by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
İlk olarak transferinin ardından Yunanistan’a adaptasyon sürecinden bahseden Fournier, “Ülke değiştirmek asla çok kolay olmuyor. Kariyerimde ikinci kez bunu yaşıyorum, ilk seferde Fransa’dan Amerika’ya gitmiştim ve o zaman daha çok gençtim. O zamanki kız arkadaşımla ikimiz de 19 yaşımızdaydık. Şu an ikimiz de 31 yaşındayız ve iki tane çocuğumuz var. Artık ailemin de rahat olduğundan emin olmam gerekiyor. Evimizi bulduk, çocukların okulunu ayarladık. Her geçen gün burayı biraz daha tanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
NBA kariyerinin son dönemlerinde mental açıdan çok zorlandığını dile getiren Fransız oyuncu, “NBA’deki son iki sezonum kesinlikle sinir bozucuydu. Knicks’teki ilk sezonumu çok iyi geçirmiştim. Son iki yıl daha az süre almaya başladım ve bu moral bozucuydu. Daha da sinir bozucu olan tarafı ise ne olursa olsun oynamayacağımı biliyordum. Ama artık bunları geride bıraktım. NBA’de son dönemde yaşadığım can sıkıcı olaylar, bana buraya gelme fırsatını yarattı. Arkama bakmayı çok seven bir insan değilim, her zaman gelecekte beni bekleyen şeylere odaklanmayı seviyorum. Burada olduğum için çok mutluyum.” sözlerini söyledi.
Avrupa’ya dönmeye karar verdiği süreçte Detroit Pistons’ta geçirdiği günlerin etkili olduğunu “Basketbolun business tarafını unutmamak gerekiyor. Sporcu bir ailede büyüdüm ve bu yüzden her zaman çok rekabetçiydim. Hem annem hem de babam judocuydu. Rekabet etmeyi çok seviyorum, elimden gelen her şeyi yaptıktan sonra eğer kaybedersem bunu kabullenebilirim. NBA’in karanlık taraflarından biri ise daha iyi draft haklarına sahip olmak için bilerek maç kaybeden takımlar. Detroit’teki son iki ayım biraz böyleydi. Pistons harika bir organizasyon ama genç bir takıma sahipler ve şu anda draft haklarına odaklanıyorlar. Benim yaşıma geldiğinizde bununla başa çıkmak çok kolay olmuyor. Kariyerimin devamı için istediğim şeyin bu olmadığının farkındaydım.” sözleriyle açıklayan Fournier, Washington Wizards’tan aldığı teklifi kabul etmemesinin arkasında yatan sebebi de “Mentörlük yapmak değil, rekabetçi basketbol oynamak istiyorum. Önemi olan maçlarda, yoğun atmosferlerde bulunmak istiyorum. Detroit’ten sonra Olimpiyatlara gitmek bu açıdan beni adeta hayata döndürdü. Ben de bunu yapmaya devam etmek istedim.” şeklinde ifade etti.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!