Ergin Ataman: “Koçluk Kariyerim Bittiğinde Galatasaray’da Başkanlığa Oynayacağım”

2024-06-17T17:38:55+00:00 2024-06-17T17:38:55+00:00.

Bilal Baran Yardımcı

17/Haz/24 17:38

Eurohoops.net
ataman-Panathinaikos-Olympiacos (2)

Ergin Ataman, İspanyol basınına çarpıcı açıklamalar yaptı.

by Eurohoops Team / info@eurohoops.net

Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!

Geçtiğimiz yaz Panathinaikos‘un başına geçerek yeni bir maceraya atılan koç Ergin Ataman, rüya gibi bir sezonu geride bıraktı.

Geçen sezonu EuroLeague’de 17. sırada bitiren Panathinaikos‘u şampiyonluğa taşıyan başarılı koç, Panathinaikos’u 12 sene sonra tekrar Avrupa’nın zirvesine oturttu. Ataman, kendi kariyerinde de üçüncü kez EuroLeague şampiyonluğunu elde etti.

Bu büyük başarının ardından Yunanistan Ligi finallerinde ezeli rakip Olympiakos’tu. Ataman’ın öğrencileri seride 2-0 geriye düştü fakat söz konusu Ergin Ataman ise hiçbir şey bitmiş değildi.

Nitekim öyle de oldu. Ataman ve öğrencileri, ezeli rakiplerini üst üste üç kez mağlup ederek Yunanistan Ligi’nde de şampiyonluğa ulaştı.

Rüya gibi geçen sezonun ardından koç Ataman, İspanyol gazetesi AS’a uzun bir röportaj verdi.

Koç Ataman’ın pek çok konuda çarpıcı açıklamalar yaptığı röportajdan açıklamalarını sizler için derledik.

AS: Tebrikler! EuroLeague’i kazandıktan sonraki ilk birkaç gününüz nasıldı? Telefonunuz susmamıştır muhtemelen.

Ataman: İnanılmazdı. İlk defa böyle bir kutlama deneyimledim. Çok etkileyiciydi. Real Madrid‘in futboldaki Şampiyonlar Ligi kutlamalarına benziyordu. Burada taraftarlarda büüyk bir basketbol kültürü var ve 12 yıl sonra kazanmanın ne anlama geldiğini çok iyi biliyorlardı. Bu onlar için de, Panathinaikos için de çok önemliydi. Kulübün muhteşem bir tarihi var fakat son yılları zor geçmişti. Bu yüzden böyle bir şeyi yaşamak inanılmaz bir tecrübe oldu. Sadece basketbol açısında değil, bu tarz olaylar iki ülke arasındaki -Türkiye ile Yunanistan- ilişkilerin de gelişmesine yardımcı oluyor. Cumhurbaşkanımız Bay Erdoğan beni sürekli arıyor. Bu sefer Bay Mitsotakis de aradı. Bir şampiyonluktan çok daha fazlasıydı. Atina’da tecrübe ettiklerim basketbolun da ötesinde.

AS: 15.000 PAO taraftarı tribünlerdeyken kazandınız.

Ataman: Sonuçlar güzel oldu evet ama ben takımın ve taraftarların gösterdiği karakterden ve enerjiden gurur duyuyorum. Normal sezon maçlarında da salonumuz doldu. Maccabi serisindeki 5. maça biletler satışa çıktığında direkt bitti ve sırada 100.000 insan vardı. Final Four Wembley’de düzenlense tribünde 50.000-60.000 Panathinaikos taraftarı olurdu. Herkes orada olmak istedi. Final maçı için Olympiakos ile Fenerbahçe taraftarlarından biletler aldılar. Atmosfer inanılmazdı. Ayrıca takımlarını nasıl destekleyeceklerini de biliyorlar. Oyuncularımıza büyük enerji veriyorlar. Real Madrid‘den ilk çeyrekte 36 yedikten sonra dönmek kolay değil. O ilk çeyrekten sonra başka herhangi bir takım Madrid’in farka gideceğini kabullenebilirdi. Fakat takımın, benim karakterimiz ve tribünlerdeki seyircilerin desteği bizi maçın içine soktu. Berlin’deki atmosfer inanılmazdı. Daha önce böylesini görmemiştim.

