biri bile olmadığı zaman işler bizim için zorlaşıyordu. Sonuç olarak takım üst üste iki kez EuroLeague’i kazanmıştı ve bize yönelik beklentiler fazlaydı, sezon içerisinde kaybetmememiz gereken bazı maçları kaybettik. Yine de basketbol bu, bazen böyle şeyler olabiliyor.”
EH: Bahsettiğin gibi takım için Larkin ve Micic’in önemi çok büyüktü. Belki de bu durum Maccabi dönemine kıyasla boyalı alanda çok sık topla buluşamamış olmana yol açtı. Sence bu yıl koç Erdem Can’ın gelişiyle birlikte takımdaki rolün değişecek mi?
“Geçtiğimiz sezona kıyasla daha iyi bir takım olacağımızı umuyorum. Yeni bir sisteme adapte olmaya çalışıyoruz, artık geçtiğimiz sezona kıyasla topu daha çok dolaştırmaya ve daha hızlı oynamaya çalışıyoruz. Bu nedenle topla geçtiğimiz sezona göre daha çok buluştuğumu söyleyebilirim, yine de neler olacağını göreceğiz. Önümüzde çok uzun bir sezon var, sabırlı olmalı ve koçun bizden istediklerini en iyi şekilde sahaya yansıtmalıyız. Birbirimize uyum sağladıkça daha iyiye gideceğimize inanıyorum.”
EH: Hazırlık döneminde Erdem Can’ın ikili oyun savunmasında senden ‘hedge’ yapmanı istediğini gördük. Geçtiğimiz sezon ise ikili oyun savunmalarında sürekli ‘drop’ yapıyordun. Sence hedge savunması oyunun için daha mı uyumlu?
“Aslında Maccabi’de oynarken de ikili oyun savunmasında sıkça ‘hedge’ yapıyordum, koç Ioannis Sfairopoulos benden bunu talep ediyordu. Geçtiğimiz sezon ise ikili oyunları aslında takım olarak savunmaya çalışıyorduk, koç Ataman’ın savunmada yıllardır uyguladığı sistem buydu. Ortada işleyen bir düzen olduğu için haliyle sırf ben geldim diye bunu değiştirmedi. Yine de bazı ikili oyun savunması tarzlarının oyunuma daha çok uyduğu doğru, koçun benden istediklerini en iyi şekilde uygulamak için çalışıyorum.”
EH: Geçtiğimiz sezon daha çok süre alman gerektiğini düşündün mü?
“Aslında bu soruyu cevaplamak benim için kolay değil, geçtiğimiz sezon takım olarak birçok iniş çıkış yaşadık. Anadolu Efes’e gelirken sahada elimden gelenin en iyisini yapmaya hazırdım, ayrıca takımda birçok önemli oyuncu da vardı. Maçlara göre rotasyonlar değişiklik gösterebiliyor, bir oyuncu o gün çok iyiyken bir diğeri ise çok iyi bir maç geçiremeyebiliyor. Aslında kariyerimin önceki dönemlerinde ne kadar süre alacağımı biliyordum ve kendimi mental açıdan buna göre hazırlıyordum. Geçen sezonun ise alışık olduğumdan daha farklı ilerlediğini söyleyebilirim.”
EH: Bu yaz kulüpte önemli değişiklikler yaşandı. Koç değişti, ayrıca takıma yeni oyuncular eklendi. Şu ana kadar bu yeni döneme dair gözlemlerin neler? Ergin Ataman ve Erdem Can’ın farkları hakkında gözüne çarpan noktalar oldu mu?
“Erdem Can’ın takıma yeni bir enerji getirdiğini söyleyebilirim. Elbette taktiksel açıdan bazı değişiklikler oldu, ayrıca iletişim yöntemlerine dair bazı şeyler değişti. Erdem Can burada bir aile ortamı yaratmaya çalışıyor, hepimizin ortak noktada buluşması için çabalıyor. Bu hoşuma gitti çünkü önümüzde uzun bir sezon var, her zaman inişler ve çıkışlar olacaktır. Asıl önemli olan ise işler kötü gittiğinde bile ortak hareket edebilmektir. Ayrıca takımımıza birçok yeni oyuncu katıldı, şu ana kadar oluşan ortamdan dolayı çok mutluyum. Yeni sezonu heyecanla bekliyorum.”
EH: Koç Erdem Can’la yeni sezondaki rolüne dair konuşma fırsatın oldu mu? Bu sezon daha çok süre almayı bekliyor musun?
