Wade Baldwin’den Eurohoops’a: “Mantalitem Rakiplerimi Ezip Geçmek”

2024-10-12T13:01:00+00:00 2024-10-12T13:01:00+00:00.

Bilal Baran Yardımcı

12/Eki/24 13:01

Eurohoops.net

Fenerbahçe Beko’nun yıldızı Wade Baldwin, Anadolu Efes galibiyetinden sonra Eurohoops’a özel bir röportaj verdi.

by Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net

Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın! 

Turkish Airlines EuroLeague’in ikinci haftası İstanbul Derbisi’ne sahne oldu. Fenerbahçe Beko, Anadolu Efes deplasmanındaydı.

Sarı-lacivertliler, deplasmanda kazanarak EuroLeague’e 2/2 ile başladılar. Maçın ardından Fenerbahçe‘nin yıldız oyuncusu Wade Baldwin, Eurohoops’a özel bir röportaj verdi.

Amerikalı oyuncu sezon başındaki kimyadan, Fenerbahçe’ye gelme sebebinden ve bireysel açlığından bahsetti. İyi seyirler!

Röportajın tamamını izlemek için:

Röportajın yazılı hali ise şu şekilde:

EH: EuroLeague’de iki maç, iki galibiyet… Bugün maça çok iyi başladınız, erkenden tonu belirlediniz. Geçen hafta da benzerdi, Olympiakos’a karşı büyük bir ribaund üstünlüğü kurmuştunuz. Bu iki maçtan gözlemlediğim şu, mental olarak bu sezona çok hazır görünüyorsunuz. Senin bakış açın nasıl ve bu maçı nasıl değerlendirirsin?

Baldwin: Harika bir maçtı. Hala biraz yeni bir takım olduğumuzu düşünüyorum. Daha iyi olmamız gereken çok şey var, oyunumuza katmamız gereken çok yön var. Çok fazla yeni oyuncu var ve sezonun başındayız, daha iki maç oynadık. Böyle zor maçları kazandığımız için mutluyuz. Bu galibiyetler takım olarak sahip olduğumuz karakteri gösteriyor. Günden güne, haftadan haftaya, maçtan maça üzerine koymaya devam etmemiz ve nasıl daha iyi bir takım olacağımız üzerine çalışmamız gerekiyor. Çünkü haliyle bu sezona dair beklentilerimiz yüksek.

EH: Bonzie ile daha önce oynamıştın ama diğer isimler senin için de yeni. Şu ana kadar takımla, Marko ve Nigel gibi ana oyuncularla kimyanızı nasıl buluyorsun?

Baldwin: Şu anda sadece mücadeleci bir basketbol oynuyoruz. Zeki oynamaya, fiziksel olmaya çalışıyoruz. Sadece maç kazanmak için uğraşıyoruz ve herkesin odağında bu var. Harika bir koçumuz, harika bir sistemimiz var. Herkes öne çıkabiliyor. Bence ben bugün berbat oynadım. Bana göre en iyilerimiz Arturs (Zagars) ve Khem Birch’tü. Bir takımın parçası olmak demek bu demek.

EH: Avrupa basketbolu için eşsiz bir oyunun var. Kendi şutunu yaratabiliyorsun, zor şutları bile sokabiliyorsun. Oyun tarzının Fenerbahçe’ye farklı bir katman getirdiğini düşünüyorum. Maçın o anlarında mantaliten nasıl oluyor?

Baldwin: Benim mantalitem sadece rakibimi ezip geçmek ve maçları bitirmek. Maçları çok ciddiye alıyorum, olabilecek en yüksek seviyede agresif oynamaya çalışıyorum. Burada bir oyun kurucu olarak bir kariyer oluşturdum, bunun üzerine koymak istiyorum. Bunu yaparken takımımızın konseptine de uymak istiyorum. İyi oynadığım da olacak, kötü oynadığım da. Çok iyi bir basketbol takımının parçası olma sürecinde bunlar vardır. Fenerbahçe’ye şampiyon olmak için geldim. Bu da pek çok harika oyuncuyla beraber oynayacağım anlamına geliyor. Hala halletmemiz gereken şeyler var. İki galibiyetle başladık, önümüzde 32 maç daha var.

EH: Açlığını sezebiliyorum. Geçen sene tam Nunn ile bir ‘trash talk’un içindeyken sakatlandın ve playoff sahnesinde kendini kanıtlama şansın elinden gitti. Bu yüzden bu sezon belki de Avrupa’nın en iyi oyuncusu olduğunu kanıtlama açlığın da var. Hedeflerinden biri bu mu?

Baldwin: Kesinlikle. Bence bu önemli. Kariyerimde önüme üç şans geldi. Üç kez 5. maça gittik. Hepsi son çeyrekte belli oldu. Üçünde de başarısız oldum. Sezon bitip yaz dönemi geldiğinde geriye dönüp bakıyorsunuz ve elinizde daha fazla açlık, daha fazla zorluk ve daha fazla motivasyon oluyor. Bunların hepsi gelecek sezon dönüp şampiyon olma motivasyonu sağlıyor. Olay Final Four’da olmakla bitmiyor. Asıl olay sona kalan takım olmak. Bunu kendim için ve takımımız için istiyorum.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

NBA gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!