Mucize diye bir şey yok. EuroLeague’i birden fazla kez kazanan bir koç için mucize yoktur. Sezon başında belki de şampiyon olmak mucize gibi gözüküyordu fakat ikinci yarıda harika takımlara karşı çok maç kazandık. Buraya gelene kadar 49 maç oynadık. Benim için mucize değildi.

AS: Kazandıktan sonra konuşmak kolaydır fakat öncesinde o kadar kolay değildir. İlk gün geldiğinizde ve oyunculara EuroLeague’i kazanacağınızı söylediğinizde tepkileri ne oldu?

Ataman: Atina’ya vardım ve ilk gün onlara şunları söyledim: ‘Dinleyin. Ben EuroLeague’i üst üste iki kez kazandım. Sadece geçen yıl başarısız oldum. Şu anda Panathinaikos’tayım, sizin için geldim. Sadece benim kazanacağına inandığım oyuncular burada’. Geçen seneki kadrodan sadece iki genç oyuncu ve Grigonis kalmıştı. Herkese hedefimizin Final Four olduğunu söyledim. Sezon içerisinde de her galibiyetten sonra onlara bunu tekrarladım. Sezonun sonuna doğru ise onlara ‘Ligi ikinci sırada bitirelim. Size garanti ediyorum ki ikinci bitirirsek şampiyon olacağız’ demiştim. İşe yaradı (gülüyor)!

AS: Takımın yeni olduğundan bahsettiniz. Şampiyon olacak takım nasıl kuruldu? Sani Becirovic ve Başkan Giannakopoulos ile konuşuyor muydunuz? Hangi oyuncuların geleceğine nasıl karar verdiniz?

Ataman: Haziran ve temmuz aylarında her hafta bir araya geldik. Başkan Giannakopoulos, Sani Becirovic, Dimitris Kontos ve ben. Onlara beğendiğim isimleri söyledim, onlar da gözlemlerini yaptılar. Oyuncular üzerine çalıştım ve menajerlik şirketlerine ulaşmadan önce bazılarının eski takımlarıyla, eski koçlarıyla konuşup karakterleri ve kişilikleri hakkında bilgiler aldık. Benim için iyi bir oyuncu olması önemlidir fakat en önemli şey bir takım oyuncusu olmasıdır. Sadece kendiniz için oynarsanız şampiyon olamazsınız. İlk transferimiz Mathias Lessort oldu. Onunla dört-beş kez telefonda konuştum. Onu Panathinaikos’a gelmeye ikna etmek zor oldu. Fakat Lessort geldikten sonra her şey çok kolaylaştı. Diğer oyuncular da gelmeye başladı. Sonra Sloukas‘ı aldık. Dürüst olmam gerekirse başkan bana ilk ‘Sloukas‘ı beğeniyor musun?’ diye sorduğunda ‘Tabii ki’ demiştim ama bu transferin mümkün olacağını düşünmezdim. Sonra bana beklememi ve başka oyun kurucuyla anlaşmamı söylediler. Ben de Başkan Giannakopoulos’a çok güvenirim. Özel bir şey yapmak istediğini biliyordum. Her gün bana beklememi söyledi, ben de bekledim. İmkansız gözüküyordu. Olympiakos’un yıldızıydı, biz ise Panathinaikos’tan bahsediyorduk. Fakat başkan ve Dimitris Kontos bunu başardı.

O dönemde Atina’ya giden bir uçakta Sloukas ile denk geldik. Kostas bana eşinin Panathinaikos’a gitmesinden korktuğunu söyledi. Kostas’ın eşi çok kibar bir kadın. Kostas’ın üzerinde çok etkisi var ve şu anda Panathinaikos’u çok seviyor. Çok önemli bir karardı. Bana ‘Bu kararı verecek cesareti sizden buldum’ dedi. Bu benim için çok önemli. Ben Kostas’a, Kostas da bana çok inanıyor. Bu oyun tarzından bağımsız, kazanmış olmamızdan bağımsız bir durum. Ona saygı duyuyorum çünkü inanılmaz profesyonel bir oyuncu. Soyunma odasında özel bir aurası var ve takımın geri kalanına çok etki ediyor.

