by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Turkish Airlines EuroLeague’de Monaco forması giyen yıldız oyuncu Mike James, Off The RECourt’ta Shane Larkin ve Elijah Bryant’ın konuğu oldu. Birçok konuda konuşan Mike James, Olimpia Milano‘da Ettore Messina ile yaşadıkları hakkında da konuştu.
Mike James şunları söyledi:
“Milano‘da ilk yılımda, sezonun başında oldukça iyiydik ama sonra hayatımda gördüğüm en kötü sakatlık serisini yaşadık. İnsanlar kaslarını kopardı. Hepsi üst üste geldi. O kadar kötüydü ki sezonu tamamlamak için üç oyuncu transfer ettik. Ve ilk yarının sonunda dört galibiyetteydik. Sezonu bitirdiğimizde play-offlara bir maç kalmıştı. Son maçı kazansaydık ve play-offlara gidecektik. Bu onlar için iyi olurdu çünkü play-offlara en son Keith Langford döneminde kalmışlardı. Sonrasında sakatlandım. Play-offlara da kalamadık çünkü istediğim gibi oynayamıyordum ama sakattım. Sonra yaz geldi ve Messina’yla koç olarak imzaladılar. Hemen ‘bana birisi numarasını versin’ dedim. Onunla konuşmalıyım. Sanırım menajerime söyledim, ‘Onunla konuşmak istiyorum.’ Ve sonra beni aradı ve ilk konuşmamız şu şekildeydi: ‘Burada olmamı istiyor musun? Çünkü sen yeni bir koçsun her şeyi sıfırdan başlatmak istiyorsundur, tüm oyuncuları göndermek istiyorsundur. Eğer durum buysa, sadece şimdi söyle ki ben de bir yol çizeyim.’ dedim. Bu, Haziran ayındaydı. Messina ise dedi ki: ‘Hayır, sorun yok. Sadece istediğim şeyleri yapacaksan ve bizim için iyi oynayacaksan her şey yolunda.’ Sonraki bir konuşmamızda ‘Sergio Rodriguez hakkında ne düşünüyorsun’ dedi. Dedim ki ‘Mükemmel, onu seviyorum.’ Peki Michele Rocco hakkına ne düşünüyorsun diye sordu. Dedim ki: ‘Haydi yapalım.’ Konuşmayı bitirdim.
O zaman bir kız arkadaşım vardı. Onun doğum günü için Bora Bora’ya gittik. Bir mail aldım. 28 Temmuz’du. Menajerimden bir mesaj geldi. ‘Maili gördün mü? Kontrol etmelisin’ dedi. Sonra direkt takımdan bir mail geldiğini gördüm. Mailde ‘dakika alamayacaksınız’ yazıyordu ve başka bir takım aramam gerektiği söyleniyordu. Ben de dedim ki, ‘Ne yapmak istiyorsun?’ Takımlar dolmuş, Ağustos’a yaklaşıyoruz. Bana yer yok ve maaş isteyeceğim. Yani konuşmamızın anlamı ne? Paramı bırakıp gidemem. Bu aldığım en büyük maaştı. Dedim ki, ‘Geri dönüyorum. Sadece bana ne zaman orada olmam gerektiğini söyle.’ Bir hafta boyunca Bora Bora’nın tadını çıkardım. Eve döndüm, TBT’de oynadım. Sonrasında bildiğini gibi gelişti. Bana bir maç orada oynadığımı söylediler ve böyle akıllılık yapmaya çalıştılar. Bunu bir şekilde geliştirmeye çalıştı ama Aaron White’ı takıma almışlardı. O, benim oynadığım takımdandı ve TV’de de görünüyordu, Milano’daydı. Bundan sonra Kyle, ‘CSKA‘ya gelmek hakkında ne düşünüyorsun?’ dedi. Kyle, Messina’yı aradı ve yaklaşık bir saat içinde CSKA hakkında ne düşündüğümü sordu. ‘Itoudis beni beğenecek mi, genelde benim gibi guardlardan pek hoşlanmaz. Bu yüzden bilmiyorum’ dedim.
Üç gün sonra beni Itoudis aradı. Dedi ki, ‘Eğer buraya gelmek istiyorsan neden beni aramıyorsun?’ ‘Bunun bir seçenek olduğunu düşünmüyordum. Telefonu kaldırıp koçları mı aramalıyım.’ cevabını verdim ve o da ‘Evet, yapabilirsin. Bu iyi bir şey. Durumu çöz ve biz de biraz para bulup sana göndeririz’ dedi. Ben de tamam dedim. İki gün sonra CSKA ile sözleşme imzaladım.
Messina ile şimdi bile konuşmuyorum. Yüzüne bile bakmam. Eğer bir sorun varsa doğrudan söylemelisin. Arkadan konuşma ya da başkasını araya sokma. Eğer bir sorun varsa doğrudan söylemelisin. Arka planda konuşmalar ve başkalarına mesajlar göndermek çok saçma. Tartışma olması, kavga etmemiz gerekmiyor. Mesela, ‘Mike bence biz iyi anlaşamayacağız. Başka bir takıma gitmek daha iyi olur’ dese ben de ‘Tamam’ derdim. Ben de ayrılırdım. Beni neredeyse Ağustos ayında sorun olduğu konusunda bilgilendirdi. Ve hiçbir şey söylemedi.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!