Shane Larkin’den Eurohoops’a: En İyi ‘Shane’i mi İzliyoruz? Erdem Can’a Gelen Eleştiriler, Barcelona Hikayesi ve Daha Fazlası

2024-01-19T14:41:50+00:00 2024-01-19T14:41:50+00:00.

Meliksah Bayrav

19/Oca/24 14:41

Eurohoops.net
shane-larkin

Anadolu Efes’in yıldızı Shane Larkin, Eurohoops’un sorularını yanıtladı.

by Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net

Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın! 

Turkish Airlines EuroLeague’in 22. hafta müsabakasında temsilcimiz Anadolu Efes, zorlu rakibi Barcelona’yı 98-74 gibi farklı bir skorla mağlup etti. Böylelikle Efes, Play-In ve Playoff yarışı için çok kritik bir galibiyet aldı.

Efes kariyeri boyunca Barcelona maçlarını çok seven Shane Larkin, 33 dakika süre aldığı karşılaşmayı 15 sayı, 2 ribaund, 8 asist ve 24 verimlilik puanı ile tamamladı.

Yıldız oyuncu, aldıkları bu kritik galibiyetin ardından Eurohoops’un sorularını yanıtladı.

Eurohoops: Öncelikle tebrikler, sizin için bir mesaj galibiyeydi. Barcelona gibi ligin en iyi takımlarından birini ikinci yarıda dağıttınız. Bugünü nasıl değerlendirirsin?

“Evet, güzel bir galibiyet oldu. Dediğin gibi Barcelona EuroLeague’de sezonun en iyi takımlarından biri. Üst düzey bir basketbol oynuyorlar, takım olarak bir arada mücadele ediyorlar. Yine de bugün gerçek seviyemizi ve nasıl bir takım haline gelebileceğimizi gösterdiğimizi düşünüyorum. Sonuna kadar mücadele ettiğimizde ve agresif oynadığımızda çok tehlikeli bir takım olabiliriz. Ayrıca sanırım bu sezon ilk kez tam kadroya yakın oynadık, sezon boyunca çok fazla sakatlık sorunu yaşadık. Eksilenler ve aramıza katılanlar oldu. Yine de bugün tam kadroya yakındık ve halen tam anlamıyla ritim bulabilmiş değiliz. Mesela Will (Clyburn) sakatlıktan döndü ve ritim bulmaya çalışıyor. Sonuç olarak bugün neler yapabileceğimizi gösterdiğimizi düşünüyorum, yine de gelişmeye devam etmeli ve nereye kadar gidebileceğimizi görmeliyiz.”

EH: Sezonun ilk yarısında çoğu maçı deplasmanda oynadınız, ikinci yarıda ise ağırlıklı olarak iç sahada oynayacaksınız. Bugün Anadolu Efes taraftarlarıyla arandaki bağın ne kadar kuvvetli olduğunu gördük, galibiyeti onlarla kutladın. Bu takımın lideri olarak taraftarlarla arandaki bağ senin için ne kadar önemli?

“Elbette çok önemli. Bugün taraftarlarımız sezon içerisinde yaşadığımız iniş çıkışlara rağmen yine yanımızdalardı, onların salonu doldurup destek olmaları bize ekstra enerji veriyor. Sahada işler kötü giderken veya yorulunca dönüp tribüne bakıyorsunuz, taraftarların bağırdıklarını ve tezahürat yaptıklarını görüyorsunuz. Tribündeki enerjiyi hissediyorsunuz ve bu da motivasyonunuzu yukarı çekiyor. Ben çok uzun süredir bu takımın bir parçasıyım, bu süreçte taraftarlarımız bize hep destek oldular ve bugün yine şampiyon olduğumuz yıllardaki gibi coşkululardı. Bu yüzden içerisinde bulunduğumuz bu yeni dönemde takım olarak gelişmeli ve taraftarlarımızın desteğini hissetmeye devam etmeliyiz. Bunu yaptığımız sürece özel bir takım olmaya devam edebiliriz.”

