Khem Birch: “Fenerbahçe’ye Transferim 2 Günde Gerçekleşti, Kanıtlayacak Çok Şeyim Var”

2024-10-03T10:21:28+00:00 2024-10-03T10:21:28+00:00.

Meliksah Bayrav

03/Eki/24 10:21

Eurohoops.net

Fenerbahçe Beko’nun yeni uzunu Khem Birch, Eurohoops’un sorularını yanıtladı.

by Semih Tuna / stuna@eurohoops.net

Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın! 

Fenerbahçe Beko’nun yaz döneminde kadrosuna kattığı Khem Birch, EuroLeague medya gününde Eurohoops mikrofonlarına konuştu.

32 yaşındaki oyuncu, Fenerbahçe Beko’ya transfer sürecinden Uşak macerasına, 2017’de Fenerbahçe’ye karşı oynadığı EuroLeague finalinden NBA kariyerine kadar birçok konuda samimi açıklamalarda bulundu.

Eurohoops’un sarı-lacivertlilerin yeni uzunuyla yaptığı röportaj huzurlarınızda: 

Eurohoops: Uşak ile anlaştığın zaman 2015 yazında senin Yaz Ligi maçlarını izliyordum. Beni bağışla ama o yaz kötü oynamanı umuyordum çünkü sözleşmende NBA çıkış maddesi vardı, seni Türkiye’de oynarken izlemeyi istiyordum. Sonrasında Türkiye’de oynamaya başladım ve kendini çok kısa süre içerisinde kanıtladın. Sana Uşak serüvenini sormak istiyorum. İlk kez yurt dışına çıkıyordun ve Uşak, Türkiye’nin en büyük şehirlerinden biri değil. Senin için oraya adapte olmak nasıldı?

“Önce İzmir’e gittiğimi hatırlıyorum. Arabayla Uşak’a doğru giderken sürekli aklımdan ‘daha ne kadar uzak, daha ne kadar uzak?’ diye geçiriyordum (gülüyor). Buna rağmen gitmeye devam ediyorduk, geldiğimizde ‘vay, burası hiçbir yerin ortasında bir yer’ diye düşünmüştüm (gülüyor). Yine de eğlenceli bir deneyimdi, tabii ilk başta zordu. Özellikle de sabah ezanına alışmak zordu. İlk duyduğumda çok korkmuştum, yatak odamdaydım ve sabah beş, altı gibi sabah ezanını duymuştum. Korkudan kalkıp salona gittiğimi hatırlıyorum, gerçekten çok korkmuştum. Yine de harika bir yıl geçirdik, bugün bile o takımdaki oyuncularla bir grubumuz var. Halen konuşuyoruz. O takımdaki diğer Amerikalı oyuncularla bir grup kurduk ve halen konuşuyoruz. Aramızda bir bağ oluştu, o sezon bir alt lige düşmemiz bekleniyordu ama Playofflara kalmıştık. Dediğim gibi çok özel bir yıldı.”

EH: İzmir’e ilk indiğinde ‘vay, burası güzel bir şehirmiş’ dedin, öyle değil mi?

Evet, kesinlikle öyle (gülüyor). Sonrasında arabayla ilerledik, ilerlemeye devam ettikçe ‘biz nereye gidiyoruz’ diye düşündüm.”

EH: Sonrasında Olympiakos’a gittin, 2017’de Fenerbahçe’ye karşı EuroLeague finalini kaybettiniz ama takımın en skoreri sendin. Sence o finali yeniden oynasaydınız kazanma şansınız olur muydu? Tabii o dönemki Fenerbahçe takımı ‘yenilmez’ gözüküyordu.

“O takım EuroLeague tarihinin en yetenekli takımlarından bir tanesiydi, ayrıca finali İstanbul’da oynamıştık. O yüzden bilmiyorum, o takıma karşı koymak zor. O maç bana bu yıl Olimpiyatlarda Fransa’ya karşı Paris’te oynadığımız çeyrek finali hatırlatıyor. Öyle bir takımı iç sahada yenmek gerçekten çok zor.”

