by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
37 yaşındaki Salah Mejri, artık kariyerinin sonuna yaklaştığını görüyor. Şu anda bir takımı bulunmayan 2.18’lik pivot arkasında izler bırakmayı başardı.
Real Madrid‘de oynayan, EuroLeague’i kazanan, NBA’e giden ilk Tunuslu ve ilk Arap. On sekiz yaşına kadar eline basketbol topu almamış bir insan için hiç de fena değil. AS Gazetesi’ne açıklamalarda bulundan Salah Mejri; basketbol kariyerine, Luka Doncic ile ilişkisine ve Real Madrid günlerine değindi.
Real Madrid’den ayrılalı dört yıl oldu. Hayat nasıl gidiyor?
Real Madrid’den sonra Çin’e gittim ve orada sakatlanmadan önce birkaç maç oynadım. Sonra bir yıl Tunus’ta, birkaç yıl Kuveyt’te, birkaç ay da Lübnan’daydım… Ve tabii ki milli takımdaydım. Şimdi oynamıyorum ve bir daha oynayacağımı da sanmıyorum.
Yani emekliliği düşünmeye başladınız bile.
Evet, emekli olmayı düşünüyorum. Tabii bir NBA ya da EuroLeague takımından fırsat çıkmazsa, ki böyle bir şey olmayacak (gülüyor).
Yedi ülkede oynadın, farklı basketbol kültürlerini tanıdın. Sizce iyi bir kariyeri oldu mu?
Neredeyse tüm kıtalarda oynadım, Afrika, Avrupa, Asya ve Amerika. Basketbola 18 yaşında başlayan, daha önce hiç topa dokunmamış ve basketbolun olmadığı bir ülkede yaşayan birisi için iyi bir kariyerim olduğunu düşünüyorum. Umarım gelecek nesil her şeyin mümkün olduğunu hayal edebilir.
Real Madrid’e ve NBA’e giden ilk Tunuslu oyuncusunuz ayrıca.
Evet, EuroLeague’i kazanan ilk Arap ve bir Arap ülkesinde doğup büyüyen ve NBA’de oynayan ilk oyuncuyum. Bu yola girmek çok karmaşık, herkesin hayali.
İspanya’ya Obradoiro ile geldin. Geçen yıl taraftarlar seni kulüp tarihinin en iyi takımına dahil etti. Santiago’da geçirdiğiniz o yıla dair ne gibi anılarınız var?
Hayatımın en iyi yılı olabilir. Çok iyi oynadım, iyi bir takımdık. Oradaki insanlarla çok iyi bir ilişkim var, hâlâ onlarla konuşuyorum. İspanya’da yükselen yıldız ödülünü kazandım ve ilk kez playofflara kaldık. Benim için çok özel bir yıldı ve beni Obradoiro’nun en iyi 12 oyuncusu arasına seçtikleri için çok mutluyum.
Luka Doncic, Madrid’de ilk maçına çıktığında oradaydın. Soyunma odasında bu çocuğun ne kadar ileri gidebileceğinden bahsediyorlar mıydı?
Çocuk çılgınca şeyler yapıyor, her maçta yeni bir seviyeye çıkıyor. Hem de dünyanın en iyi oyuncularına karşı. Ama eminim pek çok kişi onun özel bir adam olduğunu biliyordu. Onu bir kez Kanarya Adaları’nda, Endesa Gençler Kupası’nda görmüştük ve çok kolay bir şekilde 40 sayı atmıştı. Bu yüzden Pablo Laso onu bizimle istedi. Bir oyuncu sakatlanmıştı, Valencia‘ya karşı oynanan rövanş maçında bizimle oynamaya geldi. Onun özel olduğunu biliyorduk ama bu kadar ileri gideceğini bilmiyorduk. En azından ben bilmiyordum.
2015’te Dallas’a gittin, 2018’de Doncic geldi. Mavs‘te aynı yıl denk geldiğinizde, üç yıldır görmediğiniz bu çocukla ilgili en çok dikkatinizi çeken şey neydi?
Hâlâ çok alçakgönüllü, çok iyi bir çocuktu. 19 yaşında bir çocuktu. Ben 19 yaşındayken top sürmeyi bile bilmiyordum (gülüyor). Avrupa’nın en iyi oyuncusuyken, draftta üçüncü sırada seçilmişti. Kişiliğinde hiçbir şey değişmemişti ama oyununda çok şey değişmişti. İnsanlar onun atletik bir oyuncu olmadığını, hareket kabiliyetinin iyi olmadığını söylüyor ama o 40 sayı atmaya devam ediyor. Atletik bir oyuncu olursa neler olabileceğini bir düşünün.
Sizce Doncic kariyerini Real Madrid’de tamamlamak ister mi?
Size biraz komik bir şey söyleyeceğim. Luka kaybetmekten nefret eder. Dallas’a ilk geldiğinde Nowitzki sonrası yapılanma sürecine giriliyordu, bu yüzden takım maç kaybediyordu. Her kaybettiğimizde bana şöyle derdi: “Artık Real Madrid’e geri dönmek istiyorum. Orada her gün kazanıyoruz, burada ise her gün kaybediyoruz.” Real Madrid’i ve şehri çok sevdiğini, bu kulübe büyük bir sevgi beslediğini biliyorum ve bir gün geri döneceğine inanıyorum.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!