Nigel Hayes-Davis: Fenerbahçe’de Kalma Kararı, ABD Milli Takımı Macerası ve Daha Fazlası

24/Eyl/24 19:09 Eylül 24, 2024

Arma Kaynar

24/Eyl/24 19:09

Eurohoops.net

Fenerbahçe Beko’nun yıldızı Nigel Hayes-Davis, EuroLeague medya gününde Eurohoops mikrofonlarına konuştu…

by Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net

Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın! 

Turkish Airlines EuroLeague’de geçtiğimiz sezonu mükemmel geçirerek Yılın En İyi 5’ine seçilen Nigel Hayes-Davis, bu yaz Fenerbahçe Beko’da kaldı.

Avrupa’nın en iyileri arasına ismini koyan Nigel, yeni sezon ve yeni hedefler öncesinde Eurohoops Türkiye’den Bilal Baran Yardımcı ile röportaja oturdu.

Röportajda Nigel, burada kalma kararından ABD milli takımına, öz güveninin kaynağından basketbolu manipüle etmeye, yeni sezondan kendi hedeflerine pek çok konuya değindi.

Röportajı YouTube kanalımızdan izlemek için:

Röportajdan öne çıkan konu başlıkları ise şu şekilde:

EH: Nigel seni tekrar görmek çok güzel, hoş geldin. Senin için önemli bir yaz dönemi geride kaldı. Hem Fenerbahçe’de kaldın hem de ABD milli takımıyla hazırlık kampına katıldın. İlk olarak Fenerbahçe’de kalma kararınla başlamak istiyorum. Berlin’de son röportajımız olabileceğini ve NBA’e gidebileceğini konuşmuştuk. Şu anda yan yana olduğumuz için şaşkınım açıkçası. Karar sürecin nasıl gelişti?

Nigel: Sebep açıkçası NBA kontratı imzalamamamdı. Hayatta bazı şeyler basittir, bu da sorunun basit cevabı. NBA’de, ailemin ve arkadaşlarımın yakınında olmanın istediğim bir şey olduğunu söylemiştim. Her zaman söylediğim gibi bulunduğum yerde olabileceğim en iyi versiyonum olmayı istiyorum. Mümkün olan en iyi Nigel olabilmek için elimden gelenin en iyisini yapacağım bu sezon.

EH: NBA’den teklifler aldın ama bu teklifler beklentini mi karşılamadı?

Nigel: Günün sonunda bu gerçekleşmedi. Sebebinin ne olduğu da çok önemli değil. Kontrol edebildiğim şeylere kafa yormaya çalışan biri oldum her zaman. Yeteneklerimi kanıtlamak için elimden gelen her şeyi yaptığımı düşünüyorum. Bazen işler istediğiniz gibi ilerlemez. Belki de benim için böylesi daha iyidir. Benzer bir süreci önceki yaz döneminde de yaşadım ve buraya gelip EuroLeague sayı rekorunu kırdım. Evrenin bu sene benim için neler hazırladığını bilemeyiz, hep beraber göreceğiz.

EH: ABD milli takım kampına katılmanın hayatının en iyi anlarından biri olduğunu söylemiştin. Kamp dönemindeki deneyimlerini nasıl anlatırsın?

Nigel: Senin de dediğin gibi hayatımda bir kez yaşayabileceğim bir şeydi. Hayatımın en iyi üç haftasıydı, daha mutlu olduğumu hatırlamıyorum. Gün doğumundan gün batımına her şey çok güzeldi. Böyle bir deneyim yaşadığım için çok mutlu ve minnettarım. Kampta yer almak, orada öğrendiklerim, tecrübelerim, atmosfer, takımla beraber seyahatler her şey çok güzeldi. Bunları yaşamak için çok para ödeyecek insanlar var. Asla unutmayacağım bir deneyimdi. Kampın çoğunu kayıt altına aldığım için çok mutluyum. İleride insanlarla paylaşıp tekrar izleyebilecek olmak benim için çok özel.