EH: EuroLeague’de takvim hep çok yoğun ama üst üste iki kez çift maç haftasına çıkmak ve bu süreçte lig tarihinin en uzun maçını oynamak (Real Madrid) muhtemelen sizi yormuştur. Elbette bir yandan Basketbol Süper Ligi’nde de oynamaya devam ediyorsunuz. Bu kadar yoğun bir takvimle nasıl başa çıkıyorsun? Bu kadar çok maç oynamanız hakkındaki düşüncelerin neler?

“Kesinlikle çok zorlayıcı bir durum. Bence EuroLeague üst üste iki çift maç haftası oynatmak istiyorsa takımlar mutlaka iki maçtan birini iç sahada oynamalılar. Bence çift maç haftalarında bir iç saha, bir de deplasman maçı olursa her şey daha kolay olur. Üst üste iki çift maç haftasında oynadığımız ilk üç maçı deplasmanda oynadık, bu durum gerçekten çok zorlayıcıydı. Yine de günün sonunda takvimimiz bu şekilde, burada oturup takvimden şikayet etmek için yeterince zamanımız yok. Oyuncular olarak üst seviyede performans verebilmek için vücudumuza bakmalı ve mental açidan güçlü olmaya çalışmalıyız. Bazen işler kolay olmaz, buna rağmen mental açıdan güçlü kalmanız gerekir.”

EH: Seninle bir konuyu konuşmak istiyorum. Bence şu an izlediğimiz en iyi Shane Larkin’i izliyoruz, bunu biraz detaylandırmaya çalışacağım. NBA’de de bunu gördük: Curry, LeBron, Kobe gibi yıldızlar yıllar geçtikte atletizmlerinden, gösterişlerinden biraz kaybetseler de yıllarca en üst seviyede oynamanın getirdiği olgunluk ve tecrübeyle en iyi hallerine geldiler. Bence bu durum senin için de geçerli ve bu yüzden en iyi Larkin’i izliyoruz, sen bu görüşe katılıyor musun? Bakış açın nasıl?

“Bence şu an geçmişe göre oyunu çok daha iyi anlıyorum. Ayrıca oyuna geçmişe kıyasla çok daha fazla alanda etki edebiliyorum. Mesela iptal edilen sezonda (2019-20) çok üst seviyede oynuyordum ama oyuna daha çok skorerlik yönümle etki ediyordum. Bence şu an oyunu daha iyi anlıyorum, artık oyunu zorlamak yerine savunmaları okuyabildiğimi düşünüyorum. Eğer rakip savunma benim bazı şeyleri iyi yapmama engel olmaya çalışıyorsa takımıma o spesifik nokta yerine farklı alanlarda yardımcı olmaya çalışıyorum. Bu nedenle üst düzeyde oynadığımı düşünüyorum. Yeni koçun sistemini anladıktan ve takım arkadaşlarımı çözdükten sonra son birkaç ayın benim için gerçekten iyi geçtiğini düşünüyorum. Görüşün için teşekkür ederim ve çoğunluğun görüşü de bu yöndeyse bunun için de teşekkür ederim.

EH: Peki sen katılıyor musun?

“Evet, olgunluk bakımından son birkaç aydaki halimin kariyerimdeki en iyi halim olduğunu düşünüyorum.”

EH: Bir şey daha eklemek istiyorum, bundan dört sene önce EuroLeague’in sayı rekorunu (51) kırmana rağmen en iyi halinin şu anki halin olduğunu söylüyorum…

Evet, bence şu an o zamanlara göre daha istikrarlı oynuyorum. Artık sadece ‘skor patlamasından’ ibaret değilim, oyunun iki yönüne de etki etmek, takım arkadaşlarımı işin içine sokmak, rakip savunmaları okumak ve takım arkadaşlarıma pozisyon hazırlamak için farklı yollar bulmak gibi konularda daha iyiyim. Bence geçmişe göre oyunu daha iyi okuyorum ve anlıyorum, oyuna etki etmek için sadece atletizmimi kullanmıyorum. Evet, sezonun ilk 5-6 maçından bahsetmiyorum ama son 12, 13 maçtır muhtemelen kariyerimin en iyi basketbollarından birini oynuyorum.”

