by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Avrupa basketbolunun en başarılı koçlarından Zeljko Obradovic, katıldığı podcastte kariyerine ve koçluk felsefesine dair samimi açıklamalarda bulundu.
İlk olarak koçluk kariyerinin ilk günlerinden bahseden Obradovic, “Şu andan çok farklı bir ortam vardı. Koçluk kariyerime Partizan’da başladığım sadece bir yardımcım vardı. Şimdi beş asistan koçtan oluşan bir koç ekibim var. İki tane fitness koçum, sağlık ekibi, fizyoterapistler… Maçlara hazırlanma şekli, maç sayısı, antrenman metodları, her şey değişmiş durumda. Basketbol oyunu eskisine göre çok daha hızlı oynanıyor. Oyuncular daha atletik, güçlü ve hızlı. Karşılaştırmalar tabii ki her zaman yapılacaktır ama şu anki durum 30 yıl öncesinden çok farklı” ifadelerini kullandı.
Bu dönemde koçluk anlayışının nasıl değiştiği üzeirne de konuşan Obradovic, “Koçluk felsefeniz elinizdeki malzemenin tam olarak ne olduğunu anladığınızda değişir. Elinizdeki oyunculardan ortaya çıkarabileceğiniz en iyi takımı çıkarmaya çalışırsınız. Basketbolun özü iyi savunma yapmak ve geçiş hücumunda basit basketler bulmaktır.
Oyuncular yorulmaya başlayan kadar her şey iyidir. Hücuma çıkma zamanı geldiğinde herkes koşar ama savunmada herkes durur ve bahaneleri sıralamaya başlar. Oyuncularımla her zaman kafamdaki planlar hakkında konuşurum. Stratejim hakkında nasıl hissettiklerini öğrenmek isterim. Savunma ve hücum kurgularını bu şekilde hazırlıyorum.” açıklamalarını yaptı.
Oyunculuk kariyerinde edindiği deneyimlerin çok önemli olduğunu belirten Obradovic, “Oyunculuk dönemimde hem koçluk kariyerime hem de özel hayatıma dokunan Aleksandar Nikolic, Duda Ivkovic ve Dragan Kicanovic gibi isimlerle çalıştım. Partizan koçu olduğumda karşıma çıkabilecek her soruna bir cevabım olması gerektiğini düşünüyorum. Hangi işi yaparsanız yapın, esas güç bilgi sahibi olmaktır.
Bazı genç koçlar beni arıyor ve oyuncularından daha genç oldukları için problem yaşadıklarını söylüyorlar. Bunların aslında hiç önemi yok, tek önemli olan şey doğru cevaplara sahip olup olmadığınız. Oyuncularınıza kafanızdakileri açıklayabilmeniz lazım, soru sormayı ve beyin fırtınası yapmayı severler. İlk yıllarımda benim için de işler kolay değildi. Ancak Aco, Duda, Lucic, Slavnic, Koprivica, Janjic ve Bokelja gibi isimlerle çalışmış olmak benim için önemliydi. Oyunculuk kariyerimde beni etkilemişlerdi, bu birim koç olduğumda da benimle beraber geldi.” sözlerini söyledi.
Koçluk kariyerinin ilk yıllarını hatırlayan Obradovic, “Koç olmak için hazırlanıyordum. O dönemdeki idolüm, asistan koçum olan Vlade Androic’ti. Benden üç yaş büyüktü ve benim için çok iyi bir rol modeldi. Borac’tayken öğrencilerle birlikte çalışmaya başlamıştı, ben de öyle başladım. Birbirimizin takımlarına karşı oynamıştık. Partizan’ın başına geçtiğimde büyük bir risk alıyordum, işler sarpa da sarabilirdi. Ama Kicanovic bana çok güveniyordu.
Neredeyse takım arkadaşım olan oyuncuları çalıştırmaya başlamıştım. Bana bir insan ve koç olarak güveniyorlardı. Aleksander Nikolic de benim yanımdaydı. Oyunculara bana sinirlenebileceklerini söyledim, ama Nikolic’e saygısızlık yapmalarına izin vermeyeceğini söylemiştim. İlk andan itibaren saha dışında onlardan farkım olmadığını ama parkeye adım attığımızda koçları olduğumu onlara hissettirdim. Sahaya girdiğimizde ciddileşmenin vakti gelmişti.” şeklinde konuştu.
Koçluk yaptığı arkadaşlarına nasıl yaklaştığını da anlatan Obradovic, “Örnek vermem gerekirse Stragi ile oyuncuyken oda arkadaşıydım. Daha sonra koçluğa başladığımda ona kilosunu belirli bir seviyenin altına çekmesini söyledim. Eğer kilo fazlası olursa, onu takımda tutamazdım. Evet arkadaştık, onu seviyordum ama onun iyiliği için bunu yapmam gerekiyordu. O sezon muhteşem bir performans gösterdi.
Dürüstlük ve güven çok önemli. İlk günden itibaren benim buna çok önem verdiğimi oyuncular asöyledim. Özel hayat ve saha arasında bir fark var. En iyi oyuncularımla ilişki kurmak tabii ki çok daha kolaydı. Hala çok iyi arkadaşım olan oyuncularım var. Şu anda çalıştırdığım daha genç oyuncularla da bağımı koparmak istemiyorum.” ifadelerini kullandı.
Özel hayatındaki arkadaşlarıyla, iş hayatı arasındaki mesafeyi nasıl koruduğu hakkında da konuşan Obradovic, “Koç olduğunuz zaman herkes size tavsiye vermeye geliyor. 50 yıldır tanıdığım bazı arkadaşlarım var, yıllardır basketbol izlediklerini ve oyunu anladıklarını söylüyorlar. Ben de onlara ben de binlerce saat uçakta bulundum, ama pilot olmamalıyım diyorum. Herkes her şeyi bildiğini sanıyor.
Koçluk yapmayı çok seviyorum. Kendimi en mutlu hissettiğim anlar parkeye adım atıp oyuncuları ve koç ekibimi gördüğümde mutlu hissediyorum. Diğer insanların fikirleri benim umrumda olmuyor. Eleştirileri ve özellikle övgüleri önemsemiyorum. İnsanlar her zaman sizi son maçınızla değerlendiriyor.
Ne kadar sıkı çalıştığımı biliyorum, kendimi işime adadığımı biliyorum. Benim için bu yeterli. Eğer biri başarısız olduğumu düşünüyorsa, bu onların fikri. Ben ortaya koyduğum işten gayet tatminim. Kimse beni, benim kendimi eleştirdiğim kadar eleştiremez.” ifadelerini kullandı.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!