AS: Hisler demişken… Herkes Real Madrid’i favori görüyor gibi hissettiniz mi?

Ataman: Normal sezon ve playofflardan sonra favori takım Real Madrid’di. Kadrolarında Campazzo, Tavares, Hezonja, Yabusele gibi oyuncular var. Fakat ben korkmamıştım. Yarı final ile final maçı arasında Madrid’in kaybettiği dört-beş maç izledim. Yenilmez değillerdi. Bizim oyuncularımıza öz güven aşılamamız gerekiyordu. Oğlum Sarp bana Real Madrid’i yenebileceğimizi, bizim ‘galaksi takımı’ olduğumuzu söyledi. Etrafınızdakilerin size güvenmesi çok önemlidir ve benim oğlum da bana çok enerji veriyor. Maçtan önce Madrid favoriydi. Dürüst olmam gerekirse ilk çeyrekten sonra biraz korktum da. Bu şekilde devam edersek 30-40 sayıyla kaybedeceğimizi düşündüm (gülüyor). Fakat biraz rotasyon yaptım, değişiklikler yaptım, Tavares de iki faul yaptı. Tavares korkutucu bir oyuncu. Ona karşı oynamak çok zor. Campazzo da faul problemine girdi. Campazzo ve Tavares olmadığında Real Madrid normal bir takım. Bu iki oyuncu sahadayken onları yenmek çok zor fakat onları sahadan çıkardığınızda Real Madrid’i yenebiliyorsunuz.

AS: Chus Mateo maçın ardından hakem yönetiminin kafa karıştırıcı olduğunu söyledi. Sizce bu durum geri dönüşünüzde rol oynadı mı?

Ataman: Mateo çok zeki bir adam. ‘Kafa karıştırıcı’ tabirini kullanmış. Ben olsaydım başka bir şey söylerdim ve ceza alırdım (gülüyor). Ciddi olacak olursak finalde doğru çalınmayan bazı düdükler olabilir fakat hakemler de ellerinden geleni yaptı. Belki bazı kararlar onlar aleyhine yanlış çıkmıştır, belki %60’a %40’tır. Maçlardan sonra koçların yaptığı açıklamalara çok saygı duyuyorum. Futboldaki gibi polis olup kimseye bir şey dedirtmemezlik yapamazsınız. Fakat ben final maçında hakemlerin hata yaptığını düşünmüyorum. Ellerinden geleni yaptılar. Fakat Mateo’nun düşüncesine saygı duyarım.

AS: Ayrıca çocukluk hayalinizin Madrid’in futbol takına karşı oynamak olduğunu söylemiştiniz…

Ataman: Ben büyük bir futbol hayranıyım. Galatasaray taraftarıyım. Ayrıca ortağım. Futbolu çok seviyorum. Size bir şey söyleyeyim mi? Şaka değil. Koçluk kariyerim bittiğinde Galatasaray‘da başkanlığa oynayacağım. Beni bu rolde isteyen önemli insanlar var. Birkaç yıl önce ben Galatasaray basketbol takımındayken başkan Aysal benden futbol takımını da yönetmemi istemişti. O zamanlar takımda Drogba gibi oyuncular vardı. Ben de ona ‘Başkan, oyuncuları hallederim ama çalışmam, hazırlanmam, lisansımı almam gerekiyor’ demiştim. Bana düşünmemi söylemişti. Bunun gerçekçi olmadığını biliyordum fakat durum böyleydi. Eğer futbolda basketbolda elde ettiğim başarıları elde etsem sizinle sahilden konuşuyor olmazdım. Arkamda gördüğünüz yatlardan biri benim olurdu.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

NBA gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!