EH: Profesyonel oyuncular olarak her daim kendinizi motive etmenin bir yolunu buluyorsunuz. Yine de farklı bir gözlemim var, Barcelona’ya karşı hep çok iyi oynuyorsun. Onlara karşı oynarken ekstra bir motivasyonun var mı?

Evet, aslında bir tür ekstra motivasyonum var çünkü Baskonia‘da oynadıktan sonra Barcelona ile sözleşme imzalamıştım. İspanya’da ‘Tanteo’ diye bir kural var. Barcelona, Baskonia ile olan kontratımdaki çıkış bedelini devreye sokmuştu. Yine de bundan sonraki yedi günlük süreçte oyuncular, dünyanın herhangi bir yerindeki takımla sözleşme imzalayabiliyorlar. Ben de bu süreçte Boston Celtics ile imzalamıştım. Aslında Barcelona’ya karşı herhangi bir duygum yok. Halen Barcelona’yı seviyorum ama onlara ‘takımınızda böyle bir oyuncu olabilirdi’ duygusunu hissettirmek beni biraz motive ediyor. Sonuç olarak anlaşma olmadı ve bu yüzden onlara karşı hep iyi oynamak istiyorum. Yani dediğim gibi onlara karşı en ufak bir kötü düşüncem yok, bence Barcelona harika bir kulüp. Organizasyonları ve bu sezonki oyunları bence çok iyi. Yine de onlarla sözleşme imzalamış olmama rağmen orada hiç oynamamış olmak beni motive ediyor.”

EH: Koç Erdem Can’ın yoğun fikstüre ve sakatlıklara rağmen yaptığı işe dair düşüncelerini merak ediyorum. Elbette şu an çok iyi bir sıralamada değilsiniz ama önünüzde nispeten kolay bir fikstür var. Ayrıca koç Erdem Can, sosyal medyada çok ağır eleştiriler alıyor. Takımın lideri olarak bu konuya dair ne düşünüyorsun?

“Bence koça yönelik eleştirilerin büyük kısmı adil değil. Günün sonunda koçun takımın nasıl oynamasını istediğine dair spesifik bir vizyonu var. Takımımızın nasıl oynamasını, nasıl görünmesini ve nasıl bir yapı oluşturmak istediğine dair bir vizyonu var. Burada istediklerini inşa edebilmesi için zamana ihtiyacı var. Bu sezon ritim yakaladığımızda üst üste maçlar kazandık, sanırım bir dönem yedi maçın beşini kazanarak altıncı sıraya yükseldik ve sonrasında ‘boom’, iki hafta içerisinde altı oyuncumuz sakatlandı. Yine de günün sonunda çabalıyoruz , yeni oyuncuları aramıza katmaya çalışıyoruz, sakatlarla ve kalanlarla birlikte yeni bir takım oluşturmaya çalışıyoruz. Ayrıca koça elinde fikirlerini, stratejilerini ve bu kulüp için yapmak istediklerini uygulayabilecek bir kadro yokken bu kadar sert eleştiriler yapmanın adil olmadığını düşünüyorum. Erdem Can’a tamamen inanıyorum, bence o harika bir koç. Bence takım için harika prensipleri var, bizi umursuyor. Basketbola tutkusu çok büyük. Ayrıca şu an tam kadro haline gelmeye yakınız ve daha sağlıklı bir hale geliyoruz. Bu nedenle artık asıl görüntümüzün ne olduğunu görebiliriz. Burada herkes koça karşı sabırlı, başkanımız koça karşı sabırlı. Bundan sonrası için gelişmeye devam etmeli, her geçen gün daha iyiye gitmeli ve sahip olduklarımızın ligin en iyi takımlarından biri olmak için yeterli olduğunu göstermeliyiz. Bence koç Erdem Can, bu açıdan şu ana dek harika bir iş çıkardı. Umarım bundan sonra daha başarılı olup gelişmeye devam edebiliriz.”

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!