EH: Şimdi biraz da Fenerbahçe’den bahsetmek istiyorum. Her sezon öncesi buradaki röportajlarımızda sezona dair spoilerlar veriyorsun. Geçen sene EuroLEague’deki en iyi savunmacılarından biri olacağını söylemiştin. Belki Yılın Savunmacısı ödülünü alamadın ama insanlar senin ligin en iyi savunmacılarından biri olduğunu gördü. Kariyerin boyunca topu topu domine ettiğini çok görmedik ama top elindeyken de gayet etkili bir isim olduğunu biliyoruz. Bu sezon oyununa ekleyeceğin bir şey olacak mı bu? Bu sezon oyununu daha iyi hale getirmek için nelere yoğunlaşacaksın?

Nigel: Topu domine eden bir oyuncu olmak istemiyorum. Kondisyonumu çok üst seviyeye çıkarmak istiyorum. Daha etkili perdeler yapmak, maç başına 6-7 ribaund ortalama tutturmak istiyorum. Daha çok enerji ve dayanıklılık gerektiren şeyleri yapmak istiyorum. Oyunumu geliştireceğimi biliyorum. Hiçbir zaman topu sürekli elimde tutmak isteyen bir oyuncu olmadım. Ligde topu sürekli elinde tutan ve skor üreterek takımına yardımcı olmak için buna ihtiyacı olan yetenekli oyun kurucular var. Benim verimli olabilmek için buna ihtiyacım yok, bunu yapmak da istemiyorum. Daha önce sana da antrenörüm Charlie ile konuştuğumuz toplayıcı-avcı mentalitesinden bahsetmiştim. Her pozisyonda savunmanın bana verdiklerini seçip, doğru şutu atmak ya da doğru şut için takım arkadaşımı bulmaya odaklanıyorum. Charlie bana Michael Jordan’ın bir play-off maçında 45 sayı attığı bir performansın videosunu atmıştı. Maç boyunca Jordan’ın üç kez topu sektirdiği sadece bir pozisyon vardı. Topu eline aldığında çok çabuk bir şekilde şutu atıyordu.

EH: Oyunu manipüle etme kalıbını biraz açıklayabilir misin?

Nigel: Oyunu manipüle etmek oyunu kendi istediğiniz hale nasıl getireceğinizle alakalı. Her basketbolcunun sahada kendini daha rahat hissettiği, post-up, pick and roll, ya da şut atmak gibi alanlar var. En efektif olduğunuz şeyleri yapabilmek için oyunu belirli şekilde oynamanız gerekiyor. Bunun için de oyun üzerine kafa yormanız ve yüksek bir basketbol aklı gerekiyor. Tabii ki buna yetenek ve tecrübenizi de eklemeniz gerekiyor. Savunmacınızı dikkat etmeniz, sizin için en ideal eşleşmeyi bulmanız gerekiyor. Ya da şut saatinde 8-10 saniye kaldığında ne yaparak topu en ideal şekilde alabileceğinizi düşünmeniz gerekiyor. Bunları yaparak oyunu manipüle edebiliyorsunuz. Basketbol çok hızlı bir oyun, bu kararları çok çabuk vermeniz lazım. Bu zamanla gelişen bir özellik ve bunu yapabilmek için de yetenek ile yüksek basketbol IQ’su gerekiyor.

EH: Seni hem sahada hem de saha dışında çok öz güvenli birisi olarak görüyorum. Zamanla mı bu hale geldin yoksa hep böyle biri miydin?

