by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Partizan’ın başındaki üst üste üçüncü senesini geçiren koç Zeljko Obradovic, efsanevi kariyerinin en kötü sezonlarından birini geride bıraktı.
Bu sezon EuroLeague’de ilk 10 sıranın dışında kalan Sırp ekibi; Sırbistan Kupası, Adriyatik Ligi ve Sırbistan Ligi şampiyonluklarını da ezeli rakibi Kızılyıldız’a kaptırdı.
Geride kalan bu kabus gibi sezonun ardından koç Zeljko Obradovic, Sırbistan’ın TV N1 kanalında yayınlanan 360 Derece isimli programa konuk oldu.
Başarısız geçen sezona dair konuşan Obradovic, şu ifadeleri kullandı:
“İnsanlar geride kalan sezon hakkında konuşurlarken doğal olarak benim hakkımda da konuşuyorlar, Zeljko Obradovic’in bu yeni Partizan projesindeki yerini ve temsil ettiklerini tartışıyorlar. Genellikle başarısız geçen bir sezonun ardından bir kulüpte ya koç, ya da oyuncular değişir. Kulübümüz bir karar aldı ve koçla devam etmeyi tercih etti, bana güvendiler. Ben de bu güveni haksız çıkarmamak için elimden gelen her şeyi yapacağım.”
Obradovic, maçlarda saha kenarındaki sert tavrına yönelik sorulan bir soruyu şu şekilde cevapladı:
“Bu tamamen oyuncularla benim aramda olan bir şey. Oyuncular, maçlarda yaptığım hareketlerin tamamen onlara yardım etme amaçlı olduğunu biliyorlar. Bu yüzden kişisel algılamıyorlar. Maçlardaki konsantrasyon seviyem her zaman çok yüksek. Verdiğim tepkilere gelecek olursak bu durum, oyuncuların sahada verdikleri kararlarla alakalı. Eğer bir oyuncuya bir şeyi 10 kez söylüyorsam ve 11. kez aynı hatayı yapıyorsa ortada bir sorun var demektir. Benim için sorun olan oyuncunun şut kaçırması değil, sahada hatalı bir karar vermesi. Şut kaçıyorsa bu benim sorunum demektir. Ayrıca bu hareketlerimin bir diğer sebebi de basketbola olan tutkum. Dürüst olmak gerekirse ben de zaman zaman saha kenarındaki hareketlerime şaşırıyorum. Yine de içimdeki tutku benden bile daha büyük, bençe oturup tüm maçı tepki vermeden izlersem yaptığım bir işin bir anlamı olmaz. Bunu yapacağıma koçluğu bırakıp günlerimi arkadaşlarımla vakit geçirerek veya keyif aldığım diğer şeyleri yaparak geçiririm.”
Zeljko Obradovic, kariyerindeki en üzücü yenilgi sorulduğunda şu yanıtı verdi:
“1999’daki İtalya (Avrupa şampiyonası, yarı final) maçını hatırlıyorum. Son bölümde top, Divac ve Bodiroga gibi fantastik oyuncularımızın ellerindeydi. Attıkları şutları kaçırdılar ve sonuç olarak kaybettik. Maç bittikten sonra koşarak soyunma odasına gittim ve ağlamaya başladım. Beni o an gören sadece bir kişi oldu, ondan gördüklerini kimseye söylememesini istedim. Benim için gerçekten çok üzücü bir andı. Ağlıyordum çünkü turnuvayı istediğimiz noktada bitirememiştik. Yine de o gün yaşadıklarım bir antrenör olarak tecrübe kazanmamı ve bu tür zorlu anlarda daha iyi reaksiyon vermeyi öğrenmemi sağladı.
İnsanlar bana bazen çalıştırdığım en iyi takımı soruyorlar. Onlara ‘Atlanta 1996, Yugoslavya’ cevabını veriyorum. Sasha Djordjevic, Zarko Paspalj, Sasha Danilovic, Vlade Divac, Zoran Savic… Kesinlikle çalıştırdığım en iyi takım buydu. 1996’dan sonra kadro değişmeye başladı, genç oyuncular takıma katıldı. Elbette zorlu anlar olacak, yine de kariyerimde zordan daha çok güzel anlar olduğu için şanslıyım. Geriye dönüp baktığımda oynanan bir sürü final ve kazanılan onlarca şampiyonluk görüyorum. Yine de bunların hepsi artık geçmişte kaldı, en önemlisi gelecekte neler olacağı. Mantaliteniz bu şekilde değilse bir antrenör olarak başınız belada demektir.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!