“Sahada kalmak istiyorsam önce bunu hak etmem gerekir, hiçbir koç bir oyuncuya durup dururken süre vermez. Yani ne kadar süre alacağım aslında bana bağlı, maçlarda ve idmanlarda elimden gelenin en iyisini yapacağım. Sonrasını göreceğiz.”
EH: Vasilije Micic bu yaz takımdan ayrıldı, yerine ise Darius Thompson geldi. Thompson, EuroLeague’in en iyi pasörlerinden bir tanesi. Sence tüm oyuncuları işin içine dahil edebilmek açısından Thompson, Efes için daha doğru bir profil mi?
“Thompson’ın işi kolay olmayacaktır çünkü Vasa, bu takımda iki kez EuroLeague şampiyonluğu yaşadı. Takımda olduğu süreçte Efes’in maçlar kazanması için çok büyük katkıları oldu, bu nedenle Darius’un gelip Vasa’nın boşluğunu doldurması kolay olmayacaktır. Yine de dediğin gibi Darius çok iyi bir pasör, ayrıca kadromuzda çok yetenekli oyunculara sahibiz. Onun gibi takım arkadaşlarına pozisyon hazırlayabilen bir oyuncunun aramıza katılması işimizi kolaylaştıracaktır. Bence bu çok önemli bir nokta çünkü başarı için her oyuncunun katkı vermesi lazım, sezon içerisinde yoğun maç takviminin de etkisiyle sakatlıklar ve istikrar sorunları olabiliyor. Bu nedenle her oyuncudan gelen katkıya ihtiyaç var. Sahada boşta olduğunuz zaman sizi anında görüp pası veren bir takım arkadaşınız olduğu zaman bu durum öz güveninizi arttırır.”
EH: Sence Vasa için Oklahoma City Thunder doğru adres miydi? Sence Vasa NBA’de başarılı olabilecek mi?
“Vasa için çok mutluyum çünkü sonunda NBA’e gidebilmek için aradığı fırsatı buldu, bu şansı elde etmeyi fazlasıyla hak etmişti. Dünyanın en iyi ligine gitmesi bence onun adına mantıklı bir karardı. Avrupalı bir oyuncu olarak NBA’e gittiğinizde asla ne olacağını bilemezsiniz, yine de Thunder yetkilileri onu uzun süredir takip ediyorlar ve yeteneklerinden haberdarlar. Eğer istediği süreleri bulabilirse iyi oynayıp katkı vereceğinden eminim. Yine de NBA’de şans bulup bulamayacağı çok kritik bir konu, umarım her şey onun için iyi gider ve potansiyelini sahaya yansıtma şansını bulabilir.”
EH: Tıpkı Vasa gibi Balkan bir oyuncu olarak geçmişte NBA’i deneyimleme fırsatın oldu. Micic NBA’e gitme kararını almadan önce seninle konuştu mu?
“Evet, konuştu. Aslında Vasa’yı uzun süredir tanıyordum ama geçtiğimiz sezon aramızda daha iyi bir bağ oluştu. Sonuçta aynı dili konuşuyoruz ve benzer kültürlerde yetiştik. NBA’e gitmeyi ne kadar istediğini biliyordum ve gitmeden önce NBA hakkında sıkça konuştuk. Üç sezon boyunca NBA’de oynadım ve orada işlerin nasıl olduğunu az çok biliyorum. Ona ‘dinle, Avrupa’da başarmadığın herhangi bir şey kalmadı. Bu yüzden senin için NBA’e gitmek mantıklı bir karar’ dedim. Bundan sonrasının nasıl ilerleyeceği ona bağlı.”
EH: Bu yaz Olimpiyat Ön Elemeleri’nde ve geçtiğimiz sezon EuroBasket’te seni Hırvatistan Milli Takımı’nda görmedik. Aslında takım için fazlasıyla önemli bir oyuncu olabilecekken kadroda yoktun, bunun sebepleri neydi?
“Sanırım geçen yıl EuroBasket’te koç bana ihtiyaç duymadı, bu yıl ise koçla konuşup Milli Takıma gelemeyeceğimi söyledim. Sezon içerisinde belimden sakatlık sorunları yaşamıştım ve bu yüzden yeni sezona en iyi şekilde hazırlanmak istedim. Ayrıca Haziran ayının sonlarına doğru eşim doğum yaptı, açıkçası ailemin yanında kalmak ve bel sakatlığımı iyice atlatıp yeni sezona hazırlanmak istedim.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!