Nigel: Hep öz güvenli bir insandım. Her zaman diğer oyunculardan daha sıkı çalışmak isteyen birisi oldum. Bu sıkı çalışma öz güvenimi arttırdı. Daha sıkı çalıştıkça güvenim de daha fazla arttı. Her zaman iyi çalışan biri oldum ve kendi kendime çok sıkı çalışıyorum, bu yüzden iyi bir oyuncu olduğumu biliyorum dedim. En iyi örnek olarak şunu söyleyebilirim, bir ağacı kesmek için elinize balta aldığınızda ağacı keskin tarafıyla kesmeye çalışırsınız. Ama ben eskiden tahta kısmıyla kesmeye çalışıyordum ve o kadar sıkı çalışıyordum ki günün sonunda ağacı kesebiliyordum. Son birkaç yılda ise baltanın keskin tarafını nasıl kullanacağımı öğrendim ve artık bütün ağaçları kesebiliyorum. Oyunumun son 2-3 yıldaki gelişimi baltanın keskin tarafını daha iyi kullanabilmemle alakalı. Yeteneklerim, iş ahlakım ve öz güvenim… hepsi gelişiyor. Bir işte çok iyi olabilmek için belirli bir egoya ve mental yaklaşıma sahip olmanız gerekiyor. Bu gelişim de bunu sağlıyor. Yeteneklerine ya da seviyelerine güvenmeyen insanlar, diğer insanları kıskanabiliyor ya da özgüvenli insanlar hakkında “o kibirli, küstah” gibi negatif şeyler söyleyebiliyor. Ama herhangi bir alanda, basketbolda çok başarılı insanlara baktığınızda hepsinin belirli bir seviyede kibire ve egoya sahip olduğunu görüyorsunuz. İnsanlar fazla öz güvenli olduğunuzu söyleyebilir. Ama rol modellerime baktığımda onların da çok öz güvenli olduğunu görüyorum. Bu yüzden benim de böyle olmam gerekiyor. Bu yüzden son birkaç yılda fazla kibre kaymayan bir ego geliştirmeye çalıştım. Bu üzerinde yürümesi çok ince bir çizgi. Diğer tarafa geçmemek çok kolay bir şey değil. Eğer diğer tarafa geçseniz bile niyetiniz iyiyse etrafınızdaki insanlar bunu doğru şekilde algılayabiliyor. Ama bunu yapmanız gerekiyor. Hangi spora bakarsanız bakın, çok büyük isimlerin hepsinin egosu var. Hepsi, diğer oyunculardan daha iyi olduğuna, daha çok çalıştığına ve en iyisi olduklarına inanıyor. Az önce başarılı olmanın bir sırrı olmadığını söylediğimde kastettiğim buydu. Bu işin formülü bu. Kendinize gerçek üstü bir güveninizin olması gerekiyor. Bunu daha önce şimdi Real Madrid’de oynayan Xavier (Rathan-Mayes) ile de konuştuk. Başarmak istediğiniz konularda kendinize aşırı güvenmeniz gerekiyor. Aksi takdirde asla başarılı olamazsınız.

EH: Bahsettiğimiz bu özgüven geçen sezon seni EuroLeague’in en iyi forvetlerinden biri yaptı. Ama bunun seni tatmin etmek için yeterli olmadığını biliyorum. Her zaman daha fazlasını istediğini, bir önceki sezondan daha iyi hale gelmek istediğini biliyorum. Gelecek sezon için hedeflerin neler? Hedeflerini not aldığını biliyorum. Notların arasında EuroLeague MVP’liği de var mı?

Nigel: Henüz hedeflerimi yazmadım, önümüzdeki hafta hedeflerimi not alacağım. Hedefim her zaman daha iyi bir Nigel haline gelmek olacak. Bunun üzerine çalışıyorum. Bugüne kadarki tecrübelerimde, ABD milli takımında efsane isimlerle geçirdiğim zamanda efsane oyuncuların nasıl çalıştığına, kendilerine nasıl baktığına dikkat ettim.  Ben de bunu kendi oyunuma yerleştirmeye çalışacağım. Eğer bunları yapabilirsem kesinlikle oyunumu geliştireceğimi biliyorum.