EH: O zaman cevabın hayıra daha yakın, öyle değil mi?

“Evet, öyle.”

EH: Olympiakos demişken, bir röportajında kariyerini Yunanistan’da bitirmek istediğini söylemiştin. Bu durum hala geçerli mi?

“Kim bilir? Emekli olmak için güzel bir ülke.

EH: Kanadalı bir oyuncu için Toronto Raptors‘ta oynamak rüya gibi olmalı. Senin için nasıl bir deneyimdi?

“Dürüst olmak gerekirse (Toronto’da oynamak) hayalimdi ama sonrası berbat ilerledi. Üzerimdeki baskı çok fazlaydı, şimdi geriye dönüp baktığımda bunun sebebini anlamıyorum.”

EH: Kendi omuzlarına yüklediğin baskı mı çok fazlaydı?

“Evet, kendime çok fazla baskı yükledim çünkü evimde oynuyordum. Ayrıca bir sakatlık yaşadım, oradayken hiçbir zaman tam anlamıyla sağlıklı değildim ya da en fazla bir ay öyleydim. O da Covid olmadan önceydi. Dolayısıyla oradayken ya sakattım, ya da hastaydım. Tuhaf bir durumdu, sanırım Tanrı’nın bir işareti gibi bir şeydi. Ben yaşanan her şeyin bir sebebi olduğuna inanıyorum.”

EH: Sonrasında Girona’ya gittin ve Marc Gasol’ün varlığı yüzünden oraya gittiğini söyledin. O dönem daha büyük bir kulübe gitmeyi düşünmedin mi?

Daha büyük bir kulüp benimle ilgilenmedi, sebebi buydu.”

EH: Bu yaz Fenerbahçe’ye transferin nasıl oldu? Sanırım çok hızlı gelişen bir süreçti, öyle değil mi?

“Evet, teklif aldığım sırada tatildeydim. Hatta şu an kıyafetlerim bile yanımda değil, hala kıyafetlerimin hepsi Kanada’da. Tatil için buralardaydım, sonrasında menajerimi gördüm ve bana ‘Fenerbahçe’de bir durum olduğunu’ söyledi. Menajerimi gördükten sadece iki gün sonra Fenerbahçe’ye geldim. Bu fırsatı değerlendirmek istedim çünkü halen kendimi kanıtlamak istiyorum, halen kanıtlayacak çok şeyim olduğunu düşünüyorum. Halen basketbola verecek çok şeyim var, dizim yüzünden iki yıl basketbol oynayamadım. Halen üst düzey basketbol oynayabileceğimi hissediyorum. 

EH: Bir basketbolcu için olabilecek en ağır sakatlıklardan birini yaşadın. Artık sahalara geri döndün ama kendini iki yıl önceki Khem Birch gibi hissediyor musun yoksa oyununu farklı bir yöne mi evirdin?

“Halen kendimi aynı oyuncu gibi hissediyorum, elbette eskiden olduğu kadar hareketli değilim ama halen aynı oyuncu olduğumu hissediyorum. Daha fazlasını yapabileceğimi düşünüyorum ama şu an için en iyisi sahada en iyi yaptığım şeyleri yapmak. Yani ribaund almaktan, şutları bloklamaktan, savunma yapmaktan ve sert oynamaktan bahsediyorum. Ayrıca sayı atabileceğimi hissediyorum, muhtemelen köşe üçlüklerini atabilirim ama takımıma en iyi şekilde yardımcı olabileceğim alan bu değil. Bence şu an için takımın kazanmasına ne yardımcı olacaksa onu yapmam lazım, yaşlandıkça farklı şeyleri de yapabilirim.”

EH: Khem, sana son bir sorum var. Senden önce üniversiteden bir arkadaşın daha Fenerbahçe’de oynamıştı, kim olduğunu hatırlıyor musun?

“Evet, hatırlıyorum.”

EH: Peki adını hatırlıyor musun?

Evet, Anthony Bennett!”

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!