by Toprak Kağnıcı / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
2018 yılından bu yana ülkemizde Fenerbahçe Beko için ter döken Tarık Biberovic, bu süreçte her daim çok potansiyelli bir genç oyuncu olarak görülse bile beklenen çıkışı yakalayamamıştı. Bu sezon ise işler pozitif yönde değişmeye başladı.
Özellikle Saras Jasikevicius’un takımın başına geçişinden sonra ana rotasyonun önemli bir parçası haline gelen Tarık, Fenerbahçe’nin Final Four’a uzanan yolculuğunun baş aktörlerinden biri olmayı başardı.
Şu sıralar takımıyla Final Four için hazırlıklarını sürdüren Tarık Biberovic, Eurohoops’un sorularını cevapladı.
Eurohoops: Bundan iki yıl önce Eurohoops’a verdiğin bir röportajda ‘bu yılın patlama yılın olacağını’ söylemiştin. Asıl patlamayı ise bu sezon yaptın ve şu an karşımızda Avrupa’nın en özel yeteneklerinden biri olarak duruyorsun. Bunun hakkında ne söylemek istersin?
“Öncelikle sözlerin için teşekkürler. Benim için uzun süren bir serüven oldu, bundan 5-6 sene önce Fenerbahçe’ye geldiğimde elbette bu işin kolay olmayacağını biliyordum. Bulduğum fırsatları değerlendirmeye çalışıyorum, bu işte başarılı olmak için istikrarlı olmak, formayı ne kadar çok istediğini göstermek ve her daim mental ve fiziksel açıdan hazır olmak gerekiyor. Şu an bu noktada olduğum için gerçekten çok mutluyum ama henüz tatmin olmuş değilim, sonuçta bu daha bir başlangıç.”
EH: Bu sezon bambaşka bir Tarık izliyoruz, rol oyunculuğundan liderliğe doğru evrilmeye başladın ve bu sürece tanıklık etmek çok keyifliydi. Peki sen takım içindeki en önemli parçalardan biri olduğunu hangi maçtan sonra anladın?
“Aslında pek öyle bir şey hissetmedim, ben yalnızca hocamızın benden istediği rolü sahaya yansıtmaya çalışıyorum. Bence liderlik işi maçlara göre değişiyor, takımda o kadar yetenekli ve kaliteli oyuncular var ki her maç bir başkası ön plana çıkıyor. Elbette benim de ön plana çıktığım bazı maçlar oldu. Ana oyunculardan biriymiş gibi hissetmedim ama dört İspanyol takımına karşı oynadığım maçlarda başka bir performansımım olduğunu düşünüyorum.”
EH: Fenerbahçe bu sezondan önce en son 2019’da Final Four’a kalmıştı, sen de o kadronun bir parçasıydın ve iki maçta toplam 10 dakika süre almıştın. Tabii ki o günlerden bu yana çok fazla şey değişti, sen bu süreci nasıl anlatırsın?
“Tabii bu süreçte hem oyuncu, hem de insan olarak çok değiştim. 18 yaşında bir çocukken Final Four’a gitmiştim, EuroLeague’de daha önce bunun bir örneği var mı bilmiyorum. Sonraki yıllarda yaşadıklarımızdan dolayı Final Four’a kalmanın ne kadar önemli bir şey olduğunu iyice anladım, bunun kıymetini çok iyi biliyorum. 2019’dan bu yana çok şey değişti, bu anın kıymetini bilmeye devam edeceğim.”
EH: Şu an 2019’daki kadrodan sadece üç oyuncu var; Melih Mahmutoğlu, Marko Guduric ve sen. Bu iki oyuncu ve Marko Guduric’in takım içerisindeki liderliği hakkında neler söylersin?
“Marko, Fenerbahçe kariyerinde bazı şanssızlıklar yaşadı. Her daim takımın liderlerinden biri olmaya çalıştığını hepimiz biliyoruz ama sürekli kadrolar ve oyuncular değiştiği için bunu bir şekilde yapamadı. Bu sezon liderlerimizden biri ama ona yardımcı olan Nick Calathes, Scottie Wilbekin gibi oyuncularımız da var.”
EH: Geçmiş röportajlarından birinde ‘NBA’i deneme düşüncesinin kafanda olduğunu ve tarzının oraya uyduğunu’ söylemiştin. Peki zamanlaması hakkında bir düşüncen var mı? Kendini ne zaman NBA’de görüyorsun?
“Hazır olduğum zaman ama ne zaman hazır olurum bilmiyorum. Şöyle bir durum var, bu konu hakkında verdiğim röportajda söylediğim sözler sanırım yanlış anlaşıldı. Elbette NBA’in bana ihtiyacı yok, sonuçta orada her türden yetenek var. Yine de benim gibi fizikli, üçlük atabilen ve savunma yapabilen oyuncular, NBA’e daha uygun profiller oluyorlar. Mesela NBA Playoffları’na baktığımız zaman her takımda bu tür 2-3 oyuncu olduğunu görüyoruz. Yine de benim için en uygun zaman ne zaman olur bilmiyorum, şu an Fenerbahçe’de çok mutluyum.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!