by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Anadolu Efes’in yıldızları Shane Larkin ve Elijah Bryant’ın sunuculuklarını yaptığı Off The RECourt isimli podcast programının üçüncü bölümü yayınlandı. Bu bölümün konuğu ise Fenerbahçe Beko’nun yıldızı Nigel Hayes-Davis oldu.
ABD’li forvet, programın bir kısmında Amerika ile Avrupa’daki basketbolun farklarından bahsetti.
Hayes-Davis, ABD ve Avrupa’da spora bakışın ne kadar farklı olduğunu anlattı:
“NBA’deki keyif unsuru tamamen eğlence üzerine kurulu, zaten bu yüzden çok para kazanıyorlar. İnsanlar eğlenmek istiyorlar ve maçlara gittikleri zaman eğleneceklerini biliyorlar. Dolayısıyla ödedikleri paranın karşılığını alıyorlar. Tam anlamıyla bir eğlence deneyimi. Yine de hep şunu söylüyorum, Amerika’da Avrupa’ya göre sporun dinamiği çok daha farklı. Amerika’da insanlara favori kolej takımlarını, favori NBA takımlarını, favori NFL takımlarını sorabilirsiniz. Hatta beyzbol ve hokey de izliyorlarsa oradaki favori takımlarını da sorabilirsiniz. Avrupa’da ise sadece futbol ve basketbol var. Amerika’da insanların takımlara duydukları sevgi parçalara bölünmüş durumda. Avrupa’da ise tüm sevgi sadece tek takıma odaklanıyor. O takım haftada sadece bir kez maç yapıyor. Dolayısıyla taraftarların tüm bu çılgınlığı, haftada sadece bir kez bu fırsatı buldukları için oluyor. Haftada sadece bir kez maça gidip deliler gibi bağırabiliyorlar. Burada Kolej Ligi yok, NFL yok, NBA yok. Bu yüzden tüm tutkularını tek bir takıma ve tek bir maça odaklıyorlar. ‘Tüm hafta boyunca çalıştım, çok yoruldum. Patronum işte beni sinir etti. Bu yüzden haftada izlediğim tek maçta herkese bağırıp çağırıyorum’. Avrupa’da olan durum bu. Sadece iki çıkış yolları var, futbol ve basketbol. Elbette saygısızlık yapmak istemem, farklı sporlar da var ama ne demek istediğim sanırım anlaşılmıştır.”
ABD’li yıldız, Avrupa kariyerinde yaşadığı en çılgın olayı da anlattı:
“Avrupa’daki ilk senemdi, Galatasaray’da oynarken Kızılyıldız deplasmanına gitmiştik. Tam emin değilim ama sanırım geçmişte Kızılyıldız ve Galatasaray taraftarları arasında çıkan bir kavgada bir Kızılyıldız taraftarı hayatını kaybetmiş. Maç başlamadan hemen önce salonda devasa bir pankart açıldı, üzerinde hayatını kaybeden taraftarın resmi vardı. Tabii ben tüm bu olup bitenlerden habersizdim, kesinlikle hayatımda bulunduğum en gürültülü maç o maçtı. Belgrad’daki küçük salonda (Pionir) oynuyorduk, tam anlamıyla bir delilikti. Maçtan önce yanımda Aaron Harrison ve Zach Auguste vardı, onlara dönüp ‘bu gerçekten delice!’ demiştim. Onlar da şokta gibilerdi. Daha oyuncuların adı anons edilirken tezahürata başlamışlardı, hiçbir oyuncunun adı duyulmuyordu. Maç önü videoları halen telefonumda duruyor, otoparktan salona kadar bir güvenlik ordusu vardı. Hayatımda ilk defa bu kadar güvenliği bir arada görüyordum. Sanki tüm Sırp ordusu orada gibiydi. Kesinlikle hayatımda yaşadığım en şok edici şeylerden